*no magic*
Saat 03.40 'ı gösteriyordu. Draco her zamankinden daha soğuk olan havayı umursamadan deniz kenarındaki kayalardan birine oturdu. Manzarayı çizmek için sırt çantasından defterini çıkarttı. Sık sık
Buraya gelir ve kafa dağıtırdı. Evden kaçmıştı. Soğuk hücrelerine kadar işlerken karanlık olmasına lanet etti. Normalde karanlığı severdi fakat resiminde zümrüt yeşili kullanmak istiyordu.Yanında hissettiği hareketlilik ile kafasını çevirdi. Karma karışık kahverengi saçları olan biri oturmuştu yanına. Saçları rüzgar sayesinde dans ediyordu. Ardından çocuğun yüzünü gördü. Pürüzsüz teninin üzerinde soğuktan kızarıklıklar oluşmuştu. Gözleri draco'nun en sevdiği renk olan zümrüt yeşiliydi, tapılası. Gözlerinin üzerinde incecik yuvarlak bir gözlük vardı. göz rengi ile müzik çalar gibiydi, uyumlu,sakin.
Draco en sonunda zorlukla gözlerini çocuğun gözlerinden çekti. Daha demin soğuktan donmuş olan Draco şimdi sıcacık olmuştu. Yanındaki çocuğa elini uzattı.
"Draco Malfoy"
Çocuk elini sıktı. Ardından gülümsedi. Draco'nun görmüş olduğu en güzel gülümseme idi , tapılasıydı. Hatta bu çocuk baştan aşağıya tapılasıydı.
"Harry , Harry Potter"
Draco memnunca gülümsedi. Resim olarak çözeceği zümrüt yeşillerini bulmuştu. Çocuğun bir fotoğrafını çekmek istiyordu. Fakat bunu nasıl sorması gerektiğini bilmiyordu.
"Şey Harry"
"Evet Draco"
Draco bunu nasıl soracağını bilemediği için konuyu değiştirdi.
"Üşüyor gibisin, atkımı verebilirim"
"Peki"
Draco atkısını alıp harry'nin boynuna doladı.
Harry ona sessize teşekür etti. Draco ise zaten uzun olan atkının çocuğa iyice uzun geldiğini fark etti. Evet gay olduğunu biliyordu fakat şu ana kadar hiç kendinden kısa birinden etkilenmemişti. Ki bu etkilemekten fazlaydı.Draco telefonun çalması ile irkildi annesi arıyordu. Harry'den biraz uzaklaşıp telefonu açtı.
"Alo"
"Draco birtanem eve gel lütfen"
"Ben o adamın olduğu bir yere gelmem"
"Draco odanda kalırsın ama eve gel çok kötü şeyler oldu. Dışarısı güvenli değil."
"Ev çok mu güvenli? Babam çok mu güvenli?"
"Herşeyi anlatacağım bir an önce gel"
Draco ne kadar gitmek istemese de eve gitmeliydi. Harry'e fark ettirmeden bir fotoğraf çekti ve telefonu cebine koydu.
"Harry"
"Efendim Dragon"
Draco kaşlarını çattı. İsminin anlamını bilen çok az kişi vardı . Fakat çok da bozuntuya vermedi. Belki de astronomi'ye meraklıydı.
"Şey, eve gitmem gerek"
"Sana evine kadar eşlik edeyim"
Draco'nun gülümsemesi genişledi.
"Et bakalım"
Harry yavaşça yerinden kalktı. Harry ondan 10cm kadar kısaydı. Bu draco'nun gülmesine sebep oldu. Eve kadar sessizce yürüdüler. Sessizlik ilk kez bu kadar anlamlıydı.
***
Kısa oldu ama 2. Part da gelecek ballarım.
2. Part= kaos sjsjjsjsjdBölüm nasıldı?