Say İt{MinSung}

seven

Han Jisung

" Minho'dan neden kaçtığını söylemek ister misin? " diyerek kaşlarını kaldırdı Seungmin. Çünkü sikeyim ki dün gece hormonlarıma yenik düşüp Minho ile ateşli dakikalar geçirmiştim. " Yeni bir şey değil. Ben Minho'dan hep kaçıyorum." Kaşlarını kaldırıp bana baktı. İmalı bakışlarını görmezden gelip önümde ki kahvaltı tabağından tırtıklamaya devam ettim. " Minho geliyor. " diyen Seungmin'le panikle masanın altına attım kendimi. Sikeyim yüzüne bakamazdım şuan. Etrafta Minho'yu görmeye çalışırken Seungmin kafasını eğip masanın altına girmiş bana baktı. " Normal de Minho dediğimiz de masanın altına girmiyorsun ama seni küçük kemirgen. " beni kandırdığını anlayıp oflayarak masanın altından çıktım. Adi Seungmin. " Ya anlatamam. " dediğim de saçımı çekti. " Senin bana anlatamayacağın bir şey olamaz Jisung. " oflayarak bakışlarımı kaçırdım.

Seungmin grupta ilk tanıştığım kişiydi. Bir şeyleri genelde ilk ona anlatır onay alırdım çünkü insanları yargılamaz ya da onları kötü hissettirecek şeyler söylemezdi. Kısacası fazlasıyla iyi bir dinleyiciydi. " İyi tamam ama çok şaşırma. " Hevesle kafasını sallayıp vücudunu tamamen bana döndürdü. Ben de boğazımı temizledim ve fısıldayarak o  lanet cümleyi kurdum. " Minho ile öpüştüm. " gözleri ile ağzı aynı oranda aralanırken ufak çaplı bir çığlığın kaçmasına engel olamadı. " Ne yaptım dedin? " diyerek arkamızda beliren Chan hyung ve Jeongin ile utançla elimle yüzümü kapattım. Onların masaya oturduğunu hissettiğim sırada nefesimi tutmuş bu boktan hayata son vermeye çalışıyordum.

Chan hyung ellerimi tutup yüzümden çekti. " Çabuk anlat ne olduğunu. " Jeongin sütünü içerken durup bana baktı. " Konuşmanın bundan sonrasına büyük ihtimalle yaşım tutmayacak ama umrumda değil. " Omuz silkerek beni dinlemek için hazırlandığında yanımda ki Seungmin masada ona doğru eğilip kulaklarına uzandı. " Benim umurumda ama. Bunlar için küçüksün sen. " Anne tavırlarını uygulamaya devam edecekken Jeongin oflayarak geriye kaçtı. " Öpüşmek ne demek bilecek kadar büyüğüm ama hyung. Bırakta az gıybet dinliyeyim. " Seungmin bıkkın bir şekilde yerine geri oturdu. " Bana bak küçük kemirgen kelimelerini düzgün seç. " diyerek kaş göz işareti ile sütünü içip bize bakan Jeongin'i gösterdi.

" Of nasıl anlatacağımı da bilmiyorum ki. O beni öptü işte ben de kendime hakim olamayıp onu öptüm. " Chan hyung sırıtarak ağzına bir zeytin attı. " Nasıl öptü? Bir anda dudaklarına mı yapıştı herif? " dediğin de öksürüp bakışlarımı kaçırdım. Ondan önce gerçekleşen tuhaf şeyi anlatmalı mıydım? " Hadi ama Jisung anlat gitsin. " Kafamı sallayıp Seungmin'i onayladım. Onlara da anlatmayacaksan kime anlatacaktım ki? " Şöyle ki üzerimi değiştirmem için dışarı çıkmasını istedim ama gıcıklık yapacağı tuttuğu için çıkmadı. Ben de üstümü değiştirmek için arkamı döndüm ona. Tişörtümü çıkartınca seninle yürürken sırtımı sürtmüştüm ya lanet ağaç dalına. " dediğim de Seungmin heyecanla beni onayladı ve devam etmem için teşvik etti. " İşte iz kalmış herhalde bir anda orada parmaklarını gezdirdi sonra bir de yetmezmiş gibi ÖPTÜ. " dediğim de Jeongin ve Seungmin çığlık atmaya başladı. Chan hyung eliyle Jeongin ağzını kapattı ve Seungmin'e nazik bir şekilde küfür etti. Nasıl yaptı bilmiyorum Chan hyung ve babalık duygularından bahsediyoruz.

" E ama bu Minho hyung'tan beklenmeyecek kadar tatlı. " diyen Jeongin'in gözlerinden kalp çıkıyordu. Utançla gözlerimi kaçırdım. " E sonra ne oldu da öpüştünüz? " diyen Chan hyung iki salağın yanında sakin olsa da yine de sırıtıyordu ve imalı bir şekilde kaşlarını aşağı yukarı oynatıyordu. " İşte sonra ne yapıyorsun? dedim arkamı döndüm. Öpücüklerimin şifalı olduğunu söylerler dedi. Ben de şaşırdığım için mal mal yüzüne bakarken Galiba seni öpeceğim dedi ve öptü manyak herif. " Seungmin ve Jeongin tekrar çığlık atacakken Chan hyungla beraber ağızlarını kapattık.

Babam ve Minho'nun babası bir kaç metre yanımızdaydı. Neyse ki Minho ve arkadaşları yoktu. " Siz çok tatlı şeyler oldunuz be. " diyen Seungmin'e hareket çektim. O ise elime vurup indirdi ve Jeongin'i gösterdi. " Küçücük çocuğun yanında ne utanmazsın ya. Umarım Minho gelir de kahvaltını edemezsin. " panikle ağzına vurdum. Seungmin uğursuzun tekiydi. O böyle diyorsa kesin bir bokluk yaşardım. " Ulan Seungmin keşke biraz akıl falan dileseydin. Baksana Minho geliyor. " Diyen Chan hyungla bu tarafa doğru gelen Minho'ya döndük hepimiz.