Neredeyse iki saat oluyordu. Ayaz hala ne mesaj atmıştı ne de beni aramıştı. Aslında bu kadar çok ta umrumda değildi ama beni böyle oyuncak gibi kullanmasına üzülmüştüm. Bunu telafi etmesini bile ondan istiyordum hatta.
"Tamam, üzülme." sağ kolunu kaldırıp omzuna koydu.
"Üzülmüyorum, beni bir oyuncak gibi kullanıp kenara attı inanabiliyor musun İrem?"
"Oyy, güzelim yapma böyle gel biz gidelim dışarı çıkalım hava alalım belki sana da birazcık iyi gelir?" düşününce mantıklı geldi.
"Tamam, çıkalım hadi."
İrem ile koca taksim'de gezinmeye başladık. İrem'in dikkatini en çok ayakkabılar çekmişti. Beyaz topuklu bota yöneltti başını.
"Mucize, bu topuklu harika dimi?"
"Evet ama senin için fazla kadınsı."
"Haklısın ama almak istiyorum."
"Sen bilirsin."
İrem'di bu dediğini yapardı. Aklına illa o ayakkabıyı almak geliyordu ve dayanamayıp bana seslendi.
"Yürü hadi mağazaya giriyoruz."
Anında bir kahkaha kopartıp mağazaya yöneldim. Mağazaya girdik. Gerçekten İrem dediği kadar haklıymış burada milyonlarca ayakkabı vardı.
"Çok güzeller." ben ayakkabının tekine dalıp gitmişken İrem'in yanımdan gittiğinin farkında bile değildim.
"İrem!" mağaza kalabalıktı ama sakin bir ortamı vardı ve bu ortamı bozan ilk kişide ben oldum.
"İrem, nerdesin?" İrem şen kahkahası ile yanıma geldi yanında çok güzel bir kız vardı. Mavi gözlü kumral saçlı kız düzgün fiziğiyle beni benden almıştı ama yine de sezinleyemediğim şeyler vardı.
"Nerdesin kızım sen ya?"
"Ya sen ayakkabının tekine dalmıştın ben de bir arkadaşımla karşılaştım," avucunu açıp yanındaki kızı gösterdi.
"Bu Masal, Masal bu da benim en sevdiğim dostum Mucize."
"Tanıştığıma memnun oldum, Mucize." o kadar olgun ve genç sesiydi ki sesi çok güzel çıkıyordu.
"Bende Masal."
"Ee, bittiyse üçümüz bir yerlere gidelim mi?"
Masal hevesli şekilde konuşmaya başladı.
"Evet, çok haklısın İremciğim gidelim."
"Mucize gidelim mi?"
"Yok ben almayayım."
"Yaa caniş muciş yapma ya lütfen. Sende gel."
Masal ilk İrem'e baktı sonra bana baktı.
"Aynen Mucizecim sende gel sensiz olmaz."
"Tamam tamam, gelcem."
"Ayy kimseyi de kıramaz benim bu arkadaşım."
°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Hamburgerciye girmiştik İrem günlük dedikodularından bir kaç tane yapıyordu ve sürekli gülüyordu. Birden karnıma bir ağrı girdi ne olduğunu anlamadan bir mide bulantısı geldi içime o mide bulantısı geçti baş ağrısı başladı sanki kendimi bir kötü hissettim bir kötü. Sonra sandalyeden kalktım İrem'in ve Masal'ın gözleri bana çevrildi.
"Noldu Mucize?"
"'B-ben lavaboya gideceğim."
"Yardım etmemi ister misin?"
"Hayır, ben iyiyim birşey yok."
Kalkıp lavaboya giderken hala aynı acı vardı içimde. Gözlerim kısıldı ve kısıldı sonra kendi kendine kapandı. Yerde buldum kendimi birden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK UMUT
Teen Fiction"Ben etrafimda tek bir kişinin olmasını istiyorum!" Çok öfkeliydi. Öfkeli olmasının sebebi ben miydim? Nefes alış verişlerimizi şimdi daha iyi duyuyordum. Gözlerim masmavi olan gözlerine bakarken ne olduğunun farkında bile değildim. "ve şimdi...gid...
