Ben Lalisa Manoban.
Batı'nın Işığı ve Kraliçesi.
İçimdeki aydınlığın karanlığa çekildiğini hissediyordum. Düşmanlarımın gölgelerini üzerimde, sevdiklerimin nefesini uzağımda hissediyordum.
---
"Lalisa! Lalisa uyan."
Omzumda hissettiğim eller ve kulağıma dolan endişeli ses uykumu bölerken buna kimin sebep olduğuna baktım.
Namjoon endişeli bir ifadeyle bana bakarken her bir zerresinden uyku akan sesimle konuştum. Gün içinde pek uyuyamıyordum ve şimdi de birkaç saatlik uykumdan uyandırılmıştım.
"Ne oldu Namjoon? Gecenin bir yarısı seni bu kadar endişelendiren ne?"
"Savaş geliyor Lalisa! Altın Diyar burada olduğunu öğrenmiş ve ordusunun bir kısmını buraya gönderiyormuş."
Öğrendiğim gerçek yüreğimi endişeyle doldururken soğuk kanlılığımı korumam gerektiğinin farkındaydım. Bu gibi kriz anlarında panik olursam her şeyi elime yüzüme bulaştırırdım.
"Bunu nasıl ve nereden öğrendin?"
"Taeyong bir kuzgun ile mektup göndermiş."
Benden izinsiz mektubu okuması sinirlerimi bozmuştu. O mektupta bana özel bir şeyler olabilirdi. Taeyong'un şahsıma yazdığı birkaç cümle.
"Bana gelen mektubu benden habersiz nasıl okursun?"
"Şuan ki meselemiz bu mu? En yakın vakitte buradan ayrılman gerekiyor. Ayrıca şehrin ileri gelenleri toplanmış durumda seni bekliyorlar."
Haklıydı, dediği gibi yeri ve zamanı değildi fakat yine de sinirlenmiştim.
"Giyinip geliyorum."
Başıyla beni onaylamış odadan çıkmıştı. Yatağımdan kalkıp şarap şişesinin yanına ilerlediğimde Altın Diyar'ın beni nasıl bulduğunu sorguluyordum hâlâ. Aramızda hain olabilir miydi?
Kadehime doldurmuş olduğum şarabı tek dikişle içtiğimde dudağımın kenarına bulaştırdığım kırmızı sıvıyı kolumla sildim. Şarabın uykumu biraz olsun almasını umuyordum.
---
Koca masanın baş köşesine kurulmuş gerginlikle birbirleriyle tartışan insanları izliyordum. Çoğu bana düşmanca bakıyordu. Onlara göre Altın Diyar'ın buraya saldırmasının nedeni bendim fakat yanıldıkları bir nokta vardı. Altın Diyar her yere hakim olmak istiyordu. Elbette günün birinde yolu buraya da düşecekti, ben sadece süreci hızlandırmıştım.
Daha fazla bu anlamsız bağırışlara katlanamayarak sandalyeni sertçe iterek ayağa kalktım. Odadaki tüm gözler bana dönerken masanın üzerindeki Diyar'ın haritasına göz attım. Begomya'nın simgesi olan ağaç şeklindeki taşı alıp Yıldız Diyar'ın üzerine koydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Queen|| Liskook
Hayran KurguBen Lalisa Manoban. Batı'nın Işığı ve Kraliçesi. İçimdeki aydınlığın karanlığa çekildiğini hissediyordum. Düşmanlarımın gölgelerini üzerimde, sevdiklerimin nefesini uzağımda hissediyordum.