-3-

152 10 14
                                    

08.01.2020-Çarşamba

Bugün takım son antrenmanını yapacaktı. Bizde kızlarla biraz gezip alışveriş yapmaya karar vermiştik. Alışverişten sonra çok yorulmuştuk ve hem dinlenmek hem de eğlenmek için sinemaya girmiştik. Film bittiğinde hepimiz otele dönmüştük. Bizimkilerle birlikte akşam yemeğimizi yiyip odalarımıza dağılmıştık.

09.01.2020-Perşembe

Bugün akşam maç vardı. Barcelona'yla karşı oynayacaklardı. Zor olacağı belliydi. Ama imkansız değildi.

Maça bir saat kala..

Kızlarla stada gidiyorduk. Üzerimde kot pantalonum ve arkasında adımın yazdığı Atletico formam vardı. Stada geldiğimizde yerlerimizi aldık. Maç birazdan başlayacaktı. Dua etmek için kısa bir vaktim vardı. Ben dualarımı bitirdiğimde hakemde başlama düdüğünü çalmıştı.

İlk yarı 0-0 sonuçlanmıştı. İkinci yarı başlar başlamaz Koke'nin golüyle öne geçmiştik. Attığımız golün üstünden daha 5 dakika geçmiştiki Messi skoru eşitleyen golü atmıştı. Oblak'a baktım morali bozulmuş gibiydi. Messi'den gol yiyorsun sonuçta kolay değil. Aradan bir on dakika daha geçmiştiki eski arkadaşımız Griezmann Barcelona'nın ikinci golünü atmıştı. Bu yıkıcı bir goldü. Oysa Anto'yu seviyordum. Ona psikolojik testler yaparken çok eğlenmiştim. Tabi hepsi mazide kalmıştı. Şu an mağlup durumdaydık.

Vee ve penaltı evet evet evet Morata penaltı atışını yapacaktı. Ve Ter Stegen tutamadı Gol Gol Gol. Durum 81. dakikada tekrar berabereydi. Sadece 9 dakika kalmıştı. Yapabilirlerdi. Ve 86. dakika Correa Gol Gol..

Maçı kazanmıştık. Son dakikalarda gelen iki golle Barcelona'yı yenmiştik. Süper Kupa'da rakibimiz Real Madrid olacaktı. Madrid derbisi bu sefer Cidde'de oynanacaktı. Otele geri dönüyorduk. Fazlasıyla yorulmuştum. Yatağıma girdim ve Oblak'a tebrik mesajı atmaya karar verdim.

DiFeRo: Tebrikler kaptan. Finaldesiniz.

Oblak: Teşekkürler sürprizci.

DiFeRo: Anlamadım?

Oblak: Correa ağzından kaçırdı. Galibiyet golünü atınca çılgına döndü. Az önce üstümüze atlıyordu. Onun yüzünden sakatlanacağız.

DiFeRo: Yarın onu geberteceğim.

Oblak: Yarın bana açıklama yapacaksın.

DiFeRo: Ne açıklaması? :)

Oblak: Sürpriz açıklaması.

DiFeRo: He o mu?

Oblak: Başka neyin açıklaması olabilir?

DiFeRo: Evet aynen. Altı üstü sürpriz canım. Ne var bunda açıklama yapacak?

Oblak: Hani sen hazırlamamıştın?

DiFeRo: Nolmuş ufacık bir yalan söylediysem.

Oblak: Nolurdu doğruyu söyleseydin?

DiFeRo: Üstüme gelme.

Oblak: Yarın görüşeceğiz.

Correa'yı kesinlikle öldürecektim. O kadar tehtit ve şantaja rağmen bana bunu nasıl yapabilidiler. Yarın Jan ya başka şeylerde sorarsa ne yapacaktım.

10.01.2020-Cuma

Bugün yapacak hiçbir şey yoktu. Akiam üstü antrenman yapacaklardı. Oblak'a açıklama yapmaktan kaçmak mümkün olmayacaktı. Yinede uzun süre ona yakalanmamak için odamdan çıkmamıştım. Tabi odalarımız yan yana olunca durum dahada zorlaşmıştı. Kapım tıklanıyordu. Gelen kesinlikle oydu. Kızlar bugünde dışarı çıkmışlardı. Keşke onlarla gidip geceye kadar gelmeseydim. Ya da olmaz bilmediğim etmediğim ülkede başıma bir iş gelebilirdi. Ayaklarımı sürüye sürüye kapıya gittim. Gelen oydu.

Diana: Aaa. Hoşgeldin. Seni hiç beklemiyordum. Bir şey mi oldu?

Jan: Hadi ama Diana. Dün gece geleceğimi söylemiştim.

Diana: Unutmuşum demek ki.

Jan: İyi o zaman hatırlatayım bana verecek bir hesabın vardı.

Diana: Ne hesabı acaba? Altı üstü bir doğum günü sürprizi hazırladım. Diğerlerinde öğrenmeyesin diye söylememelerini söyledim. Ne var bunda?

Jan: Bunda bir şey yok zaten. Sen mi hazırladın diyince inkar ettin. Bizimkileri tehdit etmişsin. Correa senin gazabından çok korktuğunu söyledi. Sen psikoloksun Diana. İşin insanları iyi etmek. Tehdit değil.

Diana: Küçük bir tehditti. Ayrıca.. Ayrıca şey.. Ben bilmeni istemedim.

Sesim içime mi kaçıyordu benim. Gözlerimde yanmaya başlamıştı. Allah'ım ağlayacakmıyım yani. Neden bu mallığı yapıyorum şu an?

Jan: Neden? Arkadaşça bir sürpriz hazırlamışsın. Bilsem ne olurdu sanki? Bana yalan söylemen beni üzdü.

Diana: Yalan değil inkar.

Sesim iyice kısıklaşmıştı. Ağlamama ramak kalmıştı. Sadece arkadaş olmamız gerektiğini bende biliyordum ama bu doğum günü sürprizini hiç arkadaşça hazırlamamıştım. İtiraf etmek istemesemde onu seviyordum.

Jan: Diana! Diana neden ağlıyorsun? Özür dilerim. Ben sana yalancı demek istemedim. Biliyorsun seni seviyorum kalbini kırmak istemedim.

Mal herif beni arkadaşça seviyorsun sen. Ve böyle sevmeye devam et lütfen.

Bu bölüm burda biter efenim. Süper Kupa finali bir dahaki bölüme kalsın artık. Evet konu nasıl gidiyor? Gelecek bölümden neler bekliyorsunuz? Bol bol yorum yapın lütfen.

PORTERO/JAN OBLAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin