Eve geldim ve yatıyordum. Bir yandan da Ardayı başımdan nasıl atabileceğimi düşünüyordum. Bana bunu söyletecek miydi yoksa benimle oynuyor muydu?
Diye düşünürken uyuyakaldım ve uyandığımda saat 23.08 di. Alt kattan gelen kapı sesini duydum ve kim geldi diye kalkıp bakmaya gittim. Baktığımda babamı ve yanında bir kadını getirdiğini gördüm. Gizlice izliyordum. Bunu nasıl yapabilirdi. Gözyaşlarıma hakim olamadım ve midemin bulanmasıyla kendimi klozetin başında buldum. Kustuktan sonra zar zor yürüyordum merdivenlerden aşağıya inerken bir anda kendimi bırakırken buldum. Ama yerde değil, Arda nın kollarında. O hâlde durumu hiç sorgulamadım çok yorgundum. Arda beni odama götürdü ve hiçbir şey demeden babamı çağırdı.
Evren abla ve babam koşarak gelmişti. O kadın da oradaydı. Evren abla bana birkaç ilaç içirdi. Babam nasıl olduğumu sordu ve iyi göründüğümü görünce o kadın ile çıktı. Arda hala buradaydı. Duramadım ve ona neden burada olduğunu sordum.- Burada ne işin var?
Arda:
- Annem de burada çünkü.Anka:
- O kadın annen miydi?Arda:
- Evet öyle maalesef.Anka:
- Annen babamla birlikteler mi?Arda:
- Yüksek ihtimalle öyle fakat öyle olmasa daha iyi olur ikimiz de bundan eminiz bence.
Sorularınız bittiyse artık uyuyun Anka Hanım.Anka: Bu kadar şey oluyor ve sen bana uyu mu diyorsun ciddi ciddi?
Arda: Hala soru soruyorsun Anka. İyi değilsin dinlenmen gerek sadece uyu.
Anka: İşine gelince dinlenmem gerekiyor.
Arda: Ne demek istiyorsun?
Anka: Adın gibi biliyorsun ne demk istediğimi bilmiyormuş gibi yapma.
Arda: Artık uyuyacak mısın?
Anka: Hayır uykum yok.
Arda: İş başa düştü Anka Hanımm.
Arda oturduğu yerden kalkıp odamdaki piyanonun başına oturup Moonlight Sonata çalmaya başladı. Sadece bakıyordum ve gözümden akan yaşları durdurmaya çalışıyordum. En sonunda kendime yenik düşerek uyudum.
Arda'nın Ağzından:
Sonunda uyumuştu. Kendimi çok kötü hissediyordum. Anka nın bu hallerindeki etkim çok büyüktü. Sanki onunla oynuyordum. Neden böyle yapıyorum bilmiyorum. Hislerimi neden belli edemiyorum bilmiyorum. Anka nın kapısını yavaşça örttüm ve annemi bulmaya gittim. Giderken ismini yeni öğrendiğim çok tatlı bir abla beni durdurdu ve dedi ki:
- Size odanıza kadar eşlik etmemi ister misiniz?Arda: Odam? Burada mı kalacakmışız?
Evren abla: Evet küçük Bey burada kalacağınız söylendi bana.
Arda: Bana annemi bulma ihtimaliniz var mı acaba?
Evren Abla: Anneniz çoktan uyudu bile siz de uyumalısınız saat epey geç olmuş. Hadi gelin benimle.
Hiçbir şey anlamadan takip ettim. Odaya girdiğimde tüm eşyalarım oradaydı. Hiçbir şeyi sorgulayamayacak kadar yorgundum.
Arda: Teşekkürler Evren Hanım.
Evren abla: Bana Evren abla diyebilirsin küçük bey hiç önemli değil iyi uyursunuz umuyorum iyi geceler.
Deyip çıkmıştı. Üstümü değiştirip kendimi yatağa bıraktım. Kısa sürede uykuya daldım.
Anka'nın ağzından:
Sabah Evren Abla odama girdi ve yemek kokularıyla beni uyandırdı.Evren abla: Uyanmış güzelliğimiz bu sabah da çok güzelsiniz majesteleri alın sütünüzzz.
Gülerek sütü aldım ve teşekkür ettim.
Sütten bir yudum aldım ve masaya koydum. Daha sonra elimi yüzümü yıkayıp üstüme bir şeyler giydim ve odadan çıktım. Bir de ne göreyim Arda ve Evren abla aşağıda kahvaltı hazırlıyorlar. Şok oldum ve hemen aşağı indim.- Noluyor burada sen neden burdasın hala?
Evren Abla: Artık burada kalacaklar prenses sakin ol.
Arda: Bana da dün söylendi haftasonunuzu güzelleştireyim dedim:)
Anka: Bi de sırıtıyor ya Evren abla babam nerede?
Dedim ve babamla Arda'nın annesi gelip masaya oturdular babam bize de oturmamızı söyledi. Ve konuşmaya başladı.-Bundan sonra Arda'nın annesi Asya ve ben birlikteyiz. Hep beraber güzel zamanlar geçiririz umuyorum ki.
Arda'nın annesi: Umarım öyle olur Enderciğim. Çocuklar bizi tebrik etmeyecek misiniz?
Arda: Siz ciddi misiniz gerçekten?
Anka: Ben kalkıyorum buna daha fazla katlanmayacağım.
Anka'nın babası: Anka otur ve yemeğini bitir hiçbir yere gitmiyorsun.
Babamı dinlemeden kalkıp koşarak evden çıkmıştım. Çok yağmur yağıyordu. Hala koşuyordum. Hiç durmadan birkaç dakika koştuktan sonra durup ağlamaya başladım.
- Anne beni neden bıraktın neden?
Daha çok ağlıyordum fakat yağmur gözyaşlarımı saklıyordu. Etrafta kimse yoktu. Yere çöktüm. Ve kimsenin annemin yerini doldurmayacağını kendime anlatmaya çalıştım. İçimdeki boşluk beni yiyip bitiriyordu. Ayağa kalktım. O an sadece her şeyden kurtulmak istedim. Ve yola atladım. Atlamamla kolumdan çekilmem bir oldu. Ah yine mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anka ||Anoreksiya||
Novela JuvenilBen küçüklüğümden beri böyleyim. Üzgünüm ama beni bu durumdan kurtarabilecek birinin olduğunu sanmıyorum...