üç yakın arkadaş olan mafya kızların yeni okuluna gittikten sonra başına gelenleri anlatan ve ilgi ile okuyacağınız harika bir kitap buraya kadar geldiniz içeriye de bir giriverin ayol
Sabah her zamanki gibi erkenden kalkmak zorunda kaldım neden çünkü okul var. Rutin işlerimi hallettim Giysi odamın kapısını açtığımda gözüme ilk çarpan şey olan üstünde kahverengi beyaz araba desenli sweatshirtümü altıma da yine kahverengi olan kaşe mini eteğimi giyip sweatshirtümü eteğimin içine sokuşturup kemerimi taktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saçımı at kuyruğu yaptım ayakkabı olarak da siyah beyaz yüksek tabanlı spor ayakkabımı giydim.
Okulun otoparkına arabalarımızı park edip sınıfa çıktık. Sıramıza oturduktan sonra yanıma biri geldi tanımadığım biriydi. Daha yeni geldiniz sınıfa tanımaman normal dediğinizi duyar gibiyim sanırım haklısınız.
''Tabi ki de oturamazsın.'' afallasa da çaktırmamaya çalışıyordu. Tabi benden kaçar mı, tek rakibim Türk hava yolları. Kaşlarını çatıp
''Neden?''
''Canım istemiyo'' dalga geçer gibi söylemem nasılım topraam bakıyorum da yine formundasın cigerim.Tekrar kaşlarını çattı cigerim dikkatli ol sen büyüdün de beni mi düşünüyon agucuk bugucuk seni düşünende kabahat gidiyom ben tamam tamam şaka yaptım sakin ol şampiyon
''Sen benim kim olduğumu biliyor musun?'' sırıtıp
''Bilmem gereken birisi olsan kesin bilirdim, tanımıyorum seni demek ki önemli biri değilsin''
''Emin ol senden daha önemliyim''
''Aaaa canım tabi tabi kesin benden daha önemlisindir,hem sen beni tanıyor musun da böyle konuşuyorsun''
''Bilmem gereken birisi olsan kesin bilirdim, tanımıyorum seni demek ki önemli biri değilsin''
''Dedi laf bulamayınca beni taklit eden çocuk'' O öfke saçan gözlerin bana işlemez canım hadi yandan yandan.
''Kimsin ki sen?'' hızlıca sorduğum bu soru karşısında sırıtıp
''okulun sahibinin oğluyum,veliahtıyım''
''Hmmm çok özür dilerim veliaht bey, ayağa kalkıp bende yer altı mafyalarının başı Yiğit Kandemirin kızı Hilal Kandemir''
''Hala benden daha önemli olduğunu mu düşünüyorsun veliaht'' artık sırıtmıyordum ciddiyet vakti. Bu sırada kızlarda ayağa kalkmış kaşları çatık bir halde çocuğa bakıyorlardı.
''Evet hala senden daha önemli biri olduğunu düşünüyorum çünkü bu uydurduğun yalana inanmıyorum küçük çocuk''
''Sen kimsin de bana 'küçük çocuk' diyorsun inanmıyorsan git babana, o çok sevgili okul sahibine sor da kim küçükmüş görelim.''
''Tamam'' diyip yürümeye başladı. Bizde arkasından gittik öğrendiğinde yüzünün alacağı şekli görmeyi çok istiyorum. Müdürün kapısının önüne geldiğimiz de veliaht bey kapıyı çalmadan içeri daldı.Müdür ağzın açamadan konuştu
''müdür bu küçük kız yer altı mafyalarının başının kızı olduğunu söylüyor doğru mu ?'' bunu sorduktan sonra göz ucuyla bize baktı. Müdür git gide morarırken
''kızlar siz geçin oturun ben durumu Caner'e anlatırım biz sırıtırken çocuk morarmıştı
''Kimmiş küçük?'' adının Caner olduğunu öğrendiğim veliahtta bu soruyu yönelttikten sonra müdüre dönüp
''Sadece şu çocuğa başkaları hakkkında bilip bilmeden konuşmaması gerektiğini öğretirseniz seviniriz, müsadenizle'' dedikten sonra odadan çıktık. Tekraren sınıfa çıkıp sıramıza oturduk. Oturduktan sonra tekrar biri geldi aynı şeylerin yaşanmasına ne diyorduk devtan yok davjan dejavu denir benim cahil ciğerim dejavu sağol canikom sende olmasan cahillikten ölürüm. Ama bu sefer ki fark Caner yerine Çınardı gülümseyip yana kaydım
''Otursana'' ciddi bir şekilde
''oturmaya gelmedim'' sanki komşudan bir şey isteyecek.Tek kaşımı kaldırıp
''Hayırdır bi sıkıntı mı var?'' Ciddi ifadesi birden gidip yerine sevimli ifadesi geldi.
''Ha yok, daha yeni yanında Caneri gördüm de bir şey mi oldu diye soracaktım'' gülümseyip
''Yok ya, arkadaşla tanıştık sadece.''
''hmmmm, bu inanmamış hmmmm sesiydi ona göre.'' hafifçe kıkırdayıp
''Tamam otur anlatayım'' yanıma oturunca herşeyi baştan sona anlattım. Zil çalınca hoca sınıfa girecek diye bekliyoruz hoca sınıftan çıkıyor bir ders boyunca konuşmuşuz meğersem. Çınarla konuşmaktan dilim damağım kurudu kızlara dönüp
''Ben kafeteryaya inicem bir şey ister misiniz?'' diye Defne
''Beste sana diyorum bir şey ister misin?''beste ilk soruma cevap vermeyince tekrar sordum.
''Al işte yaa, öldüm mutlu musun Hilal iki saattir pugb atıyoruz son beşe kalmışız senin yüzünden Rüzgar tek kalacak'' dedi sahte bir sinirle bi dakka Rüzgar mı dedi o
''Rüzgar ne alaka?''
''Dün sen telefonunla oynarken konuştuk,oyun eşimdi o benim şimdi tek kaldı o yanana kadar bekleyecem offf''
''Tamam, bir şey istiyor musun?'' caramio diye homurdandı.
''Çınar'' sesin geldiği tarafa doğru baktığımda arka yuvarlak masa olduğunu gördük.
''Geliyorum'' bana dönüp
''tek gidebilir misin'' gülümseyip
''Merak etme kaybolmam'' inanmamış gibi baktıktan sonra sınıfa göz gezdirdi.
''Barkan bi gelsene'' Barkan yanımıza geldiğinde Çınar tekrar konuştu
''Bu güzel mi güzel,şirin mi şirin,tatlı mı tatlı prensese kafeteryaya kadar eşlik eder misin?''konuşurken beni gösteriyordu. Barkan elini bana uzatarak başını öne eğdi Prensler prensesleri dansa falan kaldırır ya onun gibi hayal edin. Elimi onun elinin üzerine koyduğumda konuştu
''Benim için bir onurdur'' karşılıklı gülüştükten sonra Barkanla kafeteryaya indik sıraya girdik. Bilin bakalım Barkanın arkasında kim var Caner diyenlere+10 puan bonus. Ben aldıktan sonra Barkanı bekledim ve o da aldı giderken hiç fark etmediğim bir şey oldu biri bana çelme taktı yere yapışmaya
3
2
Lan yapışmadım gözümü hafif araladığımda karşımda beni tutan bir adet Barkan bir eli belimde diğer eli ise sol elimdeydi hemen o pozisyondan kurtulup merdivenlere yöneldik
''Teşekkür ederim''
''Önemli değil, kim olsa aynısını yapardı.'' sınıfa çıktık. Defneye brownisini Besteye de caramio sunu verip yerime oturdum çilekli sütümü açıp içtim. Ders patatesle yani müdürle yani edebiyat oldum olası edebitı hiç sevmem ben sayısalcıyım abicim bana problerle gelin ne biliyim Trigonometrik Fonksiyonlarla gelim ama bana edebiyattan, bir konu aklıma gelmedi şimdi neyse bu dersi dinlemektense uyurum daha iyi. Kafamı sıraya gömdükten sonra patatesin sesi ninni gibi geldi ve sonra kendimi uykunun güvenilir kollarına bıraktım...
Defne'nin
''Hilal kalk hadi okul bitti'' demesiyle kalktım sahiden de saat dörttü yuh ben ne zamandır uyuyorum.
