23 Şubatta 17 olacak bu kicibenin size doğum günü hediyesidir ♡
Keyifli okumalar ~~Rüzgarın ateş kadar kırmızı saçlarını okşayışıyla ellerimi kırmızı tutamlar arasında gezdirmemek için zor tutuyordum kendimi.
Rüzgarı kıskanıyordum benim yapamadığımı yapıyordu.Karşımda tüm ihtişamıyla aslan motifli işlemeleriyle giymiş olduğu zırh içinde bana gülümseyerek bakan Komutan Taeyong vardı.
Son zamanlarda kalbimde çiçek açtıran adam. O bana böyle gülümsemeye devam ederse kalbimin bir çiçek tarlasına döneceği kesindi.
"Prenses?"
Ses tonu bile insanı derinden etkileyecek bir tona sahipti.
"Lalisa?"
Adım dudaklarından ne de güzel dökülüyordu.
Gözlerimin önünde sallanan koca bir el ona dair düşüncelerimi silerken irkilerek kendime geldim.
"Fazlasıyla dalgın gibisin."
Zihnimi işgal eden tek şey sendin Taeyong. Seninle hayallere dalmak son zamanlarda hobim olmuştu.
"Sadece bir hafta sonra yapılacak olan turnuvayı düşünüyordum."
Taeyong'un içi ne zaman sıkıntıyla dolsa kırmızı tutamlarını yolarcasına geriye atardı. Şuan yaptığı gibi.
"O konu hakkında konuşmuştuk. Turnuvaya katılamazsın."
"Ben prensesim istediğimi yapabilirim Komutan Lee."
Şımarıkca konuştuğumda her ne kadar yüzünü buruştursada hoşlandığını biliyordum. Çünkü bu tavırlarım sadece ona özeldi.O belli etmediğini düşünsede bana karşı hislerinin olduğunun farkındaydım. Ben ak insanların kanını taşıyordum. Atalarım bilge ve kahindi.
"Turnuva senin için çok tehlikeli prenses. Yaralanabilirsin ve kraliçenin kesin emri var. Katılman yasak."
Omuz silkerek söze başladım.
"Prenses Lalisa Manoban olarak katılacağımı nereden çıkarttın? Başka bir kimlikle, Gülümseyen Şövalye* olarak savaşacağım turnuvada."Etrafa bakındı, yalnız olduğumuzu görünce yüzünü bana doğru eğdi. Her bir zerresini bu kadar yakından görmek beni heyecanlandırsa da bunu yansıtmayıp soğuk maskemi yüzüme taktım.
Ne olursa olsun ben bir prensestim bir erkeğin en ufak bir yakınlığından etkilendiğim görülmemeliydi.
"Sadece kraliçe değil, bende istemiyorum katılmanı. Zira rakiplerin fazla güçlü olacaklar. Yara almanı istemiyorum."
Beni düşündüğünü biliyordum zarar görmememi istiyordu fakat unuttuğu bir şey vardı ben Savaşçı Prensestim.
En çok savaşmaktan zevk alırdım."Taeyong seni defalarca kez mağlubiyete uğrattım. Hâlâ beni bir savaşcı olarak görmemen üzücü."
"Sen tanıdığım en iyi savaşçılardan birisin prenses. Lakin herkesin belli bir seviyesi vardır."yüzüne muzip bir gülümseme yerleştirip sözlerine devam etti. "Alınma ama ben senin seviyenin fazla üstündeyim."
"Kanıtlamaya ne dersin?"kınımdaki kılıcıma davrandığımda niyetimin ciddi olduğunu anlamış kendi kılıcını eline aldı.
"Başlayalım o zaman prenses."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Queen|| Liskook
FanfictionBen Lalisa Manoban. Batı'nın Işığı ve Kraliçesi. İçimdeki aydınlığın karanlığa çekildiğini hissediyordum. Düşmanlarımın gölgelerini üzerimde, sevdiklerimin nefesini uzağımda hissediyordum.