No Advantage More // JenMin

1. Bölüm

Tamam, ne kadar evde oylama olduğunda korku evine gitmek isteyen kişilerden biri olsam da şu an cidden çok pişmanım.

Yani bir insan hangi akılla Lisa'ya güvenir ki ya. Bir de pizza alacakmış bu cesaretim için hanımefendi.

Gerçekten o korku evinde olduğum her iki saniyeden birinde çığlık atıyordum. Ben ne yapayım sanki canım, arkadan kızlar çığlık attığımı bilerek her iki saniyede bir dürtüyorlardı. Sanki buraya gelmeyi ben değil de onlar istemiş gibiydi. Ki zaten bunlar korku evine mi yoksa komediye mi geldiklerini şaşırmışlar galiba, anıra anıra gülüyorlar.

Sanırım ben size kendimi tanıtmadım, ben Jennie Kim. Lise 4'e giden bir garibanım, bu yanımdaki mallar da Lalisa Manoban, Jisoo Kim ve Park Chaeyoung. Tabii biz genelde Lalisa'ya Lisa, Chaeyoung'a da Rosé deriz. Her neyse, normal hayata dönelim.

Korku evinden çıktıktan sonra bir mağazaya girdik. Bunlar bir anda gene anırmaya başladı. Sabır yarabbim sabır.

"La siz yine niye gülüyorsunuz böyle ey canım arkadaşlarım?"

Rosé "Yok ya, sadece ödlekliğin aklımıza geldi de." deyince bunlar tekrar anırdılar. Ben de ya sabır yarabbim deyip duruyordum.

Mağazada bir şeyler baktık ama yorulup hiçbir şey almadan mağazadan çıktık ve bir markete girdik. Ben Lisa'yı ilk insan gibi dürttüm . Sonra olmayınca bir tane ensesine yapıştırdım.

"Ya unnie sen gebermek mi istiyorsun?" dedi.

Şimdi mantıken onun hemen kızması, bağırması falan gerekiyordu ama niye böyle olmuştu ki?

Allah'ın sevgili kuluyum herhalde diye düşündüm ve hiç sorgulamadan sözüme başladım.

"Lisa bana söz verdin, pizza alacaksın."

"Kim, ben mi? Jisoo söylememiş miydi en son onu ya?"

"Lisa, işimi zorla yapmak istemiyorum. Güzelce, rezil olmadan birgün geçirebiliriz bence." deyip hemen "Dökül." diyen hırsız tipine büründüm.

"Tamam unnieciğim, yeter ki sen iste."

Heh şöyle be yavrum.

Lan oradan şu bizim sınıftan olan çocuklar geçmiyor mu ya. Saklan Jennie, saklan. Allah'ın sümüklü egoist bebeleri ya.

Bir şu grubu Jisoo'yla biz sevmiyorduk. Bir de Rosé'nin abisi o gruptaydı. Ha bak en çok o maldan tiksiniyorum ha. Adı Jimin midir nedir işte, en çok ondan nefret ediyorum. Bu arada Rosé'nin abisi dediğime bakmayın 1 yaş var aralarında sadece. Lisa'yla o erken başlamışlar okula. Jisoo da 1 yaş büyük başlamış, anlayacağınız her nesilden birini içeriyoruz.

Her neyse, bak bak buraya yaklaşıyorlar. Cipslerin arasında bir anda yüzmeye başladım. Yandan yandan da bizimkilere bakıyordum güvendeler mi diye. Bakmayın öyle yani, pizzalarım elden mi gitsin?

Lisa Jungkook mudur her neyse ona aşık, o yüzden sürekli mal mal hareketler yapıyordu. Ay Allah seni napmasın Lisa, düştü bu mal yine. Artık kaçıncı kez Jungkook'un önünde bocalamaktan düştüyse günlük bir rutinmiş gibi hissediyordum.
Gideyim de bari şu zalım aşığa yardımcı olayım.

Jimin salağına değmemeye çalışarak çok büyük bir uğraş vermiştim. Dibime kadar girmiş, kollarını uçmaya hazırlanan bir kartal edasıyla açmış şekilde anırıyordu salak. Bir de normal anırsa, resmen hıçkırarak anırıyor çocuk ya.

Ben de bir anne edasıyla Lisa'yı yerden kaldırdım. Artık alışıktım buna ve pazılarımı yavaştan gördüğümü sandım. Ama sandım.

"Lisa, bir daha düşersen ben de senin üstüne atlayacağım."