Nabersinizzzz? İki bölüm attım sıralamada düşmüşüz çok saçma neyse sizi seviyorummm
İyi okumalar!
💫
"Al şunları ye." Abimin uzattığı tost ve çilekli sütü aldım. Şu an yaşadığım stresten dolayı bir şeyler yiyip içmek istemiyordum fakat hamileydim. Ne kadar o küçücük olsa da. Jimin 2 saat önce ameliyata girmişti ve hepimiz ameliyathanenin önünde bekliyorduk. Aradan 1 hafta geçmişti ve gerekli testlere girmişti. Ben de kemoterapiye başlamıştım. Hamile olduğum için fazla kalmıyordum. Doktor sadece sürecin bir ay uzayacağını söylemişti ve bu benim için sıkıntı değildi. Herkes iyi ve mutlu olduktan sonra sıkıntı yoktu.
Elimdeki tostu hemen tükettim ve üstüne çilekli sütümü içtim. Jungkook elimdeki çöpleri aldı ve ileride ki çöp kutusuna attı. Doktor ameliyatın iyi geçeceğini söylemişti ama endişe etmeden edemiyordum.
Bir saat kadar sessiz beklememizin ardından doktor ameliyathaneden çıktı, hepimiz ayağa kalktık ve adamın çevresinde bir yuvarlak oluşturduk.
"Dediğim gibi ameliyat güzel geçti. Şimdi hastamızı 1 hafta kadar yoğun bakımda uyutacağız. Daha sonra tekrardan testlere girecek ve kalbin bedenine olan uyumuna bakacağız. Biz olumlu bakıyoruz, umarım o şekilde de ilerler." Doktor gülümseyerek konuşmasını sonlandırdı.
"Onu görebilecek miyiz?" Doktor dudaklarını birbirine bastırarak kafasını iki yana salladı. Üzgünüm ama sabredin. İnanın su gibi geçecek, gitmeliyim. Geçmiş olsun, iyi günler." Kafa selamı vererek yanımızdan ayrıldı.
"Louisa sabret, çocuk gibi mızmızlanma. Jimin'i dövmem için bu kadar çok beklentiye girme." Abim beni güldürmek için yapıyordu ama endişeleniyordum işte. Kafamı salladım ve Taehyung'a sarıldım.
Şimdi onu bekleyecektim ve iyileşecekti.
💫
(1 Hafta Sonra.)
"Yah, görmemize izin vermeden hemen alıp götürdüler. Bir derin nefes alsaydı bari." Yoongi söylediklerime göz devirdi.
"Louisa manyak mısın sen? Gece gece yanına gidip uyandırmışsın adamı zaten, doktor ne kadae sinirli olduğunu görmedin mi?" Tamam yaptığım şey doğru değildi. Ama tek suçlu ben değildim. Gece odasına gizlice girmiştim, daha doğrusu bir hemşireyi tehdit ederek girmiştim ama bunu pek taktığım söylenemezdi. Jimin ben odaya girdikten sonra uyanmıştı ve doktoru çağırmamı istememişti. Yoksa gidip ben çağıracaktım, bir de yanında uyuya kalmıştım. Adam haklıydı bana kızmakla.
"Testleri yaptık, hastayı normal odaya alıyoruz." Doktor hızlıca açıklama yaptıktan sonra bir şey dememize izin vermeden gitti.
"Hadi Jimin'in yanına gidelim." Hoseok beni kolunun altına aldı ve yürümeye başladık. Onu göreceğim için heyecanlıydım. Aralık kapının önüne geldik, diğerlerini beklemeden direk odaya daldım. Jimin olduğu yerde irkildi ve bana şaşkınca baktı.
Arkamdan kafama birisi vurduğunda ahladım, yanımdan abimin geçtiğinde tip tip ona baktığımı fark etti ve mırıldandı. "Geri zekalı." Gözlerimi devirdim ve yatağın yanındaki sandalyeye oturdum.
"Jimin iyi misin?" Başını salladı ve beni süzdü. Hafifçe gülümsediğini gördümve ben de gülümsedim.
"Doktor test sonucunun yarın çıkacağını söyledi, kendini nasıl hissediyorsun?" Jin ilgilenerek konuştuğunda Jimin dudaklarını büzdü.
"Değişik hissediyorum, başkasının kalbini taşıyorum ve ürkütücü geliyor." Jin anlayışlı bir şekilde başını salladı. Bu oldukça normaldi bana göre ama hepsi geçecekti sonuçta.
"Bu günleri atlatacağız." Taehyung gülümseyerek konuştu ve hepimiz onu onayladık.
"Tedavilerini aksatmadın değil mi?" Jimin kaşlarını çatarak sordu. Abim sağolsun dakikalarca erken odada oluyorduk. Zaten aynı hastanedeydik.
"Evet, merak etme sen beni." Gözleri bir an karnıma değindi ve hemen geri çekti. Açıkçası hiç onunla bebek hakkında konuşmamıştık. İkimiz de çekiniyorduk, Jimin kabullenememişti. Açıkçası ben de kabullenemiyordum. Olgun bir insan değildim, az da olsa şımarıktım. Benim gibi birisinden çocuğum olsun istemezdim, Jimin belki de bu yüzden davranıyordu.
"Biz sizi yalnız bırakalım." Jin odadaki herkesi çıkarttı. Abim biraz mızmızlansa da kafasına şaplak yediği için çıkmıştı.
Dudaklarımı araladım. "Biliyorum her şey ani bir şekilde oldu. Bu bebeği isteyip istemediğini sana danışmadım." Dudaklarımı birbirine bastırdım. Aslında konuşmayı düşünmüyordum fakat nadir yalnız kalacaktık ve şimdiden halletmemiz gerekiyordu. "Ben çocuk sahibi olamayacağımı kendime inandırdım. Ergenlikte öğrendim ve kendime inandırdim. İlaç almam gerekliydi, biliyorum istemiyorsun ama aldıramam Jimin. Ben başkası değilim ve duygusalım. Katil olmak istemiyorum, nir şey oldu ve sonucu buysa ben her şeyi göze alarak kabul ederim." Jimin bana bakmıyordu, sadece tavana bakıyordu. "Senden aynı şeyleri beklemiyorum, sorumluluk almak istemiyor olabilirsin. Kabullenemiyor olabilirsin, sana kızmam. Ama beni yalnız bırakmanı da istemiyorum. Biliyorum beni seviyorsun, her şeyden çok hemde. İnan senden bir farkım yok." Jimin gözleri sonunda beni bulduğunda dolu doluydu. Sarılmak istiyordum ama yarasını tetikleyecek bir şey yaparım korkusuyla yaklaşamıyordum.
"Louisa benim için önemli olan sensin. Ben de öleceğime inandırdım kendime. Ki deden olmasaydı, birkaç hafta içinde ölecektim. Seni anlayabiliyorum, sen de beni anlıyorsun. Bebek, ikimizin. Küçücük inan ben de ona bir şey olsun istemiyorum. Ama sana bir şey olacak korkusuyla kalmak istemiyorum. Her an seni kaybedecekmiş gibiyim. Sen gidersen ben kaybolurum, kimseler de bulamaz." Gözünden akan yaşı sildim. "Çok dikkatli ol, hatta o doğana kadar hastane de kal." Elimi dolgun dudaklarının üstüne koydum.
"Jimin abartılacak kadar ağır değilmiş. Tamam kanser sonuçta, tehlikesi yok değil ama bir şey olmayacak. Hepimiz iyi olacağız. Tedavim oldukça iyi gidiyor, doktor hatta hemen sonuç alabileceğimizi söyledi." Elimi çektiğim de titreyen dudaklarıyla gülümsedi ve başını salladı.
"Onu hissedebiliyor musun?" Başımı iki yana salladım. Zaten 3 haftalık olmasına daha bir iki gün vardı, çok küçüktü.
"Çok küçük olduğu için hissedemiyorum." Gözlerini karnımdan çekti ve gözlerime odaklandı.
"Yemeklerini düzgün yedin değil mi?" Başımı salladım, bizimkiler sağolsun ağzım boş durmuyordu. Çenem çıkacaktı yakında.
"Hadi sen biraz uyu dinlen." Başını salladı.
"Yanımdan ayrılma ama." Ben de başımı salladım. Gözlerini kapattı ve onu izlemeye başladım. Yorgun olmalıydı ki hemen uykuya dalmıştı. Bu haline gülümsedim ve dudaklarımı eline bastırdım.
💫
Evet bir bölümün sonunadaha geldik. Son iki bölüm arkadaşlar 2.0 da bitirmeyi planlıyorum, umarım öyle gider. Eğer olmazsa da 2.5 kadar ilerletirim artık ama özel bölüm de arada yayımlarım belki. Neyse artık böyle işte. Önceki bölümde kimse tahmin yapmamış üzdünüz beniiiii
Şaka şaka jsjjsmssm hadi öptüm.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BROKEN HEARTS | Jimin ✔
Fanfic(TAMAMLANDI.) Keşke sadece arkadaş olarak kalsaydık, Park Jimin.