14. BÖLÜM
Kuzey ve Yıldız evlerin önlerinde bekliyorlardır. Kuzey Yıldız'ın saçlarını okşadıktan sonra evine gitmek için bir hamle yapar. Yıldız kolundan tutar;
Yıldız: (merakla) Nereye?
Kuzey: (şaşırır) eve?
Yıldız: (üzülür) ben yalnız mı kalıcam?
Kuzey: (şaşırır) Kabus mu görüyorsun hala?
Yıldız: (sakince) korkuyorum, ben yalnız kalmak istemiyorum. Benimle kalsan olmaz mı?
Kuzey: (sakince) tamam. (heyecanlanır) yani benim sevgilim istiyorsa.. (gülümser) ben o zaman evden pijamalarımı alayım.
Yıldız: (gülümser) ben sana benim tavşanlıları verirdim aslında ama tabi sen bilirsin.
Kuzey: (gülümser) tabi birini bir koluma diğerini diğer koluma. (Kahkaha atarlar)
Yıldız: (gülümser) o zaman ben eve geçiyorum. Sen de gelirsin.
Kuzey başıyla onayladıktan sonra evine doğru bir kaç adım atar. Yıldız evin kapısını açıp eve girer. Işıkları yakar ve hazırlanmış olan masayı görür. Yerlerde çiçekleri, masanın üstünde ise bir not olduğunu görür.
Yıldız: (şaşırır) bu ne?
Yıldız masaya yaklaşıp notu eline alır;
Yıldız'ın sesinden;
Nahide: Boncuğum, bu yemekte Sefersiz benden size.. Isıtın ama siz gelene kadar soğumuştur kesin. Ha bir de dans etmek istersiniz diye kendi plaklarımdan getirdim.
Yıldız notu okuduktan sonra yüzünde kocaman bir gülümseme belirir.
Yıldız: (tatlılıkla) ya yenge.
Yıldız yemekleri ısıtmaya başlar. O sırada Kuzey kapıyı çalar. Yıldız kapıyı açtığında Kuzey masayı fark eder ve şaşkınca,
Kuzey: (şaşkınca) 5 dakikada masa hazırlamadım de Yıldız.
Yıldız: (gülümser) tabi sevgilim sihirliyim ben, 5 dakikada hazırladım.
Kuzey: (gülümser) Senin şu sevgilim diyişlerini napıcaz? (Belinden tutup kendine çeker) İnsanın ağzını yüzünü yiyesi geliyor.
Yıldız: (gülümser) Demiyim o zaman bir daha,
Kuzey: (sakince) hayır hayır. (Gülümser) hep de hep.
Yıldız Kuzey'in kollarından kurtulup masaya yaklaşır;
Yıldız: (gülümser) o zaman hadi yemek yiyelim sevgilim.
Kuzey: (merakla) harbiden ne zaman hazırladın bu masayı ya? Biz hep beraberdik.
Yıldız: (gülümser) Nahide hazırlamış. (Notu uzatır) bak.
Kuzey: (gülümser) Sefersiz. Artık Kuzey abim bakıyor öpme de diyemezsin nasılsa.
Yıldız: (sakince) dedim de ne oldu acaba?
Kuzey: (sırıtır) yine öptüm değil mi? Doğru.
Yıldız güzel bir tebessümle Kuzey'in gözlerine bakıyordur. Kuzey Yıldız'ın bakışlarına dalıp gitmiştir bile.
Kuzey: (gözleri dolar) Senin şu dudağının kenarıyla yanağın arasında ki çukur varya, gülümsediğinde ortaya çıkan, hiç sönmesin o Yıldız.. Hem Kemal Sunal demiş ya bir filminde ben ölünce beni o çukurlara gömsünler diye, (Yıldız'ın gözleri dolar) Ben o çukura gömülmek için ne yapabilirim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE
FanfictionYıllar sonra birbirlerini kaybettikleri yerde bulan iki aşık.. Peki sizce üzülen giden mi? Terk edilen mi?