Bölüm 1

313 8 6
                                    

Sadece susmak gerek bazen. Bu hayatda ilk susmayi öyreneceksin. Doğruyu bile bile bazen o doğrulari saklamayi bileceksin. Hayatin ilk kurali bu insanlar yalani sever. Onlari mutlu eden yalanlari. Doğrular mi? Kimin umrundaki onlar.

Varolacaksan kaybetmeyi bilmeden olacaksin. Başkalarını deyil ilk kendini düşüneceksin. Herkesi ezip geçmeyi öğrendiyin an sen bu hayatin kazananlarından olacaksın.

- Kız Ağça nerden geliyorsun gene?

Bir de insanların olur olmadık, onları ilgilendirmediği durumlara burunlarını sokması yok mu nefret ederdi Ağça. Aslında Ağça yaşadığı bu hayatdan, mahalleden, insanlarından yaşadığı hayata dair ne varsa en küçük ayrıntısından büyüyüyüne nefret ederdi. Onun yeri burası deyildi ki. Zaten eninde sonunda kurtulacaktı hepsinden. Olmasi gereken yerde ve hayatı yaşayacaktı kısa zamanda. Bunun için ne lazimsa, kimi harcaması gerekiyorsa hepsini yapacak o konuma geçecekti. Hayalleri gerçek olacaktı, hayal diye bir kelime olmayacaktı onun için.

- Gezmelerden Ayşe teyze.

Sertçe yanıt vermişdi orta yaşlı kadına. Kalbini kırıp kırmadığını kadının ona kınayıcı bakişlarla bakmasını da önemsemiyordu. Evinin yoluna girdiğinde çalan telefonuyla açma tuşuna basarak yanitlamıştı.

- Nasılsın?

- Kısa kessen?

- Olmuyor ama böyle ben seni ne için arayayım karşılığı bu mu yani?

- Neden aradığını söyle bende sana ona göre yanıt vereyim. Hadi sıkma canımı dökül Turgut.

- Tamam. Telefonda konuşulacak konu deyil ama kısaca sana yıllardır bekledığın işin sonunda ayağına geldiğini söyleyebilirim.

Düşünmeyi unutdu bir anda. Nasıl yanıt vereceğini ne söyleyeceğini. Şimdi Turgut ona bu hayatdan kurtulacağını mi demişti. Hiç vakit kaybetmeden konuşmayı sonlandırır sonlandırmaz adımlarının yönünü değiştirerek Turgut'la her zaman buluştukları mekana yol almıştı.

Geç saatler olmamasına reğmen içkilisi, dolandırıcısı, uyuşturucu kullananı eksik olmazdı buralardan. Ağça'nın korkusu yoktu, çünkü kimin ne olduğunu artık herkes biliyordu. Ona dokunan olmayacaktıda, hele bir dokunmaya zaten kalksınlarda. Dokundukları elı kırmasınıda gayet güzel bilirdi.

Bardan içeriye adımını attığı an o leş gibi içki kokusundan midesi yine alt üst duruma gelmişti. Bu kokuya hiçbir zaman alışmayacaktı. Alışmak gibi bir derdide yoktu zaten. Nede olsa çok az kalmıştı burdan bu insanlardan kurtulmasına. Gözlerini etrafta gezdirdiğinde aradığı adamı kısa anda bulmuştu. Adımlarını o yöne çevirerek Turgut'a doğru ilerlemişti. Karşısında durduğunda adamda kafasını ağır ağır kaldırarak baygın gözlerle bakmıştı.

  - İçki mi içtin sen yine?

- Ah Ağça ah içmeyeyimde ne yapayım?

- Hadi be ordan. Zıkkımı içeceksen ağzınla iç. İçe bilmiyorsanda bırak içmesini bilenler içsin. Şimdi ayılıyor musun ya ben senin kafanı buz kovasının içine mi sokarak ayıltayım kendin karar ver.

- Ouuu vahşi kedi. Hastayım kız senin şu hallerine.

- Kes bu zırvalıkları. Biraz daha konuşursan şişeyi kafana yiyeceksin. O zaman gerçek bir hasta olacaksın.

Turgut kabaca kahkahasını havaya saldığında genç kız yüzünü buruşturmadan kendisini alıkoyamamıştı. Kendisini toparlamak için adam lavaboya gittiğinde Ağça'da kendisine bir sigara yakmıştı. Zehri ciğerlerine solduğunda kafasında sadece yapacağı işle ilgili sorular vardı. Aniden elinden alınan sigarasıyla neye uğradığını şaşıran Ağça hırsla yerinden kalkmak istediyi an

- Benim, sinirlenme hemen.

- Sigaramı geri ver.

