Genç kadın titreyen ellerini gizlemek ister gibi göğsünün üzerinde birleştirdi. Gözünden akan yaşları hızla silerken toparlandı.
"Sabah merak ettim, her yere baktım. Nahide söyledi burayı da"
İçinden yengesine türlü türlü laflar söylerken arkasını döndü. Genç kadının gözleri kahvelerle buluşunca yutkundu. Bir süre sonra Yıldız girdiği transtan çıkarak ağzını araladı.
"Beni merak etmek sana mı kalmış"
"Ben de bir insanım Yıldız, iyiliğini düşünüyorum"
Genç kadın şekillerini ezberleyecek hale geldiği kayalardan kafasını genç adama çevirdi. İçindeki nefreti kusmak istiyordu ama bir çift göz ona her şeyi unutturuyordu. Genç kadın, konuşmak istemiyordu gözlerini okusun her şeyi anlasın istiyordu ama içinden bir ses bugün bu kayalıkların onun sesine, aşkına, özlemine şahit olacağını söylüyordu. Dalgalar olacakları anlamış gibi kıyıya hoyratça vururken Kuzey, Yıldız'a bir adım attı.
"Akıt zehrini Yıldız. Bu kayalar bugün hesaplaşmamıza tanık olsun"
''Ağladım Kuzey,çok ağladım! Bu kayalar benim her gün hıçkırıklarıma şahit oldu, özlemimi duydu. Sen duydun mu sesimi,duydun mu özlemimi?''
Genç kadın gözyaşlarına aldırış etmeden konuşmaya devam etti. Bugün burada 20 yıldır biriktirdiği acı,nefret sözlerine yansıyacak her şey yok olacaktı, ya da bir yirmi yıl daha acısına acı katacak Kuzey'e kin gütmeye devam edicekti.
''Dağlar,denizler bile benim derdime ortak olmuşken siz hepiniz kulaklarını kapattınız! Söylesene Kuzey,madem bu kadar acı verecektin neden takmalarına izin verdin o lanet nişan yüzüğü parmağına,ha,neden!''
Genç kadın, Kuzey'in sessiz kalışına deli oluyor. Konuştukça konuşuyordu. Ellerini yumruk haline getirip, ellerinin kıpkırmızı kesilmesine aldırış etmeden sıkıyordu.
''Özür dilerim Yıldız, pişman olduğum için değil sana bir haber vermeden elinde yüzükle bırakıp gittiğim için, hayallerini,umutlarını yerle bir ettiğim için özür dilerim. Ben, sadece özgür olmak istedim ,başkası tarafından yönetilmek istemedim. Kendi kararlarımı kendim vermek istedim. Başkasının verdiği sözlere bağlı kalarak hayatımı mahvetmek istemedim...Ben seni hiç sevmedim Yıldız.''
Genç kadının kalbini yakıp geçen bu sözlerden sonra zaten her şey zamansızdı artık, ne zaman ellerini uzatsa bir cam kırığı ile kesilmekten, kanatılmaktan fazlaca yorulmuştu. Kabuk bağlayan yaraların kanaması durmamıştı. Hayatın da ne zaman bir şeyler için uğraşsa her seferinde kanatılmaktan fazlaca bıkmış fazlaca yorulmuştu. Genç kadın daldığı yerden çıkıp kan çanağına dönmüş gözlerini Kuzey'e dikti.
''Sen beni hiç sevmedin ama ben seni çok sevdim Kuzey. Uğruna her şeyimi verecek kadar çok hemde... Bugün bu kayalar benim gözyaşlarıma son kez şahit olacak ve ben seni bugün tam da burada yüreğimden söküp atacağım. Ben seni unutacağım, zor da olsa bunu yapacağım."
Genç kadının duyduğu sözler belki de ilk defa canını,bu kadar çok yakmıştı. Biri kalbini göğüs kafesinden çıkarıp sıkıyor,nefes almasını engelliyor gibiydi. Soğuk ve baygın gözlerini kahvelere değdirip hızla başka yöne çevirdi bakışlarını. Canı yanıyor, yıkıp dökmek istiyor ama yapamıyordu. Son kez baktı aşık olduğu gözlere. Son kez elini tutmak istedi ama yapamadı. Uzaktan veda etti. Gözyaşlarını gülümseyerek silip bakışlarını denize çevirdi. Neden dedi. Neden beni sevmedin?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
