▹ 12

902 88 145
                                    




Kim Lina hiçbir şeyden keyif almıyordu.

Ne çiğneyip durduğu tadı tuzu olmayan bu yemekler ne zamanını tuttaramadığı bölük uykular ne de açıp kapattığı kitaplar... Kıza hiçbir anlam ifade etmiyordu.

Böyle olmak istemiyordu, gerçekten.

Göğsünün tam üstündeki o sancılar ve düşünmeyi kendine yasak ettiği o konular kıza öyle güzel işkence edip duruyordu ki Lina, yaşamanın ne demek olduğunu unutmuştu. Taehyung ile konuşmayı reddediyordu çünkü kendine ağlamayı yasaklamıştı. Ağlamayacaktı işte. Kendi düşen ağlar mıydı? Bir işin sonunu bilirken bu bildiği şeyi bir bir yaşadı diye ağlanır mıydı hiç? Olmazdı. Ağlamayacaktı. Her işi kendine tam da kendisi yapmıştı.

O herif tabii ki de onu yok sayardı.

Lina en başında kendini yok saymıştı ya.

Bundan ziyade çok sinirliydi genç kız. Açık pastel renklerinin ağır bastığı odasında bir şeyleri kırıp dökme arzusunu zar zor bastırıyordu ki bu Kim Lina için çok ekstrem bir durumdu. Böyle bir kız değildi ki o. Okulda bir not uğruna onu rahatsız edenlere karşı bile yıkım düşünmemişti neden şimdi her şeyi aleve vermek istiyordu? Kendini aptal durumuna düşürdüğü için mi?

Daha en başında, bütün her şeyin başında asla ders vermeyen kız sırf o çocuk istedi diye gardını indirdiğinde bilmeliydi bu başına gelecekleri. Sahte sevgililik olayını kabul etmek başlı başına bir aptallıktı zaten. Ya o herifin flörtlerinin gözlerini boyamasına izin vermesi ne olacaktı? Ne güzel kanmıştı iki tatlı söze, öyle.

Düşündükçe daha çok kendine kızıyor ve düşündükçe daha zor nefes alıyordu.

Buydu işte.

Zayıf yanını göstermemek için tüm tarafını gölgelere çeken kız, bir çift yıldızlar gibi pırıldayan gözlere tüm yaralarını göstermişti.

Doğru düzgün arkadaşlık bile başlatamayan biriydi Lina. Şimdiki arkadaşlarını bile kardeşi olmasa asla bulamazdı ki. Bir baba sevgisinden de öte bir annenin şefkatinden uzak büyümüştü. Şu yaşına kadar aldığı en güzel iltifat 'özel' olduğuydu ve sırf bunu duyduğu için bu övgünün peşinde kölelik bile yapabilirdi.

O çocuk öyle değildi.

Altındı.

Övgüler ona bir anlam ifade etmiyordu çünkü onların içinde yaşıyordu. Mükemmeliyeti kovalayacak kadar lükse sahipti bir kere ve aşka olan inancı sarsılsa bile bunu yaşamıştı. Hayır, cevabını bile sevmezdi.

En büyük kötülüğü gördüğü geçmişinden kurtulamamasının sebebi de bu değil miydi?

Lina ne sanmıştı?

Onun kendine aşık olacağını.

Nasıl da inandırmıştı kendini tam bir salak gibi ama?

Yattığı yerden doğrulan Lina başını çevirip çoktan doğmuş güneşe doğru kaşlarını çattı. Uyumuş muydu? Gözlerini bile kırpmamış gibi hissediyordu fakat duvardaki saatine bakılırsa 4 saat geçmişti bile. Kendini ayağa kalkmaya zorladı çünkü daha fazla bu odanın içinde kalamazdı. Bir de derslerinden olamazdı bu yüzden hazırlanmak için tüm çabasını gösterdi.


___________________________________



《Jinnie♡》


Off

Lina geldi bugün okula

¹° ɢᴏʟᴅᴇɴ ── JEON jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin