ZORLA GÜZELLİK

BÖLÜM/4

Songül gelir gelmez odasına çıkmıştı. Songül ne yapacağını bilemeden öylece dururken biraz sonra odaya annesi Hatice geldi.

Hatice:

"Kızım ben sana ne deyim? Ne yapayım?" ağlamak üzereydi.

Songül:

"Anne yemin ederim her şey yanlış anlaşılma. Ben o oğlanı tanımıyordum bile.. Çukura düştüm yardım etti. Üşüyünce beş dakika samanlığa girdik! Vallahi billahi bir günahım yok!"

Hatice:

"Koskoca Seyit Ertürk'ün oğlu.. Köyün çapkını seni kuyudan çıkardı. Öyle mi Songül Hanım? O kadar adamları var çevresi var.. Sana yardıma koştu!"

Songül'ün göz yaşları durmadan akarken annesinin ona inanmaması onu daha da üzmüştü.

Songül:

"Anne.. Ben sana ne zaman yalan söyledim? Doğru söylüyorum.. Başka bir şey olmadı.."

Hatice sadece dolu dolu gözlerle kızına baktı.

Hatice:

"Tüm köy de adın çıktı adın! Bir de o oğlan almasın da seni.. O zaman gör! Duramayız buralar da.. O kadar dedikoduyla durulur mu? Göçer gider baban şu yaşta!"

Songül hıçkırıklar içinde yatağa oturdu.

Songül:

"Anne.. Ben evlenmem onunla.. Tanımıyorum bile.."

Hatice hiçbir şey demeden odadan çıkarken Songül daha çok ağlamaya başlamıştı.

💥

Güney yatağına uzanmış tavanı izlerken oldukça öfkeliydi. Derin derin nefesler alıyordu. Daha fazla yatamayıp birden kalktı. Komidinin üzerinde ki sigarasına uzanıp bir tane yaktı.

"Bir yardım edelim dedik.. O da başımıza bela oldu!"  kendi kendine dedi.

Güney ayağa kalkıp oda da kısa bir tur attı ama hem sinirden hem endişeden yerinde duramıyordu. Sonunda odadan çıkıp hava almaya terasa gitti. Abisi İlhan da terastaydı.

İlhan:

"Yine ne haltlar yedin oğlum?" dedi sinirli bakışlarla.

Güney hızlıca olanları anlattı.

İlhan:

"Güney.. Sana inandım inanmasına da.. Ahını aldığın kızların bedduaları topluca tutmuş!" 

Güney bir küfür savurup yeni bir sigara daha yaktı.

Güney:

"Abi.. Bir şey yap. Nasıl evleneyim ben ya? Ben de hiç koca olacak bir tip var mı Allah aşkına!"

İlhan:

"Güney.. Bu işler sana göre değil farkındayım da.. Hadi sen kaçar kurtarırsın kendini. Bu kıza huzur vermezler be oğlum.. Yazık değil mi?"