Giriş
Elimdeki yay parmaklarıma çizgi çizgi kırmızılıklar bırakırken derin bir nefes aldım. Sırtımdaki, adeta yapışık olduğum sadaktan bir tane daha ok alıp yaya yerleştirdim. Ava çıktığımda kılıçtan çok ok kullanmayı severdim. Avımızı olabildiğince sessiz ve iz bırakmadan yapmamız gerekiyordu, bu yüzden süslü oklarım benim kurtarıcımdı. Okun ucu tuttuğum elimi kaşındırırken tek gözümü kısıp nişan aldım. Altımdaki kaygan kaya yağmurun henüz durduğunu haber veriyordu, sokaklarda kimsenin olmaması bir şanstı.
Hedefim başındaki şapkasını düzeltip, yere tükürdü. Midemden geldiğini hissettiğim sıvıyı zar zor tutarak dikkatimin dağılmaması için büyük bir savaş verdim. Gerçekten, insanlar daha az iğrenç olamaz mıydı? Gergince tuttuğum ok artık elimi acıtmaya başlamıştı. Tam kafasına nişan alırken hafifçe gülümsedim. Ölümünü benim elimden tadacağı için çok şanslıydı. Hedefim sanki ne olacağını hissetmiş gibi etrafına bakmaya başladığında bir an için duraksadım. Genlerim öldürme üzerine kodlanmıştı, yine de bazen içimde büyüyen bu tuhaf hisse hakim olamıyordum. Bunun adı acımaydı. Fakat, onu öldüreceğim için ona acımıyordum. Hayatını bu denli pislik bir halde yaşayıp, kimsenin olmadığı ıssız bir sokakta, hiç beklemediği bir anda, saliselik bir zaman içinde tek bir okla yıllardır nefes alan bedeninin çuval gibi yığılacağını bildiğim için acıyordum. Birine acımak suçtu, bunu yapmayı kesmeliydim.
Hedefim işimi zorlaştırmak istercesine gözlerini bana çevirdi. Bir an için sarıya çalan gözlerimin tam içine baktığını hissettim. Onun gözlerini karanlıktan dolayı net olarak göremesem de, orada olduğunu ve bana baktığını biliyordum.
Gerdiğim oku bir nefes aralığında bıraktım. Göz açıp kapama süresinde okum hedefimin kafasına isabet etti ve bir dakika önce nefes alan hedefimin artık yerde kımıldamadan yattığına tanık oldum. Ölüm bu kadar hızlı mıydı? Görünüşe göre öyleydi.
Yayımı sırtıma asıp doğruldum. Bacağıma sarılan turuncu, küçük tilkimi kucağıma alıp etrafa baktım. Bu yağmurda herkes evinde otururdu, yine de gören olmaması önemliydi. Etrafta izleyicimin olmadığını anladığımda gülümsedim ve son bir kez daha yerde yatan iğrenç varlığa bakıp ormanın derinliklerine doğru ilerledim. Yorucu bir gündü.
Herkese selam! Beni instagramdaki kitap bloğum esabook hesabımdan tanıyanlar olacaktır. 2013'ten beri kitap yazıyorum. Wattpad'in en eski kullanıcılarından biriyim. Şu an halihazırda bir kitap çıkarma yolundayım ancak sizlere kalemimi tanıtmak ve değerli yorumlarınızı almak için buradayım.
Uzun zamandır uğraştığım yazma hayatımda bana vermiş olduğunuz her bir destek benim için çok önemli. O nedenle düşüncelerinizi merakla bekliyorum. Umarım yazdıklarımı keyifle okursunuz. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyünün Esareti
Fiksi RemajaBüyü, savaş ve farklı ırklar. İnsanlık tarihini hiç bu kadar kanlı ve acımasız görmediniz. Kan Tanrıları ve Magnon ırkı arasında olan bu acımasız savaşa davetlisiniz.