SERSERİNİN SEVDASI

BÖLÜM-2-

" tabi bana kalırsa güzellik demeyi tercih ederdim." Dedi bana çekici bir şekilde bakıp kendine aşık ettirir gibi gülerken. Allahım bi insan hem sinir bozucu olup hemde nasıl bu kadar yakışıklı olabilir ki , "bana bak ben senin için ölüp biten o kızlara benzemem konuşmana dikkat et hem ayrıca sana kim oturabilirsin dedi ?" Dedimde "yanlız hırçın kız burada zaten ben oturuyorum aynı soruyu benim sana sormam gerekiyor." Dedi zaferle gülerek iyice sinir olmuştum cevap bile vermeden önüme döndüm. Ön sıradan tatlı bir çoçuk arkaya dönüp "Ateş uğraşmasana oğlum kızla , bu arada hoş geldin ben Cenk ."dedi elini uzatarak elini gülümsersek sıktım "hoş buldum ilk defa normal bir insan." Dedim gülerek . Yanımdaki kas yığını Cenk'e sinirle bakarak "sanane lan !" Diye karşılık verdi , Cenk gülerek bana döndü " aslında yanındaki sinir adamda iyidir ama biraz mal." Dedinde Ateş öndeki sıraya uzanıp Cenk'in koluna bir yumruk attı resmen çocuğun üstünde gücünü denedi ama cok tatlıydılar Cenk'te yakışıklıydı ama Ateş ona bakarak daha kaslı ve yapılıydı tabi yakışıklıydıda gavur . Son ders beden eğitimiydi hava soğuk olduğu için yanımda bol , beyaza benzeyen ama üstünde birsürü renk olan bir sweat ve altinda yandan beyaz çizgili siyah bir tayt giyerek spor salonuna ilerledik Selin adında çok tatlı bir kızla tanıştım bana okulu ve insanlarını anlatmıştı . Spor salonuna girdimizde erkekler ve kızlar rasgele sıraya girip hocayı bekledik hoca spor salonuna girdi ve bize doğru gelip" bu gün biraz göbeğinizi eriticez." Dedi ve ikişerli kızlı erkekli grup olun dedinde tek tanıdım erkek olan Cenk'e baktım fakat o Selin'le grub olmuştu ve ben kimseyi tanimadim için ortada kalmıştım sonra Ateş'e baktım başında bi kız onu ikna etmeye çalışırken bende onu incelemeye başladım altına siyah, ne dar ne bol olan bir esorfman , üzerinde siyah beyaz çizili marka bir kazak vardı boynunda ise siyah ipli bir kolye vardi çok çekici görünüyordu gözlerine baktımda göz göze geldik utanıp önümü döndüm yanındaki ısrarcı kızı bir çocun yanına gönderdi kız somurtarak sinirle giderken oda benim yanima doğru geliyordu " sorun yok inceleyebilirsin alışkınım " Dedi pis pis sırıtıp , ne diye inceliyosun ya Asya malmısın sen diyen iç sesime susturup Ateş'e döndüm " ne incelicem ben seni sadece gözüm daldı."dedimde "gözün dalıcak adamıda çok iyi biliyor." Diyerek zaferle sırıttı "eşin yok galiba." Dedinde " kimseyi tanımıyorum ki " dedim masumca "sıra arkadaşınım sonuçta neye yarıyoruz burda hırçın kız." Diyerek cevap verdi , hay senide hırçın kızınıda " bir bana hırçın kız deme , iki ikinciyi unuttum neyse " dedimde"espiritüel kız ." Deyip gülerek eliyle yan tarafa geçip yanını gösterdi bende yanına geçerek şirince gülümsedim . Hoca hareketi göstermek için aramızdan birini yanına aldı . Kendi yerdeki minderin üstüne yattı diğer çocukta ayaklarına elleriyle bastırıp dizlerini yere koydu hoca ellerini kafasının arkasına koyup bir aşağıya bir yukarıya kalkıp hareketi gösterdi ve bizden sırasıyla yer değiştirerek yapmamızı istedi. Ateş "bayanlar önden ." Deyip elleriyle yeri gösterdi . Yere yatıp ellerimi kafamım arkasına koydum Ateşte eğilip ayaklarıma bastırdı kafamı kaldırdımda Ateş'le çok yakın olmuştuk hatta nerdeyse burnumuz değicekti , pislik onunda işine geliyordu , bide gülüp sinir etmesi yokmu. Birkaç dakika sonra sıra Ateş'e geldinde "hadi bakalım göster marifetini." Dedim gülerek yere yatıp şeklini aldığında bende eğilerek ellerimle ayağını tuttum ama ben onun kadar eğilmemiştim çünkü çok yakın oluyorduk sonra ben nefes almakta zorluk çekiyordum , hareketi yapmaya başladı o kadar geriden ayaklarını tutmama rağmen öncekinden daha yakın olmuştuk , sıcakmı oldu ya burası , iyice strese girdim ,hayvan bilerek yapıyordu ,
"içime gir istersen."
"Niye çokmu istiyorsunuz sana yakın olmamı?"
"Ne munasebet be sensin içime giren ."
"Ama buna rağmen geri çekilmeyende sensin" dedinde sinirle ellerimi ayaklarından çektim ve önümde bağdaştırdım , öküz nolucak dana "bide küsüyor ,ergenlikten ne zaman çıkarsın söylede ona göre hareket edim." Dedi pişkin pişkin sırıtıp, allahım bu çoçuğu bana bela diyemi gönderdin yarabbim . Hoca bu kadar yeter dedinde herkes dağılmaya başlamıştı Ateş bana göz kırpıp yürümeye başladı bende hızlı adımlarla soyunma odasına adımlardım .

Biraz nefes almak için bahçeye çıktım ve bir banka oturup elimdeki kitabı açtım okumaya başlicakken bir ses beni durdurdu " merhaba ben Oğuz ." Dedi elini uzatan yakışıklı bir çocuk , bu okulda herkesmi yakışıklı olur ya ülkenin manken genetiği bu okulda toplanmıştı sanki "merhaba bende Asya ." dedim çekinircesine elimi uzatırken."Gelip tanışmaya fırsatım olmadı , sıranda oturan kişilikten hoşlanmam o yüzden gelemedim" Ateş'ten bahsediyordu sanırım niye konuşmuyorlardı acaba "sorun değil geç olsun güç olmasın." dedim Babaannemin sözünü alıntı ederek gülerek karşılık verdi . "Güzel söz ."
"Babaannem den alıntı ettimde." Dedim masumca, gözlerime bakıp "gözlerin güzelmiş." Dedi tesekkur ettimde Ateş'in Oğuza attığı olümcül başlarla karşı karşıya geldim beni bile korkutmuştu bakışları , zilin sesiyle herkes içeri girmeye başladında Oğuz'la bizde konuşarak içeriye girmeye başladık.

Ve ikinci bölümünde sonuna geldik umarım beğenirsiniz . Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın hepiniz çok değerisiniz. :*