PS. 2. Bölüm "Sen Kimsin?"

719 32 3
                                    

       Uyandığımda bilmediğim bir odada, yataktaydım. Şöyle bir odayı süzdüm. Her yer mavi ve tonuydu. Bu oda her kiminse mavi delisi olduğu kesindi. Yataktaki örtüler, halı, dolap, çalışma masası, aksesuarlar.. Kısacası herşey. Odayı taradıktan sonra ayağı kalktım. Nasıl bir tesadüf ise ayağı kalkmamla kapı da açıldı. İçeri sarı ve kıvırcık saçları olan bir erkek girdi. Şu bir gün içerisinde ne kadar da çok yunan tanrısı görmüştüm. Ne kadar yakışıklı varmışda haberimiz yokmuş. Yanıma yaklaştı. Yüzü artık yüzümün hizasındaydı ve nefesini suratımda hissediyordum. Bu his vücudumda az da olsa bir titremeye sebep oluyordu. Avuçlarının içine yüzümü aldı. Sonunda o muhteşem sesini duydum. 

"Rahat uyudun mu prenses?" Şu an ocakta, son ateşe koyulmuş tereyağı gibi hissediyordum. Eriyoruz burda! Ama yelkenleri suya idirmek yok Gece. Sen kötü kızsın. Eğer sana karşı gelirse kasıklarına tekmeyi yer. Sert sesimle konuştum. 

"Bu seni hiç mi hiç ilgilendirmez. Buraya nasıl geldim haberim yok ama en kısa zamanda gideceğim kesin. Ayrıca bana dokunma." dedim. Ellerini  yüzümden çektim. Çok ağır sigara kokuyordu ve bu benim genzimi yakıyordu. Her kim olursa olsun, sigara içen kişiden nefret ederdim. Hele ki şu geç yasında gençliğinin içine sıçanlardan. Yüzüne baktım. Sankii... Sanki birşey söyleyecekti. Kelimeleri toparlamaya çalışır bir hali vardı. Merak etmiştim. Aynanın karşısına geçtim. Saçlarım birbirine girmişti ama hafif parmak dokunuşları düzelmesine yeter. Sanırım. Saçlarım tahmin ettiğim gibi düzelmişti. Kapıya doğru yöneldiğimde kıvırcık saçlı çocuk -ismini öğrenesiye kadar böyle hitap edeceğim- kolumdan tuttu. Bir anda kendimi kollarında buldum. Biri şu kıvırcık saçlı çocuğu dövsün. Sigara paketini bulsam hepsini ıslatıp, kırıp kırıp atacağım!!  Ama bir yandan da  bu kıvırcık bana tanıdık geliyordu. Acaba daha önce karşılaştık mı? Kulağıma doğru eğildi ve;

"Gerçekten beni hatırlamadın mı Gece.?" Zihnimi zorluyordum. Amaa amaaa. bir türlü hatırlayamıyordum. Kafamı olumsuz anlamda bir sağa, bir de sola salladıım. Tekrar kulağıma eğildi. 

" küçükken söylediğine göre, ilk aşkın, sır dostun, kardeşin, koruyucun.. Hatta süper man'ın? Hatırladın mı prenses?" şimdi hatırladım. Kardeşim nasılda özlemiştim. Hemen kollarımı boynuna sardım. O da bu hareketimi bekliyordu ya hemen kollarını belime sardı. Benden hiç beklenmeyen bir ses tonuyla

"Çok özlemişim seni. Neden hiç aramadın? Geri zekalı neler yaşadım, hangi rollere girdim, biliyor musun!?

"BEn istedim mi sanki.? Senin desteğin olmadan yaşamayı? Kokun olmadan yaşamayı. Düşün, bir kere düşün."

" Düşünmedim mi sanıyorsun? Ben o çocuk aklımla neler neler düşündüm biliyor musun?"

"Neyse 4 sene önceki şeyin tantanası yapılmaz. Yani bence yapılmaz. Önümüze bakalım." Kafamı salladım. ON dört yaşında olsakta herşeyden haberimiz vardı. Seyehat bile ediyorduk. Düşünsenize. Tek başımıza. Umursayan yoktu ki. Annem ve babam öldüğünden beri neler neler yasadık Cames bond -Buradan matematik öğretmenimize selamlar.!!- filmlerinden daha maceralıydı. Mesela amcamdan kaçtım. Kuralcı inek. Mete gittikten sonra beraber olan fotoğraflarımıza bakarak uyudum. Şimdi çok saçma geliyo ama eskiden öyle değildi işte. O benim kardeşim yaa. Merak ettim şeyler vardı. Nefes aldım ve Mete'nin elinden tuttum. Yatağa oturttum. Yanına ben oturdum. 

"Bir kız arkadaşın var mı Mete?" Gözlere sabit bir yere daldı. Suratındaki negatif enerjiyi hissediyordum. Gözünden bir damla yaş düştğ. Bana göstermemek istercesine hızlıca sildi. 

Psikopat SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin