"görüşürüz demen bile ne güzel..." beşinci bölüm

40 6 0
                                    

İrem ile beraber okula gidiyorduk. Bir anda İrem durdu ve şöyle dedi;
"Bir günde okula gitmesek ne olur? Zaten her gün gidiyoruz bu gün biraz eğlenelim."
"Cumartesi pazar ne yapıyorsun sen?"
"Imm..uyuyorum."
"Al işte."
"Hadi ama." masum kedi bakışlarından bir kaç tanesini atıyordu.
"Olmaz. Ders çalışmam gerek bugün Akın hoca çok sinirlenir zaten bana karşı kaya gibi."
"Amaan, bırak o suratsız adamı, gel biraz eğlenelim bugün hadii lütfen."
Şöyle düşündüm şeytan dürtüp duruyordu beni.
"Tamam, iyi." yaptığım yanlış bir şey miydi yoksa doğru bir şey miydi?
"Yaşasın bee."
"Nereye gideceğiz ki?"
"Imm..düşünürüz saat daha on bir."
"Düşüneceksek tamam da bütün gün evde oturmayalım?" ufak kahkahalarından birini atıp bana bakmaya devam etti.
"Yok yok, oturmayız, seni harika bir pastaneye götüreceğim. Hem 2 yıl sonra aşçı olacağımız için gelecek planları yapmaya başlayalım. Ve olur mu?" güzel bir düşünceydi. Ben aslında bütün masraflarımı kendim ödüyordum. Çalışarak. Ve çalışmak bana göre harika birşey.
"İşe ne zaman gidecektin?"
"Saat altıda."
"Oh çok iyi."
"Niye?"
"Vakit geçirebileceğiz de ondan."
"Ha, evet."
İrem'in evine gittik. İrem birşeyler varmış gibi suratıma baktı. Tam ağzını oynatmaya başlayacaktı ki telefonum çaldı. Arayan kuduruk Ayaz.
"Alo ayaz?" İrem gözlerini kocaman açıp bana baktı. Sonra ellerini 'O kim?' der gibi oynattı.
"Alo Mucize."
"Noldu? Niye aramıştın?"
"Hiç, nasıl olduğunu merak ettim, aslında... Bugün benimle yani bu akşam yemeğe çıkar mısın?"
"Ne? Ne? Yani ben şey...bilemedim. Arkadaşımla gezecektim bu gün hem niye akşam yemeği yiyelim ki senle?" İrem'in heyecandan dört köşe olmuş gözleri daha da büyüdü.
"Sana noldu böyle heyecanlandın ki? Ben seni taş fırın kızı Mucize diye bilirdim."
"O zaman öyle bilmeye devam et. Kararımı verdikten sonra sana mesaj atarım. Hadi görüşürüz."
"Görüşürüz demen bile ne güzel..."
Telefonu birşey demeden kapattım. Bu çocuk artık gerçekten canımı sıkıyordu.
"Ooo.."
"Aman, İrem ya." üstüme bir zıpladı ki o an 15 kemiğimin kırıldığını hissettim.
"Ay sen sevgili mi yaptın?" hızla ona dönüp kaşlarımı çattım.
"Ne sevgilisi be! Ondan hoşlanmıyorum!"
"Tabii, canım neysee,"
İkimizde kahkahlara boğulmuştuk.
"Hadi şu lanet pastaneye gidelim."
"Tamam."
"Gidecek misin?"
"Bilmiyorum. Gitsem de ne giyeceğim ki?" alınırmış gibi bana baktı.
"Aşk olsun! Ben ve büsbüyük olan dolabımı bilmiyor musun?"
"Biliyorum ama..."
"Bedenlerimiz de uyuşuyor. Deneriz bir kaç tane."
"Timam

TEK UMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin