Birbirine çok yakın ama bir o kadar uzak iki kavram: Yaşam ve ölüm. Biri diğerine el süremez. Diğeri öbürüne anlatamaz. Yaşam’a aşık olan Ölüm, ona dokunamaz. Dokunursa, Yaşam ölür..
***
"Uyansana be!"
Gözlerimi açmamla başımda dikilmiş olan Gece'yi görmem bir oldu. Ellerimi gözlerime getirip ovuşturdum ve yatakta doğruldum.
"Ne oluyor?" dedim kısık bir sesle.
"Ben çıkıyorum beni idare edeceksin"
"Nereye gidiyorsun?"
"Sanki nereye gittiğimi bilmiyorsun" dedi Gece sinirli bi sesle. İç çekerek yataktan kalktım ve dağılmış olan saçlarımı elimle biraz düzelttim.
"Sana o adamdan uzak dur diyorum ama beni dinlemiyorsun"
"Bak bu sabah keyfim çok yerinde, senin o boş çenen benim keyfimi bozamaz o yüzden kapat çeneni."
"Öyle mi? O zaman git kendin kendini idare et tamam mı?" dedim sinirle.
"Bana bak dediklerimi, istediklerimi yapmak zorundasın aksi taktirde ne olacağını sen çok iyi biliyorsun canım kuzenim."
Tam söze başladığım anda Gece lafımı kesip konuştu;
"Hem sen ne anlarsın bu işlerden? Adam zengin koskoca şirketin ortağı." dedi gururlu bi sesle.
"Aa evet aynı zamanda uyuşturucu ticareti yapıyor kendileri. Ne güzel ne güzel"
Gece söylediklerimi aldırmadan ceketini askıdan aldı ve üzerine geçirip salona çıktı. Ben de yatağı söylene söylene düzeltip peşinden gittim.
Annem salonun ortasında dikilmiş bir şeyler mızmızlanıyordu."Nereye kızım" dedi Geceye meraklı bi sesle.
Gece'nin ne yalan söyleyeceğini merakla bekliyordum ve bakışlarımı Geceye çevirdim."İ-işe gidiyorum Teyze nereye olacak?"
"Öyle mi güzel kızım, git tabi git"
Gece hızlı adımlarla evden çıktı ve annemin rahatsız edici bakışları ile başbaşa kaldım.
"Görüyor musun kızı? iş bulmuş eve ekmek getirmek için çalışıyor. Sen ne yapıyorsun? Hiç bişey. Sürekli evdesin bi işe yaradığın yok."
"Anne sana defalarca kez söyledim Gec-"
"Sus! Başlama yine!" diyerek sözümü kesti.
Gerçekten artık dayanamıyordum ve kendime hakim olamayarak bağırmaya başladım.
"Türkiyede yaşıyoruz Türkiyede! Burda okumuşken bile iş bulmak zorken, okumamış halimle nasıl iş bulayım? Ne kadar çabaladığımı biliyorsun. Eve ekmek getirmek için ne kadar çabaladığımı görüyorsun. Geceye ilgi gösterdiğin kadar bana ilgi gösterdin mi Anne?! Beni okuttun mu? Okula gitmek istiyorum dedim umrunda bile olmadı gittin o çok sevdiğin kızın gibi gördüğün Geceyi okuttun! Görmüyorsun. İşe falan gittiği yok o kızın"
"Çık evden."
Gözlerimden yaşlar akarken annemin söylediği bu laf üzerine donup kaldım.
"E-efendim" dedim titreyen sesimle."Hayırsızsın, kıskançsın saygısızsın! Senin gibi evlat olmaz olsun! Neler çektim senin yüzünden o hayırsız baban beni senin yüzünden bırakıp gitti! Buna rağmen büyüttüm seni ama artık yeter çık git bu evden!"
Ben annemin söylediklerini sindirmeye çalışırken annem beni itekleyerek evden çıkardı ve kapıyı suratıma kapattı.
Donup kaldım öylece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hades Afrodit
Mystery / ThrillerBirbirine çok yakın ama bir o kadar uzak iki kavram: Yaşam ve ölüm. Biri diğerine el süremez. Diğeri öbürüne anlatamaz. Yaşam'a aşık olan Ölüm, ona dokunamaz. Dokunursa, Yaşam ölür.