5. Bölüm

458 16 2
                                    

Sabah Evren abla odama girerek beni uyandırdı ne kadar uyumak için ısrar etsemde yaramadı. Saate baktığımda 5.30 u görmemle Evren ablaya atarlandım. O da babamın böyle söylediğini elinden bir şey gelmediğini söyledi ve sabahıb erken vakitlerinin kendini geliştirmek için en iyi vakitler olduğunu söyledi. Zaten uykum kaçmıştı ben de aşağıya indim ve daha iyi ayılmak için bir bardak sütsü acı kahve içtim tek sevdiğim şey olabilir bu. Sonra bir duş alıp üstüme siyah pantolonumu, yarım krem rengi sweatshirtümü giydim ve daha okula 1.5 saat vardı ben de salona gidip piyano başına oturdum. Önümdeki notalara göz gezdirdikten sonra chopin çalmayı tercih ettim. Uzun zamandır çalmıyordum. Ve bu çok iyi hissettirmişti. Çalışmam bittikten sonra gitmeme yarım saat kalmıştı. Gidip saçlarımı düzleştirip makyajımı yaptım ve çantamı hazırladım daha sonra Evren abla gelip çantama koymam için kurabiye verdi ve ilaçlarımı içirdi. Daha sonra şoför beni çağırdı ve arabaya bindim. Okula geldiğimde beni çıkışta alacağını söyledi ben de kafamı sallayıp okula girdim. Sınıfa çıktığımda sınıfta çok az kişi vardı Hazal ve Bulut bile gelmemişti. Ben de sırama oturdum ve kulaklıklarımı takıp müzik dinlemeye başladım bir yandan da nota çalışıyordum. Çalıştığım parça bana iki sene önce katıldığım yarışmayı hatırlattı. O zamanlar ayrı olarak sanat okuluna gidiyordum ve okul birincisiydim. Fakat o dönem bana rakip olan ve birbirimizden nefret edip etmediğimizi hâlâ bilmediğim kişi geldi. Arda...
Sanırım sanat okulunu özlüyordum. Ama kendi isteğimle bırakmıştım ve son zamanlar piyanoyu boşlamıştım. Her neyse artık bunları düşünmeyi bırakmalıyım derken Bulut gelip kulaklığımın birini çıkartıp kendi kulağına taktı.

Bulut:
Vay be Chopin dinliyorsun demek.

Anka:
(Şaşkın bir şekilde) Nereden biliyorsun?

Bulut:
Piyano çalıyordum birkaç yıla kadar.

Anka:
Cidden mi? Bıraktın mı peki?

Bulut:
Evet artık ilgilenmiyorum.

Anka:
Neden ki?

Bulut:
Son elemelerde hata yapınca hevesim gitti. Ya aslında hata değil de hata yapmamı sağladı birileri.

Anka:
Bunun için bırakmamalısın bence.

Bulut:
Sen bunlara kafanı yorma sen anlat bakalım ne zamandır ilgili olduğunu.

Anka:
Çok küçükken ilk annem öğretti piyanoyu tabii sonra sanat okuluna gittim orayı bıraktım ve baya bir ara verdim şimdi yeniden başlıyorum galiba.

Bulut:
Ellerin gerçekten güzeller yeniden başlamana değecek eminim.

Anka:
Teşekkürler

Ve Hazal da gelmişti o sırada bana tekrar nasıl olduğumu sordu ben de gayet iyiyim dedim ve ders zili çaldı. Ders rehberlikti. Hazal sıra arkadaşının gelmediğine şaşırdı ama bir yandan sevindi tek oturacağı için. Hoca içeri geldi yoklamayı alırken Hazalın sıra arkadaşının ismini atlamıştı. Hazal da hocaya unuttuğunu söyledi hoca onun nakil aldırdığını birdaha gelmeyeceğini fakat yeni bir nakil öğrencinin geleceğinden bahsettiği an kapı tıklatıldı ve içeri biri girdi. Durun bir dakika ben bu yüzü nereden tanıyorum derken ağzım şaşkınlıkla açıldı.

Anka:
A-arda!

Öğretmen:
Evet Anka doğu tahmin nereden tanışıyorsunuz bakalım?

Ay sesli mi söylemiştim allah belamı ya

Anka:
Yok hocam yanlış oldu diyerek geçiştirmeye çalıştım rezillik resmen bunun burda ne işi vardı be.

Bulut bana tek kaşını kaldırıp bakarak nereden tanıdığımı sordu.
Ben de sanat okulundan tanıdığımı söylediğimde o da şaşırdı. Bu sırada bizi dinleyen Hazal da şaşkındı ve Arda kendini tanıtıp Hazal'ın yanına oturdu. Ve bana doğru dönüp gülümseyerek demek burada da karşılaşıyoruz dedi. Ben de mal gibi bakıyordum. Sadece gülümsedim. Sonra zil çaldı ve yanıma gelip hâlâ piyano çalıp çalmadığımı ve okulu neden bıraktığımı sordu. Ben de açıkladım ve devam ettiğimi söyledim. O da dedi ki:
-Demek eğlence devam edecek :)
O an yüzüne yumruğu geçirmek istedim ama gülmekle yetindim.

Bu sırada onları izleyen Hazal ve Bulut:

Hazal:
Bulut ayı gibi bakmasana konuşuyorlar işte.

Bulut:
Kızım sus duyamıyorum senin yüzünden bu kim şimdi nerden geldi ya

Hazal:
Sen kıskandın bakıyorum

Bulut:
Yo ne alakası var lan

Hazal:
Hadi öyle olsun bakalım

Arda'nın ağzından:
Anka bir zamanlar en rakip gördüğüm hayretler içinde piyano çalmasını izlediğim kızdı. Ama okulu bırakınca birinci ben olmuştum. Bu her ne kadar eğlenceli olsa da az kavga etmemiştik onunla, özlemiştim. Anka ile konuşurken isminin Bulut olduğunu düşündüğüm çocuk ve Hazal geldi yanımıza ve zil çaldığı için sınıfa doğru yürüdük. O sırada Anka'nın hâlâ hasta olup olmadığını düşünüyordum bunu ona sordum ve daha iyi olduğunu söyledi. Derste ise Hazal dün bayıldığını söyledi. Ben de ona Anka belki istemez diye bir şey anlatmadım.

Anka ||Anoreksiya||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin