"Gerçekten güzel olduğumu mu düşünüyorsun?" dedim şaşkınlıkla.
Bana baktı ve gülümsedi. Ama beni asıl etkileyen gözlerindeki minik ışıltıydı.
"Senin içinde dışında güzel. Her şeyinle, her halinle güzelsin. Hatta bana senin gerçek olmadığını düşündür...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Maral Aksoy / 21 yaşında / Aslan burcu
Otoriter, disiplinli, mükemmeliyetçi, ama dostane bir karakter. İnsanlara saygılıdır, oldukça sosyal ve arkadaş canlısıdır. Genelde tartışma istemeyen bir tiptir. Ama asla küçümsenmeye ve eleştiriye gelemez. Kimse arkadaşları hakkında atıp tutamaz. Eğer böyle bir şey olursa kendini ve arkadaşlarını savunmayı çok iyi bilir. Tipik bir aslan burcu işte... Öyle çok nirvana bir egosu yoktur. Ama kendine güvenir ve ne olursa olsun aklına koyduğunu yapar. Ama bir konuda asla kendine güvenemez. Aşk... Aşka inanmayan bir tiptir Maral. Öyle oturup beyaz atlı prensini bekleyen kızlara sinir olur. Asla anlaşamaz o tip insanlarla. Bir şeyleri kendi başarmayı, kendi ayakları üzerinde durmayı görev edinmiştir kendine. Bu yüzden üniversite hayatı boyunca ablası Sevil Aksoy'dan yardım kabul etmemeyi kafasına koyar. Ablasının ona tek yardımı ayda bir ödediği öğrenci bursudur. O kadar. Başka hiçbir şey istemez ondan... Ablası gibi avukat olmak ister Maral. Ve istediği gibi de olur. Hukuk fakültesini çok iyi bir puanla kazanır. Ama sonra yazar olmak istediğini fark eder. Bu yüzden avukatlıktan vazgeçip Türk dili ve Edebiyatı okumaya karar verir. 4 arkadaşı ile birlikte İzmir'e gelirler okumak için. Küçük bir daire tutarlar beraber. Bu daire sahile de yakındır. Bu çok iyi bir şeydir Maral için. Çünkü hep denizle haşır neşir biri olarak büyümüştür. Sırf deniz kokusunu doya doya solumak için bile sahile gittiği olmuştur.
Aşk dışında bir konuda da kendine asla güvenmez. Bu da dış görünüşüdür. Kendini asla güzel bulmamıştır Maral. Salkım saçak turuncu saçları ve çelimsiz bir vücudu olduğunu düşünür. Kendinde tek beğendiği şey gözleridir. Lacivert gözleri ona her zaman denizi, okyanusu hatırlatmıştır. Belki de bu yüzden sadece gözlerini seviyordur. Çünkü su saftır, temizdir. Ayrıca arındırır. Tüm kiri, pası alır ve beraberinde götürür. Bu yüzden yağmuru da çok sever Maral. Yağmuru, tanrının bir lütfu olarak karşılar. Sanki onlara, kötü duygu ve düşüncelerden arınmak için gönderilmiş bir lütuftur yağmur. Belki bu yüzden Maral, diğer insanların aksine, en çok yağmurlu günlerde mutlu olur. Şöyle doya doya ıslanmak gibisi yoktur onun için. Hem yağmurla kalkan toprak kokusunu kim solumak istemez ki? Ayrıca yağmurlu havada dolaşmak kadar içeriden yağmuru izlemeye de bayılır. Alır bir fincan kahvesini ve kulaklıklarını, saatlerce pencerenin önüne oturur, müzik dinler. Hiç sıkılmaz bunu yapmaktan. Ve kitap okumaya da bayılır. Ömrü boyunca hiç sıkılmadan yapabileceği tek aktivitenin kitap okumak olduğunu düşünür. Arkadaşları televizyon izlerken okur, "Bir kahve mi içsek." denildiğinde okur. Yemek hazırlanırken okur. Kısacası gününün büyük bir kısmı kitap okumakla geçer. Ha yemek demişken, yemek yapmayı da kendini bildi bileli becerememiştir. O yemek yaparken her zaman bir şeyler ters gider. Ya yanar, ya dibi tutar, ya tuzu fazla kaçar. Böyle bir sürü aksilik peşini kovalar yemek yaparken. Bu yüzden evde, yemek yapma görevi hep başkalarındadır. O sadece malzemeyi alır ve ne yapılması gerektiğini söyler. Böyle şeylerde listelemeye bayılır. Evdeki Kurallar Listesi, Okunmuş Kitaplar Listesi, Günlere Göre Evde Yapılacak Yemekler Listesi gibi birçok liste hazırlamıştır. Bazen tüm bu şeyler arkadaşlarını bıktırır ama o tüm bu söylenenleri önemsemez. Çünkü listelemek onun hayat felsefesidir. Listelemeyince her şeyin berbat olacağını düşünür. Kafası karışır. Ne yaptığını unutur. Bu yüzden listelemekten asla vazgeçmez. Oturdukları daire de 2+1 olduğundan Seçil ile aynı odada kalır. Beste, gece yarılarına kadar uyanıktır, sürekli ders çalışır. Böyle yapmayınca vicdan azabı çektiğini söyler. Bu yüzden Maral, Beste ile aynı odayı paylaşmayı düşünmez bile. Hande desen tam bir kıyafet tutkunu. Onun için Maral, kendine en yakın şıkkı seçer ve Seçil ile aynı odayı paylaşmayı düşünür. Çünkü gerekli eşyası en az olan Seçil'dir. Grafik Tasarım okuduğu için Seçil'e sadece bir adet çizim tableti gerekmektedir. Bu yüzden Maral, Seçil'le kalmayı seçer.
Dip not: Maral Aksoy'u kısaca tanıdınız. Bir sonraki bölümde bir sonraki karakteri tanıtacağım sizlere. Ve evet. İlk kez fanfiction dışında bir şey yazıyorum. Umarım ortaya güzel bir şey çıkar. Bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle hoşça kalın.
Cehennemin dibi not: Kısaca dedim ama benim notlarım dışında 620 kelime olmuş. Biyografi Mübarek... Neyse sizleri seviyorum görüşmek üzere (U3U)
