BÖLÜM/1

586 27 10
                                    

Songül ufak bir köyde yaşayan 19 yaşında genç bir kızdı. Yazları tüm gün ailesiyle birlikte tarla da çalışır, kışları da yazın topladıklarını pazarlarda satarladı.

Güney de Songül ile aynı köyde yaşardı ama onun ailesi zengindi. Güney 22 yaşındaydı. Doğru düzgün bir iş yapmaz sürekli gezer tozardı. Köyde adının çıkmadığı kız kalmamıştı. Parası var diye tüm kızlar onunla evlenmek isterdi ama onun derdi bir tek gönül eğlendirmekti.

💥

Songül:

"Anne sen yoruldun günlerdir gelme bugün tarlaya zaten bir şey kalmadı. Ben hallederim.."

Hacer:

"Tamam kızım sen de çok yorulma hava kararmadan eve gel." dedi hemen.

Songül:

"Olur anneciğim." dedi annesini öptü ve evden çıktı.

...

Songül tüm gün tarlada son kalanları toplamış onları tarlanın yanında ki depoya kaldırmıştı. O kadar yorulmuştu bir ağacın altına hırkasını serip üzerine oturdu. Biraz sonra Songülün içi geçmiş uykuya dalmıştı..

Akşam çoktan çökmüş her yer karanlık olmuştu. Herkesin onu merak ettiğinden habersiz  Songül  mışıl mışıl uyuyordu.

...

Güney ve arkadaşları Serkan, Mert, Cenk, Ömer... Beşi birlikte tarlalara doğru yürüyorlardı. Ellerinde içki şişeleri vardı.

Güney:

"Lan oğlum oturup içseydiniz bir yerde nereden çıktı dışarda ateş yakıp içmek?"

Cenk:

"Böyle daha güzel oluyor lan işte."

Güney:

"İçki falan da içemem ben zaten. Evde misafir var sarhoş sarhoş gidersem öldürür babam beni!"

Serkan:

"Amma laf ettin be oğlum. Biraz oturalım gidersin sen."

Güney omuz silkip sessiz kaldı. Bu arada diğerleri ateşi yakmaya başlamışlardı.

Biraz sonra herkes ateş başında oturuyordu. Diğerleri içki içmeye başlarken Güney sigarasını yakmış uzaktan görünen gölü izliyordu.

💥

Songül içini saran bir ürpertiyle uyandı. Her yeri ağrımış buz gibi olmuştu. Çoktan karanlık olduğunu görünce hemen ayağa kalktı.

Songül:

"Salak kafam! Uyumuşum.. Annem çok kızacak!"

Hava o kadar karanlıktı ki Songül doğru düzgün önünü bile görmüyordu. Telefonunu yanına almadığı için kendi kendine kızarak yerde ki hırkasını eline aldı ve yürümeye başladı. Biraz ilerde gülüş sesleri ve ışık vardı. Belki telefonlarıı vardır babamı ararım diye düşündü.

Songül oraya doğru yürüdü. Ateşin başında birkaç erkek oturduğunu görünce sorup sormamaya karar veremedi. Vazgeçip tekrar yoluna dönecekti ama Ömer onu görmüştü.

Ömer:

"Hişşşşşşt kızzz ne işin var burada be senin?" dedi sarhoş sarhoş.

Hepsi Ömerin baktığı yöne doğru baktı.

Serkan:

"Gelsene.." dedi gevşek bir gülüşle.

Songül:

"Yok.." dedi korkmuştu.

Güney ve Cenk kızla pek ilgilenmemişti. Göz ucuyla bakıp önlerine dönmüşlerdi.

Ömer ise ayağa kalkmış Songül'e doğru yürümüştü. Songül tam uzaklaşacakken kolunu tuttu..

Ömer:

"Nereeeyee daha yeni geldin!"

Songül iyice korkmuştu.

Songül:

"Bırak!" diye bağırdı.

Serkan da ayağa kalkınca Güney sigarasından nefes çekip onlara doğru döndü..

Güney:

"Rahat bırakın lan kızı.. İyice sarhoş oldunuz ha."

Ömer Güneye dönünce Songül fırsatı kullanıp kolunu kuratardı ve hızla uzaklara doğru koşmaya başladı. Serkan yerine dönerken Ömer kızın peşinden koşmaya başlamıştı!

Güney ilk başta Ömer sarhoş olduğu için koşamaz geri döner sandı ama dakikalar geçti dönen olmadı.

Güney:

"Off.. Tek başına ayık olmak da hiç çekilmiyor." dedi ayağa kalktı.

Güney karanlığa doğru peşlerinden yürümeye başlamıştı ama ikisi de çok hızlı koşuyordu. Ve ortalıkta görünmüyorlardı.

Songül öyle korkmuştu ki ona zarar vermelerinden..

Güney karanlıkta onları seçmeye çalışırken çalılıkların içinden geceyi yırtar gibi büyük bir çığlık sesi duyuldu.

Güney:

"Siktir.." dedi endişeyle.

💥

Merhaba ben de SonGün hikayesi yazmak istedim beğenirseniz +10 da ikinci bölümü yazarım 💞💞💞

ZORLA GÜZELLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin