Sillage ▪️Taekook▪️

Ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz.

Selam~

Ben geldim!

Söyleyeceklerim var ama en aşağıya yazarım artık.

İyi okumalar❤️

İnsan acizdir. Ama bir o kadar da güçlüdür. Korkakdır insan. Aynı zamanda fazlasıyla cesur.

Ya da çizilen sınırlar arasında kalmışdır. Ne cesur olabilir mesela ne de korkak. Belirsizdir.

Tıpkı Jimin ve Taehyung gibi. Onlarda öyle bir durumun içinde kalmışlardı ki. Ne bu düğüne karşı çıkabilecek kadar cesur ne de her şeyi sessiz sedasız kabul edecek kadar korkaklardı.

Bu yüzden bu damat odası denilen saçma yerde düğün saatini beklerken bu işin içinden nasıl çıkacaklarına dair fikir üretmeye çalışıyorlardı.

Güney sürüsüne geldikleri günün ardından iki alfanın öldürüldüğü haberiyle sarsılmışlardı. Ama düğün öncesi tatsızlık çıkmaması için bu olay düğünün ardından tekrar açılmak üzere rafa kaldırılmıştı.

Diğer günler ise Jungkook ve Yoongi tarafından sürüyü tanımış ve bir haftanın nasıl geçtiğini anlamadan kendilerini bu odada bulmuşlardı.

Alışmaları için verilen bir hafta su gibi geçmiş gerisinde endişeli ve korkak iki omega bırakmıştı. Alışmayı bırak her geçen gün biraz daha korkan iki omega.

"Taehyung..."dedi Jimin sesinin titrememesi için kendini sıkarken. "Babamgil aşağıdayken bu fırsatı değerlendirelim."demişti sanki çözüm yolu bulmuş gibi heyecanla ayağa kalkarken.

"İstemiyoruz dersek babam bizi burada bırakmaz."demişti Taehyung'un oturduğu sandalyenin önünde yere oturarak.

Taehyung ise gözlerini kapatmış Jimin'e bakmayı reddetmişti. O ellerini tutmuş yaşlı gözlerle ayak ucunda otururken ona nasıl hayır diyebilirdi ki!

Ellerini hızla çekmiş ve ayağa kalkmıştı hızla. "Jimin..."dedi ellerini hırsla saçlarından geçirirken. "Neden anlamıyorsun burada kalmak zorundayız. Onlarla evlenmek zorundayız."

"O zaman..."demişti Jimin elleriyle destek alıp yerden kalkarken. "Sen burada ölüm fermanını imzalamak için bekle. Ben gidiyorum."

Beklemeden kapıya ilerleyen Jimin'i durduran şey Taehyung'un kolundan tutan eliydi.

"Nereye gideceksin..."dedi Taehyung gitmesini engellemek için kapıyla arasına girerken. "Jimin buraya gelirken babamın dediklerini ne zaman unuttun sen?"

Jimin duyduklarıyla omuzlarını düşürüp dudaklarını büzmüştü.

Ağlayacağını anlayan Taehyung ise onu feromonlarıyla rahatlatacağı sırada kapı çalınmıştı. Jimin ağladığını göstermek istemezcesine gözlerini silerken Taehyung derin bir nefes almış ve kapıyı açmıştı.

Karşısında gördüğü ikiliyle aldığı nefesi oflarcasına geri vermişti. Ardından Jimin'i çağırmak için arkasını dönmüş ama gördüğü dolu gözlerle bundan vazgeçmişti.

"Bize..."dedi deltaya bakarken. "Kısa bir süre izin verir misiniz?"

Jungkook ise gördüğü bedenin güzelliği karşısında kendinden geçmiş ve Yoongi'nin kolunu cimciklemesiyle kendine gelmişti. Omeganın gözlerine odaklandığı için söylediğine odaklanamamıştı ama cevap beklercesine ona bakan omegayı bekletmemek için hızla kafasını sallamıştı.

Taehyung aldığı onayla kapıyı kapatmış ve arkasını dönüp hızla kardeşini kolları arasına almıştı. Kendini sıkan beden kendine sarılan kollarla yaşlarını daha fazla tutamamış ve ağlamaya başlamıştı.