Bölüm 1

73.8K 1.7K 981
                                    

!!! 1 TEMMUZ 2021 TARİHİNDE YAYIMDAN KALDIRILACAKTIR. OKUMAK İSTEYENLER BU TARİHE KADAR OKUYABİLİR. !!!

Bu arada profilimdeki diğer kitabım olan "Ahsen- bir sessiz çığlık" buna göre bir tık daha iyi. Okumak isteyeniniz olursa ona beklerim.

Asistan: "Hocam sabah vizitine başlayalım mı?"

"Başlayalım. Poliklinik saati gelmek üzere. Hemen vizitimizi atalım. Hangi odadan başlıyoruz?"

"İlk hastamız 507 numaralı odada kalıyor."

"O zaman önce 507 numaraya gidiyoruz. Hastayı anlat bakalım."

"67 yaşında erkek hasta. Son bir aydır eforla artan göğüs ağrısı ve nefes darlığı şikayetleriyle hastanemize başvurmuş. Hastanın bir yıl önce ani başlayan göğüs ağrısı nedeniyle sirkumfleks ve sol inen arterine stent takılmış. Yapılan koroner anjiografide CX ve LAD arterlere konulan stentin tıkandığı ve RCA da ciddi lezyon olduğu saptanan hastaya bugün öğleden sonra açık kalp ameliyatı yapılması planlandı. Hastanın sabahki bakılan kan sonuçlarında bir sıkıntı saptanmadı. Vital bulguları stabil."

"Hastayı kaçta ameliyata alıyoruz?"

"Hocam anesteziyle görüştüm. Birde alacağız."

"Tamam hasta hazır olunca haber verirsin."

Birkaç hastaya daha baktıktan sonra sabah vizitimi bitirdim. Ben kim miyim?

Ben Afra Korkmaz. Özel bir üniversite hastanesinde başarılı bir kalp damar cerrahıyım. Hayatım hastane ve ev arasında bu şekilde geçip gidiyordu, ta ki o güne kadar.

_______________________________________
12 sene önce...

Bir varmış bir yokmuş. Eski zamanlarda Magnesia isminde Spil dağının eteklerinde kurulu yemyeşil bir şehir varmış. İsmini truva savaşına katılan Magnetlerin yaptığı Magnesia kalesinden almış. Türkler burayı ele geçirince buraya Manisa demişler. O günden bugüne burada birçok insan yaşamış. Osmanlı şehzadelerine ev sahipliği yapan bu şehir, Hafsa sultana şifa olan mesir macunuyla bilinirmiş. İşte birgün bu Şehzadeler şehrinde minik bir kız bebek dünyaya gelmiş. Dedesi dolunaydan bir gün önce doğan bu kıza ayın onüçüncü gecesi anlamına gelen Afra ismini koymuş. Ve eklemiş, "Sen benim parlayan ayımsın. Gün gelecek sen, benim dünyamı aydınlattığın gibi başka insanların da dünyasını aydınlatan değerli bir ışık olacaksın. Gün gelecek sen bu şehzadeler şehrinin gururu olacaksın."

Ben Afra. Manisa'lıyım. Burada doğdum ve hala burada yaşıyorum. Bu sene 18 yaşıma girdim. Yoğun ve stresli bir senenin sonunda hayallerime ulaştım. Küçükken her çocuğa sorulan malum bir soru vardır: Büyüyünce ne olacaksın?

Benim bu soruya verdiğim cevap hiç değişmedi. Yalnız cevabımda bir sıkıntı vardı. Bu soru her sorulduğunda hem ögretmen olacağım,hemde doktor olacağım diyordum. Herkes benimle dalga geçerdi. İki mesleği aynı anda yapamazsın birini seçmen lazım diye.

Babamda araya girip benim kızım avukat olacak derdi.

Niye mi?

Babam Yusuf Kormaz. Kendisi ünlü bir avukat. Manisa'da büyük bir hukuk firması var. Bu yüzden çocukluğumuzdan beri abim ve ben hep hukuk fakültesine yönlendirildik. Babamın asi kızı olarak hiçbir zaman babamın bizim için istediği mesleği yapmayı düşünmedim. Sonunda da kendi istediğim yolda ilerledim.

Sonuç ekranında yazan yazıyı gördüğümde küçük bir çığlık attım.

"Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi"

MOR VALİZ [KALDIRILDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin