Yıl 2010 . Karım ve 8 yaşındaki çocuğumla Konya'da yaşıyoruz. Ama aslen Sivas'lıyım. Sömestır tatilinde işimden izin alıp ailem ile memleketim olan Sivas'a geldik. Uzun otobüs yolculuğunun sonunda 1 kilometreye yakın bir mesafe yürümemiz gerekiyordu köye gitmek için. Otobüsten indiğimiz yerden araba bile geçmiyordu. Yolda karım ve oğlumla yürüyoruz. O sırada biri omzuma dokundu. Bir an korktum. Sonra arkamı döndüm. Bu köyümüzün Muhtarı Serkan'dı. Zar zor çıkardım 3 yıldır gelmiyordum köyüme. Sohbet muhabbet beraber geldik köye sonra o bana şunları dedi "Duymuşsundur oğlum Ali'nin düğüne var bu gece bende yan köyden ona yetişmeye çalışıyorum gel sende uğra dedi" istemesemde zorladı bende gittim. O sırada eşim boynuma bir muska doladı . Al bunu dedi sessizce. Düğünde köyden tanıdığım Musa , Nuri ve Ahmet abilerde vardı . Bana "çıkar şu muskayı rahat oyna" dediler. Ben çıkarmadıkça zorladılar. En sonunda uyuya kalmışım uyandığımda sabahtı ve düğünün olduğu yerde tek başımayım. Köy meydanına indim ve kahvehaneye gittim. Bana " saatlerce seni aradık nerdesin " dedi kahvedekiler. Bende "dün hep beraber muhtarın oğlunun düğünündeydik " dedim. Sonra hepsi bana baktı . Sonra öğrendim ki Muhtar ve oğlu 6 ay önce vefaat etmişler. Onlar cindi. Muskam olduğu için bana birşey yapamadılar. Eşim ayaklarının ters olduğunu görmüş muhtarın (Cinlerin ayakları terstir) bu yüzden bana muska takmış .