4. bölüm

16 3 0
                                    


Medya; Ponçiğim Cankuşum

....
Neredeyse yarım saattir kütüphaneyi düzenliyoruz. Ve ben artık Ali'nin isyanından bıktım. Kütüphaneye girdiğiğimiz zaman rafları, yerdeki içinin kitaplarla tıka basa dolu olan kolileri, her tarafı saran toz tanelerini gördüğümde ki yüz hali çok komikti.

"Hayal bunları nereye yerleştiriyim." Diye elindeki kitaplarla sordu. Ona bakmadan

"Türü ne onların?" Diye sordum kitapları yerleştirirken.

"Bakıyım...roman bunlar" dedi

"Ne tür roman?"

"Şey...şey romanı"

"Ne romanı?" Diye ona dönüp tek kaşımı kaldırarak sordum.

"Şey..ııı..aşk. Aşk romanı bunlar" dedi birazcık çekinerek

Kütüphaneye girdiğimizden beri soluksuz kitaplarla uğraştığım için Ali' nin kavgada oluşan yarasının daha yeni farkına vardım ve

"A.. Ali kaşını unuttuk biz ya" dedim ve kendi aptallığıma saydırdım.

"Boşver , önemli değil zaten." Dedi umursamaz bir tavırla

"Ya ne demek önemli değil. Basbaya kaşın patlamış" dedim tabureden inip yanına giderken.

"Ya Hayal boşver dedim ya. Abartılacak bir şey de değil." Dedi elindeki romanları incelerken.

"Öyle deme gel bi revire gidelim de Canan abla baksın."dedim kolundan çekiştirerek.

"Uff Hayal. Kızım önemli bir şey değil. Takma sende bu kadar"dedi

"Ya ne demek takma ya. Hem sen benim dizim ya da kolum kanadığın da, dudağım patladığın da boşverdin mı de şimdi gelmiş bana takma diyorsun?"dedim kolundan biraz çekiştirerek.

"Tamam tamam anladım senden kurtuluşum yok. Neyse gidelim şu revire." Dedi sonun da.

"Ohh be sonun da "dedim bende istediğimin olmasının verdiği rahatlamayla.

Beraber revire gittik ve Canan abla Ali'nin kaşına pansuman yapmaya başladı. Daha sonra telefonu çalmaya başlayınca masasının üzerinden aldı kimin aradığına baktıktan sonra bana döndü ve

"Hayalcim benim buna bakmam lazım da Ali'nin kaşının pansumanına  sen devam eder mısın?" Diye sordu.

"Tabi Canan abla sen bak telefona ben hallederim."

"Saol canım" dedi ve çıktı

Ben de Ali' ye döndüm ve

"Evet Ali bey intikam vakti geldi" dedim sırıtarak.

Ali korkuyla bana bakıp

"Neyin intikamı Hayalcim"  dedi

"Hatırlarsan en son benim çok sevdiğim formamı çalmıştın. Bunun intikamı" dedim

"Hayal bilmem sen hatırlar mısın ama o forma benimdi ve sen benden çalmıştın. Yani ben kendi formamı senin elinden aldım" dedi

"Ya banane işte hem ne farkeder ha senin ha benim, ben intikam istiyommm" dedim sonlara doğru çirkefleşerek ve kenarda pansuman yapmak için ayrılmış ilaçlı pamuklardan alıp tam hızlıca ve sertçe kaşına bastıracağım sırada canının ne kadar çok yanacağı aklıma dank etti. Ben de intikamdan vazgeçip yavaşça ve olabildiğince acıtmadan pamuğu kaşına bastırdım. Böyle devam ederken aklıma o pislik, adi köpek, şerefsiz, kendini bir halt zanneden beyinsiz Cenk malı geldi.
Gıcık ya onun yüzünden daha ilk günden yaşadığımız olaylara bak. O olmasa biz şimdi ne güzel sınıfta bizimkilerin yanında olacaktık ve Ali'nin kaşı böyle olmayacaktı. Hatta hiç kavga olmayacaktı. Hepsi onun yüzünden, tüm bu saçmalıklar o pislik yüzünden. Ya ne olurdu sanki bugün okula gelmeseydi ne olurdu yani. Üfff köpek hepsi senin yüzünden hepsiiiii.

BANA SEN GEREKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin