No magic*
LP
Lost on youKlasik bir Pazar günüydü Harry için. Uyanmış kahvesini içmiş ve kiliseye gitmişti. Her zaman giyindiği gibi giyinmişti Dar siyah bir pantolon ve üzerine herhangi bir sweatshirt geçirmişti. Kilisede yapacakları bitince kiliseden çıkıp oraya yakın bir banka oturmuştu. Sigarasını yakıp oynatma listesinden 'rasgele' butonuna bastı. Gelen şarkının nakaratı başladığında ufakça gülümsedi. Sevdiği bir şarkı denk gelmişti. Etrafa bakıp şarkısını dinlerken sarı saçlı ve siyah kabanlı bir adam çarptı gözüne. Gözlüklerini takmış olması ilk kez işine yaramıştı ki ne yaptığını net görebiliyordu. Adam kilisenin duvarına sprey boya ile birşeyler çiziyordu. Harry sinirin tüm vücuduna yayıldığını hissetti. Hızla yerinden kalıp adamın yanına ilerledi.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun?"
"Resim?"
"Evde kağıdın mı yok ? Neden kiliseyi kirletiyorsun, diğer dünyada bunun bedelini ağır ödersin!"
"Hahahaha! Neden ağır öderim? Tanrın bana zarar mı verir?"
"Bana bak! Benim dinimden olmak zorunda değilsin ama saygı duy ve siktir git burdan"
"Sikeyim seni! Senin sözlerine göre mi hareket edeceğim?"
"Benim dinime saygı duy ve defol. Git parkı falan boya"
"Sana sormaya niyetim yok Potter"
Sarışın adam arkasını dönüp gittiğinde Harry kilitlenmiş gibiydi. Adını nereden biliyordu ki? Bunu umursamadı, zaten bir daha asla görmeyeceği bir insandı. Onunla uğraşmaya hiç niyeti yoktu.
-
Olayın üzerinden 3 ay geçmiş ve Harry adamı tamamen unutmuştu. Hermione ve Ron ile bir kafede buluşmak için hazırlanıyor ve bir yandan televizyondaki haberleri dinliyordu. Kapı çaldığında altına bir eşofman geçirdi ve kapıyı açtı. Asla tanımadığı kahküllü bir kız karşısında duruyordu. Oldukça güzeldi. Hatta Harry gay olmasa yavşayabileceğini düşündü. En sonunda kıza boş boş bakmayı bıraktı ve konuşmayı akıl etti.
"Ne vardı?"
"Sen evde hep üstün çıplak mı gezersin?"
"Seni niye ilgilendirsin ki?"
"Doğru, şey bir kargo var."
Kız elindeki ince paketi ona doğru uzatınca ilk baş tereddüt etse de parketi aldı.
"Kimden?"
"Yazmıyor, her neyse iyi günler"
Harry kapıyı kapatığı anda Pansy Draco'ya telefon açtı.
'mektubu teslim ettim, bu arada seninki ateşliymiş Dray'
Draco Pansy ile konuşurken eş zamanlı olarak Harry mektubu açıyordu. İçinden çıkan zarif ve özenle hazırlanmış zarf oldukça garip gelmişti Harry'e. Umursamadam kağıdı açıp inci gibi olan el yazısını okumaya başladı.