5- He is not good at all

127 14 28
                                    

Bir şey diyim mi bu şarkı bu kitabın yazılma sebebi bir de benim vampir takıntım*-* Keyifli okumalar~

-Günümüz-

Jeno boynundaki diş izini yara bandının üzerinden kaşıyıp okuduğu kağıdı sinirle masanın üstünr attı.
"Buna devam edemezler." dedi savunmacı bir tavırla "Bu savunduğumuz her şeye ters." öfkeyle solurken destek almak için Renjun'a baktı. Renjun ise elinde pamuklar ve yada temizleyici bir ilaç ile kendisine yaklaşıyordu.

"Neden önce kendin için endişelenmiyorsun?" diye sordu Jeno'nun önüne bir tabure çekip otururken. "Ona izin vermeyeceğine dair söz vermiştin, ısırılıyor biliyorsun seni ısırması artık güvenli değil."

Jeno huzursuz bir bıkkınlıkla kanlı yara bandını yaranın üzerinden çekip çıkardı ve Renjun yarasını temizleyebilsin dite ona yer açtı.
"Ona karşı koymak biraz zor." dedi Jeno,  Renjun yavaşça ilaç döktüğü pamuğu izin üzerinde
gezdirirken.

"Üstelik yüzünde sürekli o acı çeker ifade var, kendimi suçlu hissetmeme sebep oluyor."
Renjun arkadaşının bu bahanelerine göz devirip pamuğu hırsla yarasına bastırdı, Jeno acı ile tıslarken Renjun umursamazca işine devam etti.
"O normal bir vampir değil Jeno, o artık bir kont ve sen de kendini bile isteye tehlikeye atıyorsun."

Jeno masanın üzerindeki cam tüplere bakarken bir şey söylemedi, tehlikenin farkındaydı ama Jaemin anlaşmalarını bozup ona koşar adım ilerlerken de karşılık vermemek zordu. 4 yıldır uzakta da olsa hep bir adım arkasındaydı sanki.

"Jeno-ah~" diye seslendi Renjun arkadaşının çenesini tutup kendisine bakmasını sağlarken.

"Zor olduğunu biliyorum çünkü atlatırken yanındaydım ama ayrılma kararını birbirinizi ve sevdiklerinizi korumak için vermiştiniz. Bütün ihtimalleri düşünerek uzaklaştınız birbirinizden ve tam da şu an sen güçlü durmaz ve Jaemin gibi amacınızı unutursan sizi koruyacak kimse kalmaz."

Jeno gözlerinde hüzünle baktı arkadaşına. Zordu, hep zor olmuştu Jaemin hep yanı başındayken onun dokunuşlarından, sevişinden, öpüşünden, kokusundan uzak kalmaya çalışmak cehennem gibi hissettirmişti.

Ama onu korumak istiyorsa bu anlaşmalı ayrılığı devam ettirmesi gereken kişi de Jeno'ydu.
Renjun, Jeno'nun yanağını okşayıp yarasına yeni bir yara bandı yapıştırdı, çocuklar için olan dinazorlu yara bantlarındandı.

"Yapