Say İt{MinSung}

five

Han Jisung

" İyi tarafından bak Jisung biz de seninle geliyoruz. " babamın ayağına kapanıp çocukların da bizimle gelmesi için yalvarmıştım. Sonuç Minho ile aynı çadır da kalmak zorundaydım. Buna bile razıydım. Bütün geziyi Minho ile tek geçirmektense uyumadan önce bir kaç saniye katlanırdım daha iyiydi.

" Evet Hyung Seungmin hyung haklı. Yalnız gitseydin baban sürekli seni Minho hyungun yanına gönderirdi. " tam cevap vermek için ağzımı açmıştım ki bir anda belimde hissetiğim kollarla ve sırtıma yaslanan bedenle donup kaldım. " Beni özlemiş gibi durmuyorsun. " dudaklarımı birbirine bastırıp içimden kafasını omzuma yaslayan Minho'ya küfür ettim. " Seni hiçbir zaman özlemiş gibi durmuyorum. Çünkü özlemiyorum. " güldüğünü duydum. Dünya da ki en gıcık insandı cidden. Adama küfür etsem bile öyle bir tepki veriyordu ki iltifat etmiş gibi oluyordum.

" Ah bu arada bilmek istersin belki babam ve baban yattığımızı sanıyor. " bir iki saniye ne dediği algılamaya çalışırken o çoktan yürümeye başlamıştı. Arkasından çığlık attım. " Sen... Sen tam bir pisliksin. " Ah Tanrım neden bu herif olmak zorundaydı ki?

" Tanrım, tatile onlarda mı geliyor? " diyerek karşıdan gelen Changbin, Hyunjin, Felix üçlüsünü gösterdi Chan hyung. Tabi ki de ilgilendiği tek kişi Hyunjin'di. Yaklaşık 3 yıldır ona platonik olan Chan için her şey bir avantajdı.

" Harika. " diyerek el ele tutuşan Changbin ve Felix'e baktı Seungmin. Umarım kavga ederlerdi de Böylece artık bende arkadaşlarıma ve iğrenç ötesi olan aşk hayatlarına gülebilirdim. Tıpkı onların her gün yaptığı gibi...

" Merhaba çocuklar. " dedi babam herkese gülümseyerek. " Sizin için otobüse binme vakti. Biz tabi ki de araba ile geleceğiz. " dedi Minho'nun babası ile gülüşerek. Göz devirdim. Ha ha ha ne de komik. Otobüse doğru yürüyüp en arkada ki ikili koltuklardan birine oturdum. Tek istediğin yol boyunca kusmamaktı. Çünkü lanet olası hassas midemi araba tutuyordu. Otobüse diğerleri de binince Seungmin'e seslendim. " Gel de yanıma otur minik yastığım. " gülerek yanıma doğru geldi. " Bulantı hapı aldın mı yanına? " gözlerimi kocaman açıp ona baktım. " siktir. Unuttum. " işte şimdi kesinlikle kusacaktım.

" Ne de pis bir ağzın varmış öyle. " diyerek ön koltuktan sarktı Minho ve elime bir şey koyup bana göz kırptı. O geri önüne dönerken elimde ki bulantı hapına baktım. Sonra Seungmin'in sırıtışına baktım. " Kapa çeneni. " diyerek başımı omzuna rahatça yerleştirdim. " Kıpırdarsan öldürürüm seni. " agresif halime alışık olduğu için güldü. " Emredersin küçük kemirgen. "