Uzun bir bölüm oldu. Ağlayarak yazdım ve benim için özel. Umarım sizin için de öyle olur, anlamı çok büyük bu şarkı ile beraber iyi okumalar..İshak'tan/
Lamia Gediz'e ikinci bir şans vermişti.
Aşk bunu gerektirirdi zaten;
Her şeye rağmen, salak gibi güvenmeyi.Elif'i uzun süredir Lamianın yanında görmedim. Sanırım kavga ettiler ve Elif başka okula gitti.
Lamia Gedize öyle bir bakıyordu ki,
Kaybetmekten korkar gibi,
Bakmaya kıyamıyor gibi,
Var olduğuna inanamıyor gibi
Ve bir kör gibi.Evet. Kör gibi bakıyordu.
Çünkü Gediz'in ona öyle bakmadığını göremiyordu.
Gediz onu sevmiyordu.
Sadece böyle sevilmek hoşuna gidiyordu. Bunu görebiliyordum.En yakın arkadaşıma aşık olmasına rağmen onu hâlâ deli gibi...
Aylarım onları izleyerek geçti.
Ben Lamiayı izledim, Lamia Gediz'i.Bir çiftin yapabileceği herşeyi yaptılar.
Lunaparka gittiler, sinemaya gittiler, uzanıp gökyüzünü izlediler, sarıldılar, sevgililer gününü kutladılar, birbirlerini kıskandılar, kavga ettiler, barıştılar..
Ve ben sadece hayatlarındaki bir figürandım.
Rahatsız oldukları bir figüran.2 gün önce Gediz yanıma geldi.
Ve "herşeyin farkındayım. Ona nasıl baktığını görüyorum. Bu bakışlarından oldukça rahatsızım. O artık benim ishak. Seni seviyorum ve kalbini kırmak istemiyorum. Bizi yıpratma. Bunu kabullen ve hayatına devam et. Bize de kendine de zorluk çıkarmadan. Bizden uzaklaş." Dedi.Gediz...
Çocukluğum. Beraber top oynamayı öğrendiğim. İlk kavgama benimle gelen. Aşka inanmayan. İnek olan. İlk ve son aşkımı ona anlattığım arkadaşım.
Hala kalbi temiz ama artık o kalp bana bir yabancı.Gediz onu beğeniyor olabilirdi ama bu asla bir sevgi değil.
Yine de, her ne olursa olsun Onlar mutlu olacaklar. Çünkü Lamianın Gedize olan sevgisi, ikisine de yetecek.Gedizin Benden istediği ise Lamiadan uzak kalmam.
Ama anlamıyordu ben ondan uzak kalamam.
Yüzsüzlük diyebilirsiniz.
Umrumda değil.O benim hayatımdaki en büyük alışkanlık.
Uyku saatimi ona göre ayarlıyorum.
Gideceğim yerleri, onun gediz ile gittiği yerlere göre belirliyorum.
En sevdiğim yemek, renk, aktivite; onun en sevdikleri...
Sabah uyandığımda aklıma ilk gelen kişi o.
Uyumadan önce hayallerini kurduğum kişi o.Beni bu alışkanlıktan, aşktan, bağımlılıktan uzaklaştırabilecek hiçbir çözüm yok.
.
.
.Ya da var.
O gün, İshak ALABAY bulduğu çözüm için bir tren istasyonuna Lamia PEKER'i çağırdı. Lamia kapıdan girdi ve Ona bakıp gülümseyen İshak'ı gördü. O an anladı. Gözlerinden. Gözlerindeki o buğu, İshak'ın tüm hislerinin özeti oldu. Bu delice sevgisini bir buğuda gördü Lamia. Oysa çok geçti. Artık İshak'ı fark etmek için çok geçti. İlk defa bu yeterli değildi. Yıllarca farkedilmeyi bekleyen İshak için, artık farkedilmek bir şeyi değiştirmeyecekti.
İshak kafasını gökyüzüne kaldırdı, gözünden bir damla yaş süzüldü.
Bu İshak'ın 3. ve son ağlayışıydı.Kafasını bir robot gibi hareket ettirdi; bir Lamia'ya, bi gökyüzüne bakarak konuşmaya başladı.
"Aranızda hiçbir fark yok. Sen de gökyüzü kadar gözalıcısın. Sen de onun kadar her yerdesin. Sen de, şu mavilik kadar derin ve dipsizsin. Sen de gökyüzü kadar uzak ve imkansızsın.
Seni seviyorum Lamia. Hiç duymadın, bugün duy.Saçlarını öremeden gidiyorum, biraz buruk içim.
Ama olsun.
Mutlu ol, sev ve sevil.
Gediz'e söyle sana iyi baksın.
Doya doya bakamadığım gözlerine iyi baksın.Annem'e söyle ki onu da çok seviyorum.
Ve onun için yazdığım mektubu okusun.
Oğlu aşık olduğu kızı kaybetti diye o da oğlunu kaybetmemeliydi. Ama olmadı. Onu da üzdüm. Sensizlik kendim olmama izin vermedi. Anneme bunları söyle, lütfen. O benim her zerrem.
Beni affetsin.Sende Affet sevgilim.
Seni unutamadım. Olmadı.
Aklım çıktı benden, sen çıkmadın.
Ne olursa olsun, aklına gelirsem gülümse olur mu?
Çünkü bu adam o gülümseme için kendinden vazgeçti. Çünkü bu adam o gülümsemeyi görmediği bir dünyayı istemiyor.
Hoşçakal Güzel Kızım. Hoşçakal."Bu genç adamın son sözleriydi.
O hoşçakal dedi ve aynı anda yüksek bir düdük sesi duyuldu.
Zamanlaması tutmuştu.
Tren geliyordu.
Beraber izledikleri filimdeki gibi, son buluşma tren istasyonuydu.Genç adam ellerini kaldırıp kıza doğru, güçsüzce salladı. Kafasını kaldırdı "GÖKYÜZÜNDE BULUŞALIM SEVGİLİM, BU DÜNYA BİZİ YENDİ." diye bağırdı. Son kez sevdiği kızın gözlerine baktı.
Ve İshak ALABAY kendini raylara attı, tren raylardan geçti. Bedeni paramparça oldu.
İshak'ın bedeninin savruluşunu izleyen genç kızın çığlıkları istasyonu sardı, dizleri onu daha fazla taşıyamadı. Gözyaşları ve hıçkırıkları nefes almasına bile izin vermedi.
O an genç adamın bedeni dile gelseydi,kıza;
"Bu benim ilk parçalanışım değil. Bu benim ilk ölüşüm değil sevgilim. Üzülme." derdi.
Bitti.Öfkeli misiniz? Kırgın mı? Böyle bir son bekliyor muydunuz?
Aslında bu son zaten en başından beri aklımadaydı. Tam istediğim gibi oldu. Mutsuz ve buruk. İshak kaybetti, çünkü o ilk andan beri kaybetmişti. Sadece şimdi gerçekten gitmeye cesaret etti.
Karakterlerim tamamen iyi kalpli ya da tamamen kötü değildi. Hepsinin iyi yanları da vardı. Küfür edilesice yanları da. Gerçeğe uygun olsunlar istedim. Ve tarafsız bir şekilde ilerledim.
İshak hariç...
Çünkü o benim biraz da hayalimdeki erkek.Onun kalbi gerçekten hayran olunması gereken bir kalp. Bana göre, gerçek aşk demek ishak demek. Yeri geldiğinde, kendinden de sevdiğinden de vazgeçebilmek..Tanımasam da hepinizi buraya kadar geldiğiniz için, güçlü durduğunuz/durmaya çalıştığınız için, kafanızı kaldırıp gökyüzüne baktığınızda İshak'ın gözyaşlarını hatırlayacağınız için ve temiz kalbiniz için seviyorum.
Umarım sizi ishak gibi seven birisi çıkar karşınıza❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzü ve Gözyaşı/Texting -TAMAMLANDI-
Short Storyİshak Alabay, sevdiği kıza normların üzerinde bir bağlılıkla bağlı. Yakın arkadaşı Gediz ise hayatında en güvendiği insan. Gediz'in anonim aşığı ortaya çıktıktan sonra bu arkadaşlık, aşk nereye yuvarlanacak? Kısa ve yoğun bir akış, çok çarpıcı bir f...