...
Onun ağlamasına dayanamazdım. Onu hemen burdan çıkarmalydım. Elinden tuttum ve kapıya doğru koşmaya başladım. Tam kapıdan dışarı çıkacağımız sırada Lu, "Sehun, bekle!" dedi. Hemen ona döndüm ve o anda yıkıldım. Çünkü bizi arabayla buraya getiren adamlar Lu'nun kafasına silah dayamıştı.
Lu'yu kurtarmak için kafamda planlar yapmaya başlamıştım ki arkadan Jongin'in sesi geldi "Yapacak bir şey yok dostum. Üzgünüm ama sanırım buradan kurtulamayacağız."
Ama kurtulmalıydık. Ben olmasam bile benim Lu Han'ım kurtulmalıydı...
Sarsılarak uyandım. Bayılmıştım. Gözlerimi açtığım anda karşımda Lu'yu gördüm. Bana bakıyordu. Ağlayarak.
Gözlerimi açtığımı farkedince bana kocaman sarıldı. Ama bu sarılması fazla sürmedi. Çünkü arkadan Jongin'in sesi geldi "KALKIN! Burdan acilen çıkmalıyız. Depoyu yakıyorlar."
Sanırım böyle ölecektik. Dördümüz her yere bakmamız rağmen bir tane bile çıkış kapısı bulamamıştık. Lu'nun gözleri dolmuştu ama benim için ağlamamaya çalışıyordu.
O anda Jongin'in sevgilisi bağırmaya başladı "Burdan kurtulmalıyız Jongin. Yangın her tarafımızı sardı."
Gözlerinden onun ne kadar korktuğunu görebiliyordum. O sırada Jongin onun yanına gitti ve sarılarak "Korkma penguenim. Sana bir şey olmasına asla izin vermeyeceğim." daha Jongin sözünü yeni tamamlamıştı ki yangının arkasından bir gölge gözüktü. Ve bize bağırdı "Bu taraftan. Sizi kurtaracağım. Çabuk olun."
O gölgenin arkasındaki adama güvenmekten başka çaremiz yoktu biz de bu yüzden adamın dediğini yaptık ve ateşleri arasına daldık.
Ve işte oradaydı. Yıldızlar, ay ve yangınsız bir gökyüzü. Sevinmiştim. Sevinmiştik. Lu mutluluktan gülüyordu ki bizi dışarı çıkaran adam "Dikkat edin geliyorlar." dedi.
Adam sözünü tamamlar tamamlamaz acı dolu bir ses duydum. Bu ses... Bu ses Lu'nun sesiydi. Benim Luhan'ımın sesiydi. Vurulmuştu....
Evet farkındayım fazla kısa bir bölüm oldu ama uzun zamandır burada olmadığın için bu bölümü mini bir geri dönüş bölümü olarak attım. Umarım karışık bir bölüm olmamıştır. Umarım seversiniz ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hodbin
FanfictionBu bencillik mi? Yoksa herkesin kendi iyiliği için bir gün hodbin olması mı gerekiyor? Kimseyi mi karşılıksız sevmeyiz peki?