Son Dört - Yol Yorgunu 🎧
Genç adam elindeki tekerlekli bavulu ile asfaltta ses çıkarta çıkarta yürüyordu. Aklı yaşadıklarındayken kalbi sessizliğini koruyordu. Ellerini daha da sıklaştırarak bavulu kendine çektiğinde karşısındaki eve baktı.
İşte geldik, dedi. Derin bir nefes alarak. Genç adam kapıdan yavaş adımlarla geçerken her adım attığında hafızasına eski anılar yükleniyor nefesini kesiyordu. Bavulu merdiven eşiğinde bırakıp merdivenden çıkıp kapıya doğru ilerledi. Bedeni zangır zangır titrerken ecel terleri döküyordu. Nerdemiydi? Cevap vereyim. Doğup büyüdüğü yerde. Ailesinin evinde. Derin bir nefes alarak kapıyı tıklattığında içindeki huzursuzluk kendisini çepeçevre sararken ruhu bedenine sığmıyordu.
"Geldiiim"
Kapının üstündeki elini ceplerine indirerek kafasını eğdiği yerden kaldırdı. Kapıyı açan kişi gördüğü suratla donup kalırken genç adam kardeşine hafif tebessüm ederek elini kafasına götürüp
"Ben geldim"
Kamer gelen kimmiş, dedi annesi arkadan sonlara doğru kısılan sesi ile genç adam kafasını hafif eğip annesiyle göz göze gelince kardeşine sunduğu tebessümün aynısını annesine de sundu.
"Ne işin var senin burada! Hangi yüzle!"
Genç adam annesinin bu tavrına anlam veremeyerek eğilip elini öpmeye çalıştı ama emine hanım oğlunun eline vurarak bir tokat indirdi yüzüne. Genç adam yediği tokatla kafası dönerken annesine çevirdi bakışlarını. Söyledikleri, düşündükleri ile çok tersti ama şu anlık bunu umursamadı.
"Alt tarafı sevmediğim bir kadınla evlendireceğiniz için Ordu'yu terkettim diye cidden böyle mi davranacaksınız"
Genç adam sesinin yüksek çıkmasını önemsemedi. Gözleri bir annesi bir kardeşi üzerinde gezerken annesi kafasını dik bir hale getirip ellerini beline koyup oğluna yaklaştı.
"Senin sevmediğin kadın...Çocukluğunu yaşayamadı! Sen anasına kızının yüzünü hasret bıraktın!"
Genç adam annesinin dolan gözlerine anlam veremeyerek kardeşine çevirdi bakışlarını. Bu ne diyor der gibi kafa salladığında kardeşi boğazını temizleyerek annesinin önüne geçti.
"Yıldız abla...sen gittikten hemen sonra hem köylünün hem babasını laflarına dayanamayıp yaylaya çıktı."
Genç adam kardeşinin dediklerine üzülürken anladım dercesine kafa salladı.
"Bizi bu hale getiren babam ve Yaşar amcaydı. Onların verdikleri 'sözde' sözü biz gerçekleştirmek zorunda değildik"
Genç adamın yüzü anında solarken bir kaç saniye kardeşinin dolan gözlerine bakakaldı. Annesi Kamer'i tutup arkasına çektiğinde oğluyla göz göze geldi.
"Benim senin gibi bir oğlum yok! De get hayde!"
Genç adam suratına kapatılan kapıyı önemsemedi. Şuan aklına takılan başka şeyler vardı. Yıldız. Genç adam ellerini saçlarına geçirerek derin bir nefes aldı. Arkasını dönüp merdivenlerden yalpalayarak indi. Merdivenin son basamağında soğuktan donan ellerini birbirine sürterek bir süre ısınmaya çalıştı bavulunu eline alarak bahçeden dışarı doğru ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
URGAN
Teen FictionFinal! Bir insan kaç kez aynı ateşte yanmayacağım dediği halde yanardı. Kaç kez? //Platform da yayınlanan ilk Urgan adlı hikayedir//