0.4

807 69 8
                                    

Ah Taehyung çok yakışıklı değil mi nsnndnd neyse bölüm atmamamın sebebi okuyup da oy veya yorum yapmamanız. Hayalet okuyucu olmayalım jsjehdb hadi bye.

İyi okumalar!

🌟

Çalan kapı zilini duyduğum da hazırladığım keki fırına koyarak koşarak kapıya gittim. Kapıyı açar açmaz somurtan Jimin içeri girdiğinde arkasında Jungkook ve Taehyung ikilisi gülerek girdiler.

"Ne oldu?" Taehyung koltuğa kendini atarak kahkaha atmaya başladı.

"Yoongi hyung Jimin'in sırtında gezerek atçılık oynadı." Gözlerim kocaman bir şekilde Jimin'e döndüm.  Gözlerini devirmiş bacak bacak üstüne atmıştı. "Çok komikti, orada kesinlikle olmalıydın."

"Gereksiz sesini kes Tae." Tae onu takmayarak kahkaha atmaya devam ettiğinde Yoongi sırıtarak bacak bacak üstüne attı. 

"Üzülme Park Jimin sadece biz gördük." dudaklarını büzerek konuşan Jungkook ile güldüm. 

"Görmeyi çok isterdim." yüzümü ellerimin arasına alarak konuştuğum da Jimin mırıldandı.

"Ben sana başka şeyler de gösteririm ama neyse." 

"Sen az önce ne dedin?" Yoongi gözlerini kocaman açarak Jimin'e baktı. 

"Terbiyesiz!"çemkirerek bağırdığımda kaşlarını çattı. Yanında oturan Jungkook kafasına bir iki tane geçirdiğinde artık dayanamayarak Jungkook'un üzerine uçtu.  

Gerçekten uçmuştu. Artık nasıl sinirlendiyse Jungkook onu üzerinden atamıyordu. 

"Burada neler oluyor?" 

"Aa Jin aşkım gelmiş hoşgeldin." Jimin Jungkook'un üzerinden indi ve gelip dibime oturdu.

"Az önce neler oldu burada?" Jin gelip kolunu omzuma atarak sorusunu yöneltmişti.

"Hiçbir şey bebeğim her zaman ki gibi." Kafasını sallayarak onayladı. Jimin beni kolumdan tutarak Jin'in yanından çekti. İkimiz de kaslarımızı çatarak Jimin'e baktığımız da omuzlarını silkmiş önüne dönmüştü. Gözlerimi devirdim, benden uzaklaşmak istiyordu ama kıskanıyordu. Değişikti.

"Nasıl gidiyor hyung?" Yoongi ve Jin iş muhabbetlerine girdiğinde gözlerimi devirerek ayağa kalktım. Jungkook ve Taehyung'ın ortasına oturdum.

"Canım sıkılıyor, ne yapalım?" Tae heyecanla bana döndü. "Bence Jimin ile uğraşalım." Başımı iki yana salladım. "Bugün yeterince sinirlendi, fazlasına gerek yok." Jungkook beni onayladığın da Tae somurttu. Masadaki telefonum titreştiğinde uzanarak aldım. Jongin arıyordu.

"Efendim, esmer bebeğim." Güldüğünde ben de güldüm.

"Ne yapıyorsun?" Göremese de omuz silktim.

"Bizimkilerle oturuyorum sen?" Jimin kaslarını çatarak bana baktı. Ona dayanamayarak ayağa kalktım. Mutfakta konuşsam daha iyi olacaktı, bakışları rahatsız ediyordu.

"Ben de evdeyim sıkıldım, buluşalım mı?" Namjoon iki gün sonra gidecekti, onunla zaman geçirmek istiyordum.

"Üzgünüm, Namjoon yurt dışından yeni geldi. Onunla vakit geçirmek istiyorum. Daha sonra buluşsak olsa olur mu?"

"Peki, kendine dikkat et."

"Sen de." Aramayı  bitirdiğimiz de, telefonu arka cebime koydum. Arkamı döndüğümde sinirli gözlerini üstümde gezdiren Park Jimin ile karşılaştım.

Kaşlarımı çattım. "Beni mi dinliyorsun sen?" Hızla üzerime doğru geldi.

"Ne yapmaya çalışıyorsun sen?"

"Ne yapmışım?" Derin bir nefes aldı. Şu an çok sinirli görünüyordu.

"Jongin ile görüşmeyeceksin demedik mi biz sana?" Jongin ve bizimkiler yakın arkadaştılar fakat daha sonra birden birbirilerine düşman kesilmiştiler ama ben Jongin ile yakındım ve uzak durmamı söylemiştiler fakat ben dinlemeyince karışmamıştılar, Jimin hariç.

"Aranızdaki mesela beni ilgilendirmiyor, Jongin ile senelerdir arkadaşız. Onunla konuşmayı kesmeyeceğim." Sinirle gözlerini yumduğunda yandan sıvışıp kaçacaktım ki. Kolumdan tutup beni kendine çekti ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Dondum kaldım. O da kaldı, büyük ihtimalle kendisinden böyle bir şey beklemiyordu, ben de beklemiyordum. Dudakları sadece öyle duruyordu. Kalbim çok gizli atıyordu. Daha fazla dayanamayarak onu ittirdim ve kaçtım.

Yine kaçtım, ona olan duygularımdan.

Hızlıca odama çıktım ve ardımdan kapıyı kapattım. Böyle yaparsa daha fazla kendimi tutamazdım ki ben. Yatağıma uzandım. Sevgilisi vardı ve beni öpmüştü, pislikti.

"Louisa!" Yoongi'nin sesini duyduğumda ayaklandım. Odama girdiğinde kaşlarını çattı. "Jimin ile bir şey mi oldu, hızlıca çıkıp gitti. Sinirliydi?" Oflayarak yatağıma oturdum, iyi bok olmuştu.

BROKEN HEARTS | Jimin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin