-5-

113 9 4
                                    

Süper kupa finalinin üstünden neredeyse bir ay geçmişti. Madrid'de döndüğüm gibi annemden gelen haberle yıkılmıştım. Dedem hastaydı ve durumu kötüleştiği için hastaneye kaldırılmıştı. Yanıma bir kaç eşya alıp direkt Türkiye'ye gitmiştim. Haber verdiğim tek kişide Jan olmuştu. Telefonda beni teselli etmeye çalışmıştı.

Dedemin sağlık durumu gittikçe iyileşmişti. Çok korkmuştuk. Hem çok fazla hastalığı vardı hem de artık epey yaşanmıştı. Neyse ki tonton dedem bizi bırakmamıştı. İki hafta fazla hastanede kaldıktan sonra bizim İstanbul'da ki evimize gelmişti. Onun tamamen iyileştiğini görmeden geri dönmemiştim. Hem bu arada anneminde doğum gününü kutlamıştık.

Instagrama attığım fotoğraflara bir çok yorum gelmişti. Bazı yakın arkadaşlarımda hikayelerine özel mesaj atmıştı. Tabi ki en çok Jan'ın attığı mesaja sevinmiştim. Hatta neredeyse anneme gidip "Damadın doğum gününü kutladı." diyecektim. Ama tabiki yapmadım.

Bugün ayın 11. Madrid'de bir kaç saat önce geldim. Şu an yatakta uzanmış tavanı izliyordum. Telefonuma gelen bildirim sesiyle kafamı komidine çevirdim. Beatriz'den gelmişti.

Bea: Madrid'de geri dönüşünün ve dedenin iyileşmesi şerefine yarın öğlen yemeğine ne dersin tatlım?

Me: Olabilir. Kızlarla birlikte mi?

Bea: Hayır. Sen, ben, Jorge ve Jan.

Me: Jan dışındakilere okey ama o ne alaka acaba?

Bea: Seni özlemiş.

Me: Ne? Saçmalama.

Bea: Jorge neredeyse her gün konuştuğunuzu söyledi. Ciddi misin? Anlamadık mı sanıyorsun?

Me: Neyi?

Bea: Hadi ama Dia. Sevgilisiniz ya da olacaksınız.

Me: Hayır ikiside değil.

Bea: Saçmalamayı kes. Yarın saat 1.30 da her zaman ki restaurantta buluşuyoruz. Geç kalma ve güzel giyin.

Me: Tamam. Smokin giyerim.

Bea: Elbise giy ya da etek. Smokin değil.

Ciddi mi diye telefona bakıyordum. Sonra kalkıp kendime yiyecek bir şeyler hazırladım. Yemeğimi yerken yine aklıma Jan gelmişti. Gerçektende beni her gün aramıştı. Yani neredeyse hergün. Dedemi sormuştu, beni teselli etmeye çalışmıştı. Düşününce Bea haklı gibiydi. Neden bütün bunları yapmıştı ki? Ve gerçekten beni özlemiş miydi?

Yemeğimi yedikten sonra köşe bucak mutfak temizliği yapmıştım. Çünkü bazı şeyleri düşünmemem gerekiyordu. Ardından etrafıda kaba taslak toplayıp duşa girmiştim. Saatlerce kişisel bakım yapmıştım. Duştan çıktığımda buruşuk teyzelere döndüğüm de doğruydu. Üstümü giyinip saçlarımı kuruttum. Saat epey geç olmuştu ama karnım kazınıyordu. Öğlen yediklerimden kalanları tıkınıp odama gittim.

Kıyafet seçmem gerekiyordu. Yoksa yarın asla karar veremezdim.

En sonunda kırmızı triko bir elbiseye karar vermiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

En sonunda kırmızı triko bir elbiseye karar vermiştim. Siyah topuklu bot ve siyah uzun kabanımı giyerdim. Bir de kolye taktık mı tamamdı.

Artık yatabilirdim. Sabaha erken kalkıp kahvaltı yapmam lazımdı. Hem saçlarımıda anca yapardım zaten. Gereksiz yere heyecanlanmıştım yine. Bir sağa bir sola dönerek uyuyakaldım.

Selam! Bayağı uzun zamandır buraya bölüm atmıyorum. Bu sene tekrar üniversite sınavına gireceğim o yüzden ders çalışıyorum. Kusura bakmayın.. Bir sonraki bölüm perşembe ya da cuma gelecek. Yorum yapmayı unutmayın lütfen. Sevgiler..

PORTERO/JAN OBLAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin