"Jisoo, Bence sen ondan hoşlanıyorsun." Dedi Jennie Jisoo'nun yaşadığı şeyleri dinledikten sonra. Aynı zaman da makyajı yapılıyordu. "Kimden? Seokjinden mi? Ahaha, yapmayın.""Jennie haklı olabilir." Dedi Lisa. Jisoo kaşlarını çattı. "Küçücük bir şeyden mi çıkardınız bunu gerçekten?"
"RJ'yli kabın var."
"Galerinde çocuğun fotoğrafları var."
"Awake'i ezbere biliyorsun."
"Müzik dosyanda 'Seokjin'in cam sileceği kahkahası REMİX.' diye bir şarkı var."
"Ne zaman Seokjin ile ilgili bir şey olsa olaya bodoslama dalıyorsun."
"Ama ne zaman Seokjin gerçekten söz konusu olsa kaçıyorsun."
"BLACKPİNK House'ta temizlik yaparken sürekli Seokjin'in ağırlıklı söylediği BTS şarkılarını dinliyorsun."
Jisoo dudaklarını büzdü. "Siz böyle söyleyince tuhaf oldu tabi."
"Kızlar, 5 dakikaya sahnedeyiz." Dedi yönetici gelirken. Lisa gülümsedi. "Hemen geliyoruz." Sonra hepsi Jisoo'ya döndü. "Bana öyle bakmayın."
"Kucak kucak!" Dedi Rose kollarını açarken. Hepsi sarıldı.
Daha sonra o gün ki konserleri için, sahne altındaki yerlerini aldılar. Konserin 'KİLL THİS LOVE.' İle başlayacak olması Jisoo'ya mutlu etmişti. O şarkıyı gerçekten çok seviyordu.
Konserin ortalarına doğru, üstlerini değiştirmek ve daha rahat kıyafetler giymek için kulise tekrar geri gittiler. "Kızlar, 4 dakikamız var. 'STAY.' ile başlayacağız." Jisoo eline aldığı ilk su şişesi kafasına dikti. Genelde 4 dakikanın 2 dakikasını dinlenme, geri kalan 2 dakikayı fişek hızıyla giyinmek için kullanırdı.
Oturdu ve derin nefesler vererek dinlemeye başladı.
Gözü telefonunu bulduğunda bir kaç dakika öylece duruşuna baktı.
"Hayır, hayır hayır." Dedi kendi kendine. Gözünü önünde duran aynaya çevirdi. Korkuyla ellerini yanaklarına bastırdı. "Ondan mesaj mı bekliyorum?"
"Hayır, Ahaha, saçmalıyorsun Jisoo." Sonra tekrar dehşetle aynaya döndü. "Şimdi de kendi kendime konuşuyorum!"
"İki dakika Unnie iki dakika! Aşık aşık dolanma etrafta!" Diye bağırdı Lisa giyinme kabininden. "Doğru doğru! Kalkıyorum!"
Kıyafetlerini giyip hepsi koştura koştura tekrar sahneye çıkmak için yerlerini aldı. "Unutmayın kızlar, zıplayın, eğlenin. İphone'ları elinize almamaya çalışın." Jennie'nin sözüyle gülümsedi Rose. "Tamamdır."
Tekrar yukarı çıktıklarında bir çığlık daha koptu. Hepsi gülümseyerek sahnede dolaşmaya başladı.
Bir yandan Stay'i söylerken, diğer yandan hayranlarla iletişime geçmeye çalışıyorlardı. Jisoo bir kitlenin önünde eğilip onlara el salladı.
Samsung'u olan bir kızın telefonunu eline aldığında, duvar kağıdının garipliğiyle telefona bakakaldı.
Onun yüz ifadesinin değişimine gülerek ağlayan hayran konuşmaya başladı bağırarak. "Üzgünüm Unnie! Gerçekten çok yakışıyorsunuz!"
Jisoo gözlerini kıstı. Tatlı bir şekilde kızdı onlara parmağını sallarken. "Bunu hiç görmedim." Dedi gözlerini eliyle kapatırken. Küsmüş gibi yaptığında çığlık attılar.
Bir kaç kişide bu tepkisini çekiyordu yandan.
"Jisoo en çok benimle yakışıyor!" Dedi bir erkek hayran. Gülmeye başladı Jisoo. Ellerini uzattığında Erkek hayran bağırarak tutmaya başardı.
Anlayabileceğiniz gibi, duvar kağıdında nasıl birleştirdiklerine bile akıl erdiremediği Jisoo ve Seokjin fotoğrafı vardı.
Jisoo'nun bölümü geldiğinde Jisoo yere oturup elini sallayarak söylemeye başladı. Sahne. Saatlerce sahnede, hayranlarla, onlar için yanan ışıkların altında durabilirdi.
Şarkıcı olmak, yaptığı en güzel şey olabilirdi.
"Sizi çok seviyoruz!" Dedi Rose şarkının arasından. Jisoo gülmeye başladı.
Her şeye rağmen, hayranları hep arkasında duruyordu.
Lisa oturan Jisoo'nun yanına gidip kafasına oturmaya çalıştığında Jisoo korkuyla onu ittirdi.
Şarkı bittiğinde, bir saniye sonra 'KİCK İT.' Başladı.
Jisoo ayağa kalkıp komşunun gelmesini beklerken biraz da diğer tarafa gitti. Oradaki hayranlar aşını bağırırken, bir kaç kişi ona bir pankart uzatıyordu.
Jisoo pankartı aldığında Lisa ve Rose yanına geldi. Jisoo pankartı kendine çevirdiğinde, pankartta 'Bizi Jisoo Unnie'nin Seokjin'in yemek zevkini sevdiği gibi sevin!' yazdığını gördü.
Jisoo kendini tavanda duran ışıkların ordan aşağı atsa anca rahatlardı.
Lisa yere yatıp gülmeye başladığında Rose pankarta pankarta gözlerini kısan Jisoo'nun elinden pankartı alıp havaya kaldırdı.
Lisa gülmekten bölümünü söyleyemiyordu.
Jisoo mikrofonu alıp söylemeye başladı. Oradan ayrılarak Jennie'nin yanına gidip ona sarıldı.
"İşte sizi aynen böyle seviyoruz!" Dedi Rose gülerek pankartı kaldırdığı sırada.
"Biliyordum! Bunu biliyordum!" Dedi Jisoo İngilizcesiyle. Jennie Jisoo'nun saçlarını okşayıp devam etti şarkıyı söylemeye.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i want
Fanfiction"Keşke benimle yemek yeseydin, Jisoo. Ve... Her hikayenin kötü bir sonu olduğunu öğretseydin bana."