Yıl 2012 Van 'da yaşıyoruz. Babam polis memuru bu yüzden çok tayini çıkar. Ben 24 yaşındayım o aralar. 2 kardeşiz. Her neyse konuya geçeyim. Birgün akşam dostlarımla takılıyoruz . Van'ı bilen bilir çok ormanlık yer vardır . 5 arkadaşımdan biri olan Hamza bizi arabayla evimize bırakıyordu. Benim evim onlara göre uzak olduğundan ilk onları bıraktı sıra bana geldi evime taş çatlasın Bir birbuçuk kilometre kalmıştıki ev olmayan hafif ormanlık bir alanda araba bir şeye çarptı herhalde . İndik baktık arabada birşey yok gibi ama gitmiyor . Sonra o hafif ormanlık alanda bir ateş gördüm . Etrafında birkaç siyah örtülü insanlar vardı. Yada insan sanmıştım . Pek dini inancım yoktur bu cin peri işlerine inanmam . Gittim yanlarına dedim bir arabaya bakarmısınız abilerim dedim. Sonra biri kafasını kaldırdı ve çok kalın bir sesle ismimi haykırdı . Sonra hepsi bana baktı . Yok olamaz! Yüzleri yoktu! Simsiyah ! İşte onların o an bir insan olmadığını anladım bağırmama kalmadı , arkadaşım bana seslendi "koş arabayı tamir ettim " arabaya direk gittim. Aynadan baktığımda hepsi yolun ortasında beni izliyordu arkadaşıma onları gördünmü dediğimde bana baktı ve dediki "Beni tanımıyorsun" . Gülümsedi evime gelmiştim acele indim arabadan. Camdan bana bakıp gülüyordu. Ertesi akşam Hamza'nın cesedini paramparça ormanda bulmuşlar. Ölüm sebebi hala bilinmiyor. Bazen onu rüyamda görürüm o siyah varlıkların arasındaki ateşte yanarak bana gülümser ve bana şunları söyler : " Beni hiç tanımıyorsun".