1.5

570 42 0
                                    

Bölümü yazıp atamadım özür dilerim neyse iyi okumalar!

💫

"Onu geberteceğim." Taehyung sinirle bağırdağında irkildim ve Hoseok'a daha fazla sarıldım. Jimin... Yoktu iki gündür her yerde aramıştık ama bulamamıştık. Herkese her şeyi anlatmıştım, tabi Jimin ile birlikte olduğumuzu bir tek Jungkook ve Taehyung'a söylemiştim. Diğerlerine cesaretim yoktu.

Taehyung çok endişeleniyordu. Jimin ile ikisinin arasındaki bağ çok farklıydı. Onlar bizimle oldukları bağdan daha fazla bağlıydı birbilerine. Onlar birbirinin gölgesi gibiydiler. Onların küçücük yaşta çektikleri şeylerin bir çoğuna şahit olmuştum. Çok güçlü ve güzel kalplilerdi.

"Neden bizden saklıyor ki? Biz onun yanında olacak ve tedavisi için desteklerdik." Yoongi onun hastalığını bir şekilde öğrenmişti ama nasıl olduğunu sorgulamıyorduk. Çünkü kayıptı. Kapı çalınca heyecanla oturduğum yerden kalkmış ve kapıyı açmıştım. Ama Jimin değildi, abime kollarımı dolayarak sıkıca sarıldım. Gözyaşlarım akmaya başladı, şimdiden çok özlemiştim. Abimle içeri geçtiğimizde yan yana oturduk.

"Hastalığını öğrendim, kalbinde sorun var. Nakil gerekiyormuş, nakil sırasında ilk 30' a bile girmiyor. Kalbi kötü durumda, doktor en fazla 1-2 ay diyor." Yoongi konuşmayı durdu, gözleri dolmuştu. "Heyecan, üzüntü, korkma gibi durumları yaşamaması gerekiyormuş. Çarparmış ve o anki şeyle ölebilirmiş." Yoongi daha fazla dayanamadı ve ayağa kalktı gitti. Taehyung daha fazla sinirlenerek duvara yumruğunu geçirdi ve bağırdı. Jungkook onu durdurmak için sarıldı. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu, canından can gidiyormuş gibi.

Benim de canım gidiyordu.

Gitme diyemedim.

"Sakin olun önce ben onu bulacağım, birkaç saate gelirim." Abim kollarımın arasından acele bir tavırla çıktı ve evden gitti. Jin bayılmıştı ve yukarıda uzanıyordu. Bok gibi hissediyordum, cebimdeki telefon titredi. Titreyen ellerimle telefonu çıkardım ve yabancı numarayı açtım.

"Louisa, benim Jimin. Benimle konuştuğunu belli etme sakın." Neden böyle diyordu ki? Gözlerim doldu ve şükrettim. Yaşıyordu ve hâlâ nefes alıyordu. Diğerlerinin bakışları bana uğrasa da takmadım ve mutfağa geçtim.

"Neredeysen gelir misin? Tedavi olacaksın, hepimiz ne haldeyiz biliyor musun sen?" Sesimi kısık tutmaya çalışıyordum. Sesim titriyordu.

"Korundun mu sen?" Şokla gözlerim büyüdü.

"Sen şaka mısın? Ortadan siktir olup gidiyorsun, herkesi merakta bırakıyorsun. İki gün sonra da bunun için mi arıyorsun?" Sesimi yükseltmiştim, umurumda değildi.

"Sesini kıs Louisa, benimle olan aklını seveyim ben. Niye beni engellemedin ki, gerizekalı. Git ilaç falan al." Gerçekten acımasızdı, boynumda ağlayan naif adamla alakası bile yoktu.

"Jimin ben hamile kalamıyorum zaten, ihtiyacım yok. Lütfen geri gel."

"Hamile kalma oranın düşük olsa bile var Louisa, ayrıca ölmeyi bekleyeceğim. Sizi bana acıyan bakışlarınızla karşı karşıya gelecek cesaretim yok." Elimi yumruk yaparak tezgaha vurdum.

"Kimsenin sana acıdığı yok! Hepsi ne durumda biliyor musun?  Hadi bizi siktir et, Taehyung o ne yapsın? Bize acımıyorsun, ona acı. Jin bayıldı, hepsi perişan. Ben de perişanım. Hani her şeyden çok beni sevmiştin, bu mu bana olan sevgin?" Telefonun ucundan gelen hıçkırık sesiyle daha fazla dayanamayarak yere düştüm. "Jimin ben sana kalbimi veririm, gel ne olursun?" Hat kapandı ve telefonum elimden düştü. Hıçkırarak ağlıyordum, kapının ucunda bana donuk bakışlar atan Taehyung'ı fark ettim.

O her şeyini kaybediyordu.

Görüşüm fazla bulanıktı ama onun gözlerini görüyordum.

Kaybetmiş gibi bakıyordu.

Sanırım kaybetmişti, kaybetmiştim.

💫

Aslında arkadaşlar kitap isminin Shadow olmasının sebebi Tae ve Jimin'in arasında ki bağ. Ama ismini değiştirmeyi düşünüyorum, değiştireceğim de.

Umarım beğenmişsinizdir. Yarın yeni ismiyle yeni bölüm gelecek.

Kısa bir kitap olacak, çok uzun tutmayacağım. Bundan sonra texting göremeyebilirsiniz. Bölümler 1000 kelimenin üzerinde olacak.

Hadi öptü iyi gecelerrrr

BROKEN HEARTS | Jimin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin