16. Bölüm
Kuzey gözlerini araladığında kırmızı saç tellerinin kirpiklerine karıştığını görür. Gözlerini yeniden huzurla gözlerini kapatır. Yıldız gözlerini açtığında gülümser ve tatlılıkla saçlarını Kuzey'in yüzünden çeker. Kuzey'e yaklaşır ve tam yanağına bir öpücük konduracakken Kuzey hızlı bir hamleyle yüzünü dönüp dudağından öpmesini sağlar.
Yıldız: (utanır) çok hainsin ama sen.
Kuzey: (gülümser) ne var be karımızı da mı öpemicez.
Yıldız: (yatakta doğrulur) yalnız hala karın değilim. (düşünür) nasıl diyordun sen; ayıktırayım.
Kuzey gülümseyip Yıldız'ı kolundan tutup kendine çeker.
Kuzey: (gülümser ) son 4 bölüm mavişim. Onu bir daha konuşalım o zaman.
Dedikten sonra yanağına uzun bir öpücük bırakır.
•••
Yıldız Nahide ve Hanife gelinlik seçmek için bir gelinlikçiye gelmişlerdir. O kadar alışveriş yapmışlardır ki Yıldız'ın gelinliği denemeye takati kalmamıştır. Nahide Yıldız'ı elinde bir gelinlikle zorla gelin odasına sokar. Yıldız yorgunlukla gelin odasına girer. Odaya girdiğinde Yıldız'ı Kuzey karşılar. Yıldız Kuzey'i göre şokuyla gözlerini kocaman açmışken, Kuzey'de Yıldız'a;
Kuzey: (gülümser) seni kaçırmaya geldim mavişim.
Yıldız: (şaşırır) nE?
Kuzey: (gülümser) ya bırak şu sıkıcı işleri. Seni şahane bir yere götürücem. (Elinden tutar) Hadi gel.
Yıldız: (gülümser) dur Nahide'ye haber verelim.
Yıldız kapının aralığından bakıp Nahide'ye seslenir. Nahide içeriye girdiğinde şok olur.
Nahide: (şaşırır) Kuzey?
Kuzey: (tatlılıkla) Yengelerinn en güzeliii, Kraliçemissss (Nahide'nin hoşuna gider)
Nahide: (sırıtır) devam et hoşuma gitti.
Yıldız: (gülümser) sen varya yengelerinn en kıymetlisi en tatlısı.. (keser)
Nahide: (gülümser) tam hadi isteyin ne isteyeceksiniz?
Kuzey: (sakince) ben Yıldız'ı kaçırıcam kaçırabilir miyim?
Nahide: (şaşırır) ya gaçur da , e gelinlik?
Kuzey: (gülümser) Ley'in hediyesi olacakmış.
Yıldız: (sevinir) harbiden mi?
Kuzey: (gülümser ) evet.
Yıldız: (sakince) annemin zevksizliğinden kurtuldum yanii?
Kahkaha atarlar. Kuzey Yıldız'ı kolundan tutar ve oradan çıkarlar. Koştura koştura Kuzey'in arabasına gelen ikili arabaya binip oradan uzaklaşırlar.
•••
Kuzey Yıldız'ı birbirlerini ilk kaybettikleri yere getirir, Yason'a. Yıldız adımı attığı an soğuk bir hava değer güzel yüzüne, kirpiklerine karışan rüzgar yerini kötü anılara ve gözyaşlarına bırakır. Kuzey Yıldız'ı görüp üzülür. Yanına yaklaşıp ellerinden tutup.
Kuzey: (üzülür) Ne oldu mavişim?
Yıldız: (üzülür) ben seni burada bıraktım değil mi? (Kuzey'e bakar) niye getirdin ki beni buraya? Hatalarımı yüzüme vurmak için mi?
Kuzey: (sakince) Hayır. Hayır tabiki de. (Saçlarını okşar) hepsini şimdi (cebinden bir şişe çıkartır) bu şişeye bağırıcaz sonra kapatıp yason'da atıcaz aşağıya bir daha da ağlamicaz. Unutacağız, sileceğiz kötü anıları.
Yıldız: (acıyla) gerçekten mi?
Kuzey: (gülümser) gerçekten tabi mavişim. (Elinden çeker) hadi gel.
Kuzey ve Yıldız el ele Yason' un taşlarına iner. Kuzey başlayan olur;
Kuzey: (acıyla) Yıldız döndü ey Karadeniz!
Yıldız: (acıyla) Kuzey'e kavuştum Karadeniz!
Kuzey: (acıyla) Biz evleniyoruz!
Yıldız: (acıyla) Onu çok üzdüm, kendimi asla affetmicem. (Dediği an gözyaşlarıyla Kuzey'in gözlerine bakar. ) ama o beni affetti. (Kuzey o an saçlarını okşar)
Kuzey: (gülümser ve acıyla) ona hiç küsmedim.
Yıldız: (gülümser ve acıyla ) onu hep çok sevdim!
Kuzey: (gülümser) Onu asla hiç bırakmayacağım.
Yıldız: (gülümser) Ölsem bile bırakmayacağım!
Kuzey: (bağırarak) Bu taş siyaha asla dönmeyecek, (yüzüğüne dokunur) hep lavanta kalacak!
Yıldız: (göz yaşlarıyla) hep Lavanta kalacak!
Kuzey Yıldız'ın iki elinden tutar. Ve gözlerine bakıp;
Kuzey: (bağırır) Duy beni Karadeniz! Ben bu senden daha mavi kadını çok seviyorum!
Yıldız: (gülümser ve bağırır) Duyun beni ey Karadeniz'in dağları ben bu senden daha kara adamı çok seviyorum!
Kuzey gülümser ve Yıldız'a yaklaşıp alnına uzun bir öpücük bırakır. Şişenin ağzını kapatırlar ve birlikte Karadeniz'in derin sularına atarlar.
•••
Kuzey ve Yıldız yaylaya döndüklerinde bu seferde aynı şekilde süslenmiş olan kutuyu Kuzey'in kapısında görürler. Kuzey Şaşkınca Yıldız'a bakar. Yıldız eğilip kutuyu açar ve kutunun içinde dağılmış bir nar olduğunu görür. (Berceste 1. Bölümü hatırlayanlar bu detayı hemen alır kaksks) Yıldız kafasını çevirip sessizce Kuzey'e bakar ve bir anlam veremez. Kuzey avucuna narı alır be eline kan bulaşır. Korkuyla elinde ki narı atan Kuzey endişeyle etrafına bakınır ve kimseyi bulamaz. Hızlıca Yıldız'ın evinin kapısında bulunan kutuya gider ve içinde kurdeleyi çıkartıp kutunun altına bakar. Kutunun altında da kan vardır. Yıldız'ın gözünden yaşlar süzülür ve Kuzey'in göğsüne sığınır...
Ley'inizden;
Bu seferlik çok kısa oldu bebeklerim ama hastalıktan ağzım yüzüm açılmıyor. İdare edin Ley'inizii 🤷🏻♀️ ÖPTÜMMMM! 😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE
FanfictionYıllar sonra birbirlerini kaybettikleri yerde bulan iki aşık.. Peki sizce üzülen giden mi? Terk edilen mi?