  Adam ona tek kaşını havaya kaldırarak baktıktan sonra, az önce elinden aldığı sigarayı hiç iğrenmeden kendi dudaklarının arasına alarak bir nefes de kendisi almıştı. Yaptığı genç kızı kızdırmaktan başka bir şey olmasada, yapmak istediyi de buydu. Alaycı sırıtmasını dudaklarına kondurarak

  - Bu çöplükten kurtulmak istiyor musun?

  - Bunu ne kadar çok istediyimi sen çok güzel biliyorsun.

- O zaman ilk iş bu sigaradan kurtulmak olacak.

- Nasıl işmiş ki benim sigaram sorun oluyor.

- Çok büyük iş.

Genç kız adamın söyleyeceklerini uzatarak anlatmasına yavaş yavaş sıkılmaya başlamıştı. Ellerini ritmik haraketlerle masaya vurmaya başladığında karşsındaki adamda anlamıştı durumu.

- Tamam bir bırakmıyorsun tadını çıkara çıkara söyleyeyim. İşin başında kim var bu sefer bende bilmiyorum ama

Dudaklarına alaycı gülümsemeyi kondurarak kendisini tutamadan adamın sözünü keserek

- Sen? Güldürme beni Turgut. İş yapacağız ama sen işin başında kimin olduğunu bilmeyeceksin.

- Kızım sana neden büyük iş diyorum. İşin sonunda alacağın 2-3 bin tl deyil. Eğer adamın istediğini yapabilirsen alacağın para 500 000 bin.

Rakamı duyar duymaz beyni diğer her şeye kendisini bir anda kapatmıştı. Beyninde dönüp duran sadece kulaklarının duyduğu rakamdı. Turgut'un yüksek sesle ismini seslenmesiyle kendine gelebilmişti anca.

  - Duyuyornusun  beni seninleyim.

- Ha evet duyuyorum söyle hemen ne yapmam gerekiyor.

- Senin işin ne?

- Mimarım ben. Dalga mı geçiyorsun sen benimle?  Hırsızım ben oğlum.

- Asıl sen benimle dalga geçiyorsun. Yaptığın işi biliyorsan ne diye bana ne yapmam gerekiyor diye soruyorsun. Hırsızlık yapacaksın. Bu seferki öyle kolay değil ama.

- Nasıl yani?

- İşte bu işi kim yaptırıyorsa istedikleri farklı. İlk önce seni kendisi bulmuş ve illede senin olacağını söylemiş Necati abiye.

Yüzünü şaşkınlık ifadesi bürüdüğünde bu işi git gide kendiside merak etmeye başlamıştı. Bin yıl düşünse böyle twklifin ayağına geleceğini düşünmezdi. Buralardan kurtulmak istiyor muydu? Kendisi dahil herkes onun gözünün nerelerde olsuğunu gayet iyi biliyordular.

Peki ne kadar doğruydu bir insanı acımasızca yok sayarak, ezip geçerek yukarıya tırmanmak? Cevaplar herkesde farklıydı oysa. Kimisi yapamazdı, kimiyse unursamazdı.

- Senin sosyetedeki kadınlar gibi, ama bir o kadarda masum olmanı istiyor.

- Nasıl olacakmışım? Alt tarafı istediği şeyi çalıp adama vereceğiz ne gerek var bunlara.

- İşte sorunda burda adam senden tek bir şeyi çalmanı istemiyor.

  Bazen hayatının sorusuyla karşı karşıya gelirsin. Vereceğin cevapla hem kendi hem de karşına çıkacak insanın hayatını belirlemiş olacaksın. Ya vazgeçeceksin ya da her şeyi kabuledeceksin.

Genç kız gözlerini bir iki saniye kapatdıktan sonra derince yutkunarak ağır bir şekilde göz kapaklarını aralamış

- Benden istedikleri ne?

Sanki herkes bu anı beklermiş gibi sustular ya da o an ona öyle geldi. Sözler ağızdan saniyelik çıksada genç kızın kulaklarında uğultu yaratmıştı.

- Değerli yüzük. VE BİR ADAMIN AŞKINI ÇALACAKSIN.

____________________________

Hadi bakalım başladık. İnşallah beğenirsiniz. Bölümleri geç olmadan yayimlamayı düşünüyorum tabi bir sorun çıkmazsa.

Ilk bölümü geçiş bölümü gibi yayımladım. Ama kısa söyleyebilirim ki bu hikaye kafamda tamamen ayri ve ummadığınız şeylerle karşınıza çıkacak. Her zaman olduğu gibi klassiklerden uzak durmaya çalıştığım bir hikaye olacak.

Yorumlarınızı bekliyorum. Tabiki de saygı, sevgi birbirimizi kırmayıp incitmeden olan yorumları.

En güzeline emanetsiniz...

   

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 31, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sahte Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin