~ Keyifli okumalar ✨
"Öğretmenin olacağım sarışın, sakın korkma."
"Hıh korkan yoktu zaten."
Homurtuyla söylenmeme kıkırdarken ben omuz silkmiştim.
Patenlerimizi giydikten sonra ayağa kalktım neyse ki denge işlerinde iyiydim. Jungkook'un eli hala elimdeyken buz pistine girdik yavaşça kenara geçip tutunarak yaslandım.
"Aa Jungkook burası çok güzelmiş bütün pisti görebiliyorum. Sen kay ben seni izleyeyim hadi."
Ona en sevimli olduğunu düşündüğüm gülümsememi gönderirken bugün çoğu kez olduğu gibi güzel kıkırdamasını saldı.
"Hayır Ji. Bana güven."
Kenara tutunduğum ellerimi elleri arasına aldığında gerilmeye başlamıştım, gerçi en fazla düşerdim.
"Kook düşeceğim."
Ellerimi bırakmadan bana yaklaşıp çevik bir hareketle arkama geçtiğinde ne olduğunu anlamamıştım ta ki elleri belimi bulana kadar. Aramıza hafif bir mesafe bırakıp kollarını belime sarmıştı.
"Düşersek beraber düşeceğiz. Hem arkandayım ilk düşen ben olurum ve sert yere düşmemiş olursun. Şimdi bana güven sarışın."
Hepsini kulağıma yaklaşıp fısıldadığında kalbimi kusacağımı sanmıştım. Sonlara doğru kulağımı yaladığına yemin edebilirim ama kanıtlayamam.
Ellerimi belimde duran ellerinin üzerine koyup hafifçe ona tutundum, bu ona güvendiğimi gösteriyordu. Kaymaya başladığımı süre boyunca belimi hiç bırakmamıştı.
"Şimdi bacaklarını hafif aç Ji."
Dediğini yaparak bacaklarımı araladım. Yine kıvrak bir hareketle hatta belimdeki ellerini çekmeden önüme geçti şuan oldukça yakındık. Gözlerimiz birbirinden ayrılmazken yaklaştığını anlamıştım fakat saniyelik gözüm arkaya kaydığında çarpacağımızı gördüm.
"Kook çarpacağız!"
Ben lafımı bitirdiğimde fark edip dönüyordu ki dengemizi kaybedip yeri boyladık. Tam da dediği gibi üzerine düşmüştüm yakınlığımızı göz ardı edip dizlerimde doğruldum.
"Kook iyisin değil mi özür dilerim bir an dengemi kaybettim."
"İyiyim sarışın neden özür diliyorsun."
Gülerek söylediği şeyler içimi rahatlatırken elimi uzatıp onu oturur hale getirdim. Ayağa kalkıp bana ellerini uzattığında tutunup bende ayağa kalkmıştım.
Elleri ellerimi bırakmadan kayıyorduk bu seferde. Kendimi kuş gibi hissediyordum mutluydum fazlasıyla mutluydum.
"Jimin birazdan ellerini bırakacağım ve sen tek başına kayacaksın tamam mı?"
Usulca kafamı sallayarak onay verdim artık zamanı gelmişti zaten. Ellerimi yavaşça serbest bırakırken tereddüt ettiğini görebiliyordum. O geriye doğru çekilirken gülümseyip kendimi dengede tuttum Jungkook'un gülümseyerek bakan suratı işimi zorlaştırsa da iyiydim.
"Ben şuraya kadar gideceğim sende yanıma geleceksin anlaştık mı?"
Eliyle gösterdiği yere bakıp tekrar ona döndükten sonra kafa salladım. Jungkook saniyeler içerisinden oraya gitmişti, kendime dizginleyici birkaç kelime kurduktan sonra nefes alıp verdim ve kaymaya başladım. Başlarda hafif denge bozukluğu yaşasamda halletmiştim.
Saniyeler içerisinde Jungkook'un yanına vardığımda hızımı alamadığımı fark ettim. Jungkook'a çarpmamak için kollarımı yukarıya kaldırıp boynuna doladım ama iyi hissetmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tokyo | Jikook
Fanfiction- Tamamlandı - Jimin kedileri çok severdi, Jungkook ise Jimin'i..