3 GrFfİnDoR TuTuCuSu

61 9 4
                                    

Sabah uyandığımda elimi yüzümü yıkadım. Okul cübbemi giydim ve kitaplarımıda alıp ortak salona kahvaltı yemeye indim. Aşağı indiğimde Harry Ve Ron'u göremedim, birazdan gelirler diye kahvaltıma başladım. Bildirdiğimde yine yoktular. Belki sınıfa geçmişlerdir diye düşünüp biçim değiştirme sınıfına gittim. Percy bütün sınıfları göstermişti bize tabi bütün profesörleri de tanıştırmıştı. Biçim değiştirme sınıfına gittiğimde orda da da yoktular. İyice merak etmiştim fakat dersin başlamasına az kaldığı için onları aramaya başlamadım ve ders için hazırlık yapmaya başladım. Bir süre sonra Profesör Minerva Mcgonagıl geldi. Bize özgeçmişimizi yazmamızı istedi ve masanın üstüne çıkıp kedi şekline büründü. Ders başladıktan 5-10 dakika sonra duyduğum ses üzerine kapıya doğru baktım; Ron ve Harry gelmişti.

"Oh, başardık. Geç kalsaydık ihtiyar Mcgonagıl'ın yüzündeki ifadeyi düşünebiliyor musun?" dedi ve o an masanın üzerindeki kedi şeklinde profesör, kendi bedenine geri döndü ve Ron'un yanına gitti.

"Son derece başarılıydınız."

"Değerlendirmeniz için teşekkür ederim Bay Weasley. Belkide Bay Potter'la sizi cep saatine dönüştürsem daha yararlı olurdu. En azından biriniz vaktinde gelirdiniz." dedi Mcgonagıl.

Harry ise "Yolu kaybettik!"dedi utangaç bir sesle.

"Haritaya mı dönüştürsem? Eminim sıranızın haritasını bulursunuz" dedi.

Biçim değiştirme dersi sonrası karanlık sanatlara karşı savunma dersinin sınıfına gittik. Profesörümüz Severus Snape derse erkenden ve kapıyı hızlıca çarptığı için ödümüzü kopartarak girdi.

"Bu sınıfta gereksiz yere asa sallama ve aptal büyüler istemiyorum. Zaten birçoğunuzun iksir yapımının bir bilim ve sanat olduğunu anlamasını beklemiyorum bile. Ama ancak sadece seçilmiş birkaç yetenekli öğrenciye... Beynin nasıl büyülenip duyuların nasıl yanıltılanabileceğini öğretebilirim. Şöhreti şişeye nasıl doldurup zaferi nasıl yakalayacağınızı hatta ölümü nasıl durduracağınızı söyleyebilirim. Ama tabi belkide bazılarınız Hogwarts'a yeteneklerinizden son derece emin geldiniz. Öyle ki derse dikkat etmeyecek kadarözgüven sahibisiniz." dedi profesörümüz ve bende hemenyanımda oturan Harry'i uyardımve dinlemeye devam ettim. Profesör devam etti.

"Bay Potter... İşte bizim yeni şöhretimiz. Söyleyin eğer çirişotu köküyle pelinotu tozunu karıştırırsam ne elde ederim?"

"...."

"Bilmiyor musunuz? Başka bir şey deneyelim. Bay Potter eğer bezoar bulmanızı istesem nerde arardınız?"

"Ben bilmiyorum efendim."

"Boğanotu ile kurt kuşkulu arasındaki fark nedir?"

"Bilmiyorum efendim."

"Yazık. Belliki şöhret her zaman her şey değil, değil mi Bay Potter?"

Karanlık sanatlara karşısavunma dersinin ardından ortak salona gittik. Orda otururken baykuşlar sayesinde mektuplar geldi.

"Neville! Elindeki bir hatırlatıcı. Duman kırmızıya dönüşünce bir şey unuttuğun anlamına geliyor" dedim. Neville ise "Ama bir sorun var; neyi unuttuğumu hatırlayamıyorum ki!" diye karşılık verdi bana.

Bir süre sonra ders başlayacağı için Hogwarts'ta Quiditch öğrenmek için ayrılan yere gittik. Herkesin elinde bir cadı süpürgesi vardı.

"İyi günler çocuklar. İlk uçuş dersinize hoşgeldiniz. Evet, ne bekliyorsunuz? Herkes süpürgesinin soluna geçsin. Sağ ellerinizi süpürgenin üstüne tutup 'yukarı' diyin." profesörümüz ile herkes yukarı demeye başladı. İlk başta herkes yapamasada teker teker herkes yapmaya başlamıştı.

"Şimdi süpürgeyi sıkıca tutun, üzerine binmenizi istiyorum. Sıkı tutunun, ucundan kayıp düşmek istemezsiniz. Ben düdük çalınca her birinizin yere vurmanızı istiyorum, sertçe. Süpürgeyi dengede tutun. Bir an için bekleyin. Hafifçe öne eğilin ve arkasını yere değdirin. Düdük çalına 3...2...1... dediği an Neville bir anda havalanmaya başladı. Gökyüzüne çıktı. Duvarlara çarptı çarptı dolaştı ve bir heykele cüppesi takıldığı için durmayı başardı. İmdat diye bağırırken yere düştü. Madam Hooc hemen onun yanına gitti.

"Dinleyin! Ben Bay Longbottom'u revire götürürken herkes ayaklarını yerde tutsun. Eğer havada bir tek süpürge görürsem üzerindeki kişi quiditch demeye fırsat bulamadan Hogwarts'tan kovulur." dedi ve gitti. O sırada Neville'nin cebimden düşen hatırlatıcıyı Draco yerden aldı ve incelemeye başladı.

"Yüzünü gördünüz mü? Belkide yağ tutmuşunu bir sıksaydı şişko poposunun üstüne düşmeyi hatırlardı" dedi Draco.

"Ver onu Malfoy." dedi sert bir ifadeyle Harry.

"Olmaz, Longbottom'un bulması için bir yere saklayacağım." dedi ve elinde dik şekilde duran süpürgesine binerek usta bir biniş yaptı. Sonrasında göğe çıktı. Harry daha önce hiç süpürgeye binmemesine rağmen nerdeyse düşe-kalka o da bindi süpürgeye ve Draco'yu yakalamaya başladı.

"Hemen onu bana ver Malfoy; yoksa süpürgeni kırarım."

"Demek öyle."

"Hadi yakala o zaman!" dedi Draco. Ve atabileceği en uzak yere hatırlatıcıyı fırlattı. Harry hemen yakalamaya başladı. Bir pencerenin önündeyken hatırlatıcıyı tuttu, bizim yanımıza indi. O sırada bulunduğumuz yere geleceğini hiç tahmin edemeyeceğim biri geldi; Mcgonagıl.

"Harry Potter, beni izleyin" dedi ve arkasında Harry'i bırakarak okulun içine doğru yürümeye başladı. Draco ve çetesi gülmeye başladı. Ben endişeleniyordum. Minerva Mcgonagıl görmüştü ve ceza almadan kurtulma ihtimali olduğunu düşünmüyordum.

Ron ile beraber okula girdik. Bir süre sonra Harry yanımıza geldi. Harry konuşmaya başlamadan önce Ron konuştu.

"Harry tutucu olmuşsun. Seçilmek o kadar kolay bir iş değil"

"Ron... Sen nerden biliyorsun? Bizi mi takip ettin"

Ron, Harry'in konuşmasına gülmeden edemedi. Gülmesi o kadar uzun sürmesinden ve daha fazla Harry'in korkulu bir ifade ile Ron ve bana bakmasına dayanamadım ve ben konuştum.

"Harry, Neredeyse Kafasız Nick'i konuşuyordu. 'Harry Potter Gryffindor tutucusu olmuş' diyip dolaşıyordu. Ron'da ordan duydu. Sence seni  takip edebilecek cesaret var mı Ron'da?"

"Haklısın Hermione." diyip gülmeye başladı.

"Ama çocuklar! Ben korkak mıyım, aşk olsun."

"Aşk olmazsa olmaz olsun, gün doğmazsa doğmaz olsun. Kader diyip geçerim şansıma" dedi Harry.

"Harry... Sen şarkı sözlerini bilir miydin?" dedim bu sefer. Ron gülmeye başladı.

"Aşk olsun!"

"Aşk olmazsa olmaz olsun, gün doğmazsa doğmaz olsun. Kader diyip geçerim şansıma." dedi Ron gülerek.

"Ama Ronnnn! Ben sana böyle yapmazdım."

"Çocuklar susun artık."

~~~~~

TOPLAM KELİME: 831
YAYIMLANMA TARİHİ: 28 ŞUBAT 2020

Bölüm geç geldi çünkü yazdıklarım kaydedilmemiş. Özür😯😯
Yazım yanlışım varsa özür diliyremmm

》SINIR 15 OKUMA. YORUM ATARSANIZ SEVINIRIM.

🚫SiZi SeViYoRuM🚫

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 28, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ben, Hermione GrangerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin