i want

33

YG Kurul başkanları, BİGHİT binasına Bang PD'nin düzenlendiği 'IDOL KORUMA TOPLANTISI.' için gelmişti.

Sadece YG değil, JYP'de gelmişti.

Her kurulu temsil etmek için gelen gruplar BTS ve TXT grubunun ortak oturma alanında oturmuş kendi kendilerine takılmaya çalışıyorlardı.

Seokjin'in gözü arkadaşlarıyla gülüşün Jisoo'daydı. Kıza öyle bir bakıyordu ki, birazdan üstüne atlayacak gibiydi.

"Bak suyu yere döküyorsun." Dedi Mina Chaeyoung'a gülerken. "Ay..." dedi Chaeyoung utançla. Jennie gülümseyip kıza peçete uzattığında Nayeon gülümsedi. "Merhaba."

"Merhaba." Ses Lisa gülümserken.  Stray Kids grubu kavimler gibi sonradan içeri girerken, BTS gördüklerinde gülümseyip selam verdiler. Nezaketen ayağa kalkıp hepsiyle tanıştılar.

"Geçmiş olsun." Dedi Momo gülümsedi Jisoo'ya. "Senin için çok korktun. Sahnede gerçekten acı çekiyormuş gibiydim." Seokjin sinirle güldüğünde herkes ona döndü.

Uzun sessizliğinde ardından Chan konuşmaya başladı. "Hepinizle tanışmak çok güzel bir şans." 

"İdoller böyle daha sıkı araya gelmeli, değil mi?" Seokjin en sonunda dayanamayıp araya girdi. "Jisoo, biraz konuşabilir miyiz?" Duyulan dedikoduların üzerine herkes bunu doğrulayan davranışlara şaşırmıştı.

Jisoo yutkundu. "Tabi." İkisi ayağa kalkarken. Arkalarından baktılar.

"Önemli bir şey sanırım." Dedi Rose gülümserken. Felix sırıttı.

İkisi bekleme odalarından birine girince Seokjin kapıyı kapattı. Ellerini göğsünde bağlayıp kıza baktı bir kaç dakika.

Kalbi gerçekten iyi değildi. "Çok güzel olmuşsun."

Jisoo gözlerini kapatıp derin bir nefes verdi. "Seokjin."

"Ne Seokjin? Bunu konuştuk Soo." Derin bir nefes verdi. "Seni seviyorum."

"Bu toplantı benim yüzümden mi düzenlendi?"

"Kaçmaya çalışıyorsun." Dedi Seokjin saçlarını karıştırırken. "Senden cevap beklemiyorum, güzelim. Sadece bunu kabul etmeni istiyorum."

"Seokjin," dedi Jisoo sinirle. "Benim cevabım ilk katıldığımız ödül töreninde seni gördüğümden beri belli." Dedi yutkunurken. "Ama ben bunu sana yapamam."

"Başladık yine." Dedi sinirle. "Senin için her şeyi göze alıyorum, anlamıyor musun?"

"Bak, bunu yapma işte." Dedi Jisoo gülmeye başladığında. "Neyin var senin Jisoo?"

"Senin de bir sürü hayranın var Seokjin. Bunu yaparsan hiç iyi şeyler olmaz."

"Ben sadece istediğim gibi yaşamak istiyorum."

"Ben bunu yapamam." Dedi Jisoo yutkunurken. "İnsanları duymazdan gelemiyorum Seokjin. Yapamıyorum." Çocuk derin bir nefes verdi.

Kıza yaklaşıp ellerini tuttu.

"Bana sadece bir şans ver." Jisoo titrek bir nefes verdi.

Jisoo ona hayatında olan bütün şansları vermek istedi.

Seokjin özgüvenini henüz yeni kazanmışken, kendini yeni toplarmışken Jisoo ona bir tekme koyarsa ayağa kalkmaya zorlanabilirdi.

Hoşlandığı çocuğun yıllardır ondan hoşlandığını öğrenmek ayrı bir kalp krizi sebebiydi ama en acı verici şey, bunu kabul etmekti.