GİRİŞ

6.4K 398 55
                                    


YENİ BİR HİKAYEYLE KARŞINIZDAYIM GENÇLER... KURTADAMLAR, VAMPİRLER, CADILAR, ŞEYTAN VE MELEKLER DERKEN YENİ BİR TÜR DENEMEK İSTEDİM... JAPON MİTOLOJİSİNDE YER ALAN EN ÖNEMLİ YARATIKLARDAN BİRİ KİTSUNELER... DARK KİTSUNE, NOGİTSUNE YA DA DİĞER ADIYLA HÜKÜMSÜZ KARANLIK VE BİR O KADAR DA TEHLİKELİ BİR YARATIK... UMARIM BEĞENİRSİNİZ... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... BOL KEYİFLER...


23 Mayıs 1909 Avusturalya, Victoria.

Çok gençti. Siyah saçları dağılmış ve kirden yapış yapış bir hale gelmişti. Çok zayıftı ve iyi beslenmediği belliydi. Zar zor yürüyordu. Ülkedeki açlık sınırını düşününce onun özel olan hiçbir şeyi yoktu. Ancak gözlerindeki nefret genç kadının ilgisini çekmişti.

Upuzun sarı saçları tepesinde topuz yapılmıştı. Birkaç tutam saç topuzundan çıkarılmış ve yüzünün iki yanını çevreliyordu. Uzun elbisesinin geniş etekleri uzun bacaklarını kapatıyordu. Elinde omzuna dayanmış bir güneş şemsiyesi bulunuyordu.

Tamamen pembeler içindeydi ve hemen arkasında hizmetçisi yürüyordu. Çok güzel bir kadındı. Sarı saçları ve masmavi gözleri vardı. Dudakları sağlıklı bir pembe rengindeydi ve yüzünde hiç makyaj yoktu.

Böyle bir kadınla karşılaşması normal şartlarda mümkün değildi. Burası Victoria'nın fakir bölümüydü. Buraya onun gibi asil kadınlar hiç gelmezdi. Özellikle de yanlarında koruma ya da eşleri olmadan hiç gelmezlerdi. Geldiklerinde de genellikle etrafta açlıktan ve hastalıktan kırılan insanlara tiksinerek bakar ya da saçma sapan konuşurlardı.

Kadının ona bakışlarında aşağılama yoktu. Herhangi bir şey söylememişti. Bomboş bakmıyordu sanki kafasında bir şeyler dönüyor gibiydi. Leland, onun ayaklarının dibine düştüğü için kızmıştı. Onun gibilerden nefret ediyordu.

"Ne bakıyorsunuz, bayan?" dedi öfkeli bir sesle. "Fakirlere bu kadar mı yabancısınız?"

Arkasındaki hizmetçi ağzını ipek bir mendille kapatmıştı. Etrafındakiler yüzünden son derece gergin ve tedirgin görünüyordu. "Leydi Beatrix" dedi arkasından fısıldayarak. "O haklı. Gitsek iyi olacak. Burada olmamız hiç güvenli değil"

Bütün bunlara karşılık Leydi Beatrix hiçbir harekette bulunmadı. Hala dikkatli bir şekilde genç adamı izliyordu. Kendisinden birkaç yaş küçük görünüyordu. En fazla on dokuz yaşında olabilirdi. Aslında temizlenir ve iyi beslenirse yakışıklı bir genç olabilirdi.

Dudaklarını büzdü. İçindeki gerçekten de nefret miydi? Hissettiği kadar büyük müydü? "Eğer bir dileğin olsaydı" dedi en sonunda genç kadın sakin bir şekilde. "Ne isterdin, delikanlı?" diye sordu en sonunda.

Dalga mı geçiyordu? Leland, şüpheli bir şekilde gözlerini ona dikti. Ancak kadının sakin ifadesinde hiçbir değişiklik olmadı. Şaka yapıyor gibi görünmüyordu. Leland, alaycı bir şekilde güldü. "O zaman sahip olduğunuz her şeyi istiyorum" dedi kollarını göğsünde birleştirerek. "Bütün servetinize"

"Leydim!" derken hizmetçi paniklemiş bir haldeydi. Kadının kolunu tuttu. "Lütfen bu saçmalıklara izin vermeyin"

Beatrix, kolunu onun elinden kurtarıp elini kaldırdı. Bu kadına karşı sessiz bir uyarıydı ve bunu yaparken ne ona bakmış ne de sükûnetinden bir şey kaybetmişti. Ancak hizmetçi tehlikeyi anlamış gibi geri adım attı. "İsteğini yerine getirebilirim" dedi kadın aynı sakinlikle. "Hatta sana çok daha fazlasını verebilirim"

DÖNÜŞÜM SERİSİ 3. KİTAP- HÜKÜMSÜZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin