6. Bölüm

375 14 8
                                    

İlk ders bitmişti. Teneffüste bir kız yanıma geldi ve numaramı istedi. Tabiki vermedim o kim be her neyse kalkıp yanından bahçeye çıktım. Anka'yı görmemle yanına yürüdüm.
Arda: Daha daha nasılsın?
Anka: Sana ne bundan ayrıca sen neden buradasın o mükemmel birincilikten mutlu olmadın mı?
Arda: Tabii ki oldum ama çok kolay oldu sanki bir rekabet olmadan sıkıldım haliyle ben de sen gitmeseydin de eninde sonunda geçerdim seni niye gittin ki :))
Anka: Ben de sıkıldığım için bıraktım haliyle kolaydı :)) İç ses: Gerçekler asla bu değildi ama her neyse
Arda: Peki öyleyle ikimiz de burada olduğumuza göre rekabet devam edebilir bu okulunda kendi çapında müzik etkinlikleri olduğunu duydum.

Bunu dediğimde Anka gülümsedi ve zil çalınca içeri girdik.

Bulut'un ağzından
Hazal'la konuşurken içeri Arda ve Anka girdi Anka bizim yanımıza geldi ve anında müzik sınavlarını sordu. Keşke bir nefes alsaydı.

Anka: Bana acil cevap vermelisiniz bu okuldaki piyano yarışması ne zaman?

Bulut: Geçen sene Mayısta yapmışlardı bu sene için bir şey açıklanmadı. Neden sordun katılacak mısın?

Anka: Maalesef katılacağım o maymun suratlıyı tekrar geçmek istiyorum.

Hazal: NWKDKDMDKEMKDME MAYMUN SURATLI KİM ANKA

Anka: Yanındaki kişi.

Bulut: Niye ki tehdit falan mı etti seni bak yüzün bembeyaz olmuş baya hırslısın galiba.

Anka'nın ağzından:
Bulut'a kazanmam gerektiğini yoksa benimle dalga geçeceğini söyledim.

Hazal: Ay ne kadar heyecanlı dizilerdeki gibi. Hepiniz de biliyorsunuz bana da öğretin şu tıngırdatma şeyini.

Bulut: Tıngırdatma şeyi ne Hazal?

Hazal: Lan dilimin ucunda diyemiyorum neydi hepiniz çalıyorsunuz oğlum uğraştırmasana ya

Bulut: Sormana gerek yok bile elimi kıpırdatmam sana öğretmek için ona mı uğraşayım bir de.

Anka: Ben sana öğretirim PİYANO çalmayı merak etme Hazalcığm.

Hazal: Ay Anka iyiki varsın sen gelmeseydin bu meymenetsiz Bulut'u tek başıma çekecektim.

Biz gülüşürken Tarih öğretmeni içeri girdi. Bu adam gerçekten çok ürkütücüydü. Yerime oturdum ve dersi dinlemeye karar verip bir defter açtım.
Konu osmanlı tarihiydi sonunda bildiğim bir konu. Bir anda hoca beni işaret ederek kalk kızım dedi şok oldum ve kalktım.

- Bana hemen 3 tane adı çok geçen osmanlı padişahı say

Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman'ı saydım. Daha sonra Hazal'ı kaldırdı.

-Kızım sen de bana Kanuni'nin ilk kız çocuğunun adını söyle.

Hazal: HÜRREM SULTAN HOCAM

Hoca şok olmuştu ve Hazal'a dedi ki:
- Hürrem mi? Peki Hürrem Sultan'ın kızının ismi nedir?

Hazal: Kimdi Mahidevran Sultandı sanırım hocam.

- Kızım sen Muhteşem Yüzyıl dizisini biraz yanlış izlemişsin gidip bir kere daha izle bakalım.

Bütün sınıf gülüyordu. Hazal bize dönüp dediklerinin doğru olup olmadığını sorarken yine gülüyorduk. Hoca soru sormayı bırakıp ders anlattı ve arada Hazal'a göndermeler yaptı. Zil çalınca Hazal'la biraz dalga geçtim ve uyudum.

5 DERS SONRA

Defterimi çantama koyacaktım ve Evren ablanın verdiği kurabiyeleri gördüm. Çantamdan çıkarttım ve Hazal, Bulut ve Arda'ya isteyip istemediklerini sordum. Hazal cevap vermeden ağzına bir tane tıktım ve çok beğendi tadını ben de merak etmiştim. Bulut istemediğini söyledi. Arda ise dedi ki:

- Hâlâ aynı taktiği kullanıyorsun biraz değişiklik yap bence dedi.
Ve sınıftan çıktı.

Bulut: Ne dedi bu şimdi?

Anka: Bilmem ben de anlamadım bu sefer.

Yine yalan. Anlamıştım. Yememek için yaptığımı adı gibi biliyordu. Eskiden de yapardım. Sonra Hazal'a evde bir sürü yediğimi artık istemediğimi onun yiyebileceğini söyledim o da seve seve kabul etti. Yine zil çaldı neyseki ders rehberlikti.
Rehberlik öğretmenimiz sınıfa girdi ve okul toplantısı olduğunu o yüzden derse giremeyeceğini sessiz olmamızı söyledi ve gitti. Bugün aldığım en güzel haberdi.

Bulut: Eee ne yapmak istersiniz Anka Hanım, Hazal Hanım?

Hazal: Oyun oynayalım. Doğruluk mu Cesaret mi oynayabiliriz çok sarmaz ama olsun. ARDA sen de oyna.

Arda uyuyordu Hazal bağırınca kalkıp dedi ki:

-Kaç kişiyiz?

Bulut: Ben oynarım.

Anka: Ben yokum ama izlerim.

Arda: Hazal sen de oyna 4 kişi olalım daha iyi olur.

Gerçekten okeye dördüncü arayan amcalar gibiydi acaba hangi mal soruyu soracak bana da neyse kabul ettim.

Hazal: E o zaman çeviriyorum.

Hazal çevirdi ve kendisiyle bana geldi. O bana soracaktı. Doğruluk dedim.

Hazal : Kolaydan başlıyorum o zaman. Gizliden gizliye ilgi duyduğun birisi var mı?

Anka: Hayır yok baya basitti çeviriyorum.

Çevirdim ve Bulut ve Hazal'a geldi. Hazal da Doğruluk demişti.

Bulut: Ben direkt soruyorum en son kime ne yalan söyledin.

Hazal: En son ablama çikolatalı sütünü benim içmediğim yalanını söyledim mük değil mi sürekli yiyor yalanlarımı.

Bu sefer Arda ve bana gelmişti lanet olsun cesaret demek isterdim ama daha fena olurdu Doğruluk dedim.

Arda: Anka bize en büyük sırrını söyle.

Evet beklenen soru sonunda tam cevap verecekken kapı açıldı ve hoca girdi zamanlamasına hayran kaldim gerçekten.

Bulut: Ya biz şimdi merak ettik.

Anka: Aaa ama hoca geldi olur mu hiç kapatalım bu konuyu.

Arda: Bu seferlik kurtuldun Anka:)

Anka ||Anoreksiya||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin