2. bölüm

42 4 0
                                    

Okula giderken Aslıya da mesaj atmayı unutmamıştım. Aslı benim en iyi arkadaşlarımdan biriydi. Her zaman yanımda olmuştu ve beni hiç yalnız bırakmamıştı. Dostlarım beni hiç üzmemişti, hiç kırmamıştı, hep yanımda olmuşlardı. Bir yerde okumuştum 'arkadaş, sen yere düşünce kalkman için el uzatandır. Dost ise sen daha düşmeden seni tutandır.' Ne kadar da doğru ve yerinde olmuş değil mı?Arkadaşda iyidir fakat dost bi başkadır, çok ama çok başkadır. Dost dediğin senin gözünün içine bakınca ne hissettiğini anlayandır. Şimdi diyorsunuzki ' yav he he' ama gerçekten de öyle. Bir bakışından ne hissettiğini anlayacak kadar yakındır, anlayandır insanın dostu.

Ben bunları düşünürken çoktan okulun bahçe kapısına geldiğimi farkettim. Bu okul da 3. senemdi ve ben artık yılmıştım. Biz öğrenciler çok garip değilmiyiz. Okullar başlayınca tatil gelsin diye gün sayıyoruz, tatil oluncada okulların açılmasını dört gözle bekliyoruz. Gariplik doğamızda var be. Neyse işte okulun kapısından içeri girdim ve yavaş yavaş, etrafıma baka baka okul binasına doğru yol aldım. Tam okula girecekken biri elleriyle gözlerimi kapattı. Ve bu kişi tabiykide Aslıydı.
Sesini biraz kalınlaştırarak

"Ben kimim acaba?"

Dedi. E biraz oyundan kimseye zarar gelmez.

"Hımmm bi düşüneyim. Ha buldum sen kesin şu en iyi kankim Didemsin demi."

Bunu dememle ellerini çekip kolumu çimciklemesi bir oldu. Sonra hemen karşıma geçti ve

"On oyo konkom Dodomson."

Diye taklidimi yaptı. Hemen onun gönlünü almam lazım yoksa...başıma ne tür işkenceler geleceğini bilemem. Sonuçta Aslı bu nerede ne yapacağı hiç ama hiç belli değil. Hatta bir keresin de kafama yastığı koyup bir de üstüne oturmuştu deli.

"Ya tamam tamam anladım senden başkası bana haram. Hem ben napıyım o inek Didem i demiii yani."

Deyip hafifçe güldüm. Ben gülünce o da gülümsedi. İşte buuuuu. Zaten kim bana yüz çevire bilirki. Egom ve ben yine iş başındayız.

Birlikte sınıfa doğru yürümeye başladık. Sınıfa geldiğimizde kapıyı açıp içeri girmemle üstüme bi hayvanın atlaması bir oldu. Son anda kendimi frenleyip düşmekten yırttım. Kafamı kaldırıp üstüme atlayan hayvana baktığımda onun hayvan değilde Can olduğunu anladım. Allah'tan kemiklerim falan kırılmamıştı. Can biraz gerileyip bana kedi yavrusu gibi bakmaya başladı.

"Sen yine sabah sabah ne içtin de kafan güzel benim öküz arkadaşım."dedim

"Heççç bir şey içmedim. Sadece sizleri yani biricik arkadaşlarımı ve özellikle seni çok özledim Hayalaşkım. Nasıl olsa bayadır görüşmemiştik yaniii demi."

Sayın seyirciler YALAKALIKTA ÇIĞIR AŞANLAR yarışmamıza hoşgeldiniz. Bu senenin birincisi Can Ataoğlu'nu sahneye alalım lütfen. Ha bu arada Can gruptaki herkezin isminin sonuna aşkım kelimesini eklemeden rahat edemez. Bu da onun bize hitap biçimi işte.

"Lan oğlum ne 'bayadır görüşmüyoruz' daha geçen gün beraberdik ya." Dedi İbrahim

Haklısın knk.

"Geçen günden kastın 38 saat 43 dakika ve tammmm olarak 16 saniye herhalde İboşaşkım."

Biz Can a tövbesiteyşın der gibi bakarken Aslı hemen lafa girdi;

"Can gerçekten ciddi soruyorum sen doğduğunda hızını alamayıp duvara falan mı çarptın. Çünkü bunun başka bir açıklaması olamaz."

"Kesinlikle haklısın Aslı. Bu psikopata bağladı iyice haa. Can sen biz yokken yaşamına nasıl devam ediyosun çünkü şu manyaklığına bakılırsa pekte devam edemiyosun gibi gözüküyo."diye Aslıyı destekledi benim kuşum Ela

BANA SEN GEREKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin