1.2

660 53 2
                                    

Bu sefer uzun yazdım diğer bölümlere oranla hadi iyi okumalar bebeklerim

💫

"Şunu yapmayı kes Louisa!" Jimin'i aldırmadan ayaklarımı sallamaya devam ettim. Rahat yemek yemesini istemiyordum, benimkini zehir etmişti. Burnundan sinirle bir derin verdikten sonra çubuklarını masaya sertçe bıraktı.

"İnadına mı yapıyorsun!" Sesini yükselttiğinde gözlerimi devirdim.

"Evet inadına yapıyorum aynı seninki gibi. Ağzını şapırdatmasaydın sen de." Dudakları kıpırdandı, büyük ihtimalle küfür ediyordu ama umursamıyordum. Benim inadıma ağzını şapırdatıp durmuştu ve en sinir olduğum şeylerden biriydi. Sırf bu yüzden Jungkook, Tae, Hoseok ve Jimin ile yemek yemiyordum. Mecbur kaldığım da kulaklarımı takıyor, kimseyi takmıyordum.

Masadaki telefonum titremeye başladığında gözlerimi devirdim. Ekran kısmını masaya yaslamıştım. Düz çevirip ekrana baktım. Doktorum arıyordu ve 1 yıldır kaçtığım şey ile yüzleşme zamanım gelmişti. Numaramı defalarca değişirmiştim fakat babam her seferinde kadına geri veriyordu. Jimin'in bakışları tetikteydi ve kimin aradığını merak ediyor olmalıydı. Balkondan çıkılan bahçe kapısını açtım ve çıktım. Yeşil tuşu kaydırdım.

"Merhaba Louisa, nasılsın?" Kadın gerçekten enerji doluydu.

"İyiyim Bayan Min, siz nasılsınız?"

"Nezaketin için teşekkürler, ben de iyiyim. Ne için aradığımı tahmin ediyorsundur?" Görmese de kafamı salladım.

"Evet, bugün eğer klinikteyseniz yanınıza uğrayayım mı?"

"Üzgünüm ama şu an yurt dışındayım. Eğer tedaviyi onaylarsan, ilaç tedavisi için doktora yönlendireceğim." Elimle saçımı dağıttım. Aslında direk cevap verebilirdim ama yine de aklımı kurcalayan bir şeyler vardı işte.

"Yarın size yanıtımı bildireceğim." Güldü.

"Numaranı yeniden değiştirip kaçmayacaksın değil mi?" Yutkundum. Tamam kadın beni ne zaman ararsa aynı şeyleri söylüyor akşamına numaramı değiştiriyordum.

"Hayır bu sefer emin olabilirsin, şimdi kapatmam gerekiyor. Görüşmek üzere, iyi günler."

"Umarım doğru olanı seçersin, görüşürüz." Telefonumu kapattım ve ofladım. 13 yaşlarında regl olmaya başlamıştım. İlk başlarda düzenli gitse de 15 yaşlarımdan itibaren düzensizleşmişti. 7-8 ayda bir oluyordum, hatta o dönemde kilo bile almıştım. Tabi ki sınırı aşacak kadar değildi ama 12 kilo benim için o zamanlar fazlaydı. İlk başta kimseye anlatamamıştım ve sonunda bir sıkıntımın olduğunu babam yanıma gelerek benimle sohbet etmişti. Ben de her şeyi ötmüştüm. Okuldakiler kilomla dalga geçmeye başlamıştı ve söyledikleri ağır şeylerdi. Neyse ki Taehyung ve Jimin hep beni koruyordu. Jinekolojiye gitmiştim ve yapılan testler sonucu Polikistik Over hastalığımın olduğunu öğrenmiştim. Her ne kadar bir sendrom olsa da oldukça yan etkisi vardı.

Diyete başlamıştım ve gerekenden fazla kilo vermiştim. Doktor başlarda kilo verirsem düzeleceğini söylemişti fakat dediği gibi olmamıştı. Kilolu bile değildim; 45 kilodan, 57' ye çıkmıştım. Ama burada bu şekilde geçerli olmuyordu işte. Diyetle 43 kiloya düşmüştüm. Yaklaşık 2 yıldır regl olmuyordum bile. Tedavi de doğum kontrol hapı kullanacaktım. Kullanmak istememin sebebi bana verilecek olan ilaçlardan dolayı çocuk sahibi olmayacaktım. Tabi ki ilaçtan ilaca göre değişiyordu fakat benim ki biraz fazla değişikti. İlk gittiğim doktor hamile kaldığımda düzeleceğini söylemişti ama hamile kalmam imkansız denecek kadar azdı. Yumurtalıklarım kistlerle doluydu. Bu hastalığın adını hatırlamak bile beni yıpratıyordu.

"Kiminle konuşuyordun?" Jimjn şüpheci tavırla yanıma yaklaştığında gözlerimi devirdim. 2 gündür bizim evde kalıyordu. Dedem ve babam çiftlik evine gitmişti. Bunu duyan Jimin bizim eve koşmuştu, Yoongi ise peşinden gelmişti.

"Seni ilgilendirmiyor." Terslendiğimde kaşlarını çattı ve telefonuma uzanmaya çalıştı. "Ay yeter be, doktorum aradı işte. Git başımdan." Arkamı döndüm ve çardağa ilerledim.

"Doktor seni niye arıyor? Hasta mısın, neyin var?" Çardağa oturdum ve bağırdım.

"Sana ne ya, sinirliyim zaten git başımdan." Gözlerim yavaştan dolmaya başlıyordu. Tamam çocuğum olmayacaktı ama belki evlat edinebilirdim. Yüzümü elime yasladım.

"Ağlıyor musun sen? Neyin var söylesene!" Jimin dayanamayıp bağırdığında daha çok ağlamaya başladım. Tabi erkeklerin böyle sorunları yoktu. Omuzlarımı silktim ve ağlamaya devam ettim. Jimin uzatmadan gittiğinde derin bir nefes aldım.

Yaklaşık 15 dakikanın ardından Jimin tekrar yanıma geldiğinde o kadar kızgın görünüyordu ki, bir şey dese hıçkırarak ağlamaya başlayacaktım.

"Bize neden söylemedin?" Yanıma oturdu ve bana bakmaya başladı. Sakin ses tonuyla konuşuyordu ama kızgındı işte.

"Neyi söylemedim?" Salağa yattım. "Ayrıca ne saçmalıyorsun sen?" Jimin yutkundu ve bakışlarını benden çekti.

"Hasta olduğunu ve tedaviyi reddettiğini. Az önce doktorunla konuştum." Sinirle Jimin'e baktım.

"Her işime burnunu sokuyorsun bıktım. Duygularımla oynama, benimle ilgileniyormuş gibi yapma." Jimin aniden vücudumu sarmaladı.

"Seninle ilgilenmiş gibi yapmıyorum gerçekten ilgileniyorum. Her işine burnumu sokmaya devam edeceğim." Onu ittirmeye çalıştım. "Ayrıca tedaviyi kabul edeceksin, daha önceden başlaman gerekiyormuş. Her şeyden kaçmaya bayılıyorsun." En sonunda kendimden uzaklaştırmayı başardım.

"Senin önüne seçenek sunmuyor kimse, beni anlayamazsın. Git şimdi." Önüme döndüm. Bu seçeneklerin önüme ileride çıkacağını söylediklerinde daha 15 yaşındaydım. Küçüktüm ve yıkıcı bir haberdi. Kim çocuğu olmasın isterdi ki?

"Bak tam olarak bilmiyorum ama illa ki tedavisi vardır, teknoloji çok gelişti." Gözlerimi devirdim.

"Ne yapacaklar, robottan kadın üreme organı mı?" Patavatsızca konuştuğumun farkındaydım fakat gerçekten verecekleri ilaç güçlüydü ve kısırlaştırıyordu.

"Saçma sapan triplere girme, mutlaka bir çözümü vardır. Tedaviyi kabul ettiğini söyle." Ve yanımdan gitti. Her şey dediği gibi kolay olmuyordu.

Her şey ona kolay geliyordu.

Ona olan sevgimi geçici gördüğü gibi.

💫

Vay şerefsiz Jimin diyerek sonlandırıyoruz znsnsnndnx yazdığım hastalık gerçekten var ve tedaviyi kafadan da sallamadım. Sadece seçeneklerden birisi internette yazmıyor ama bunların hepsi bana da söylendi neyse ablanız kaçar smnzndxnx bir güncük bölüm atamadım bunun içinde sorry hadi öptüm

BROKEN HEARTS | Jimin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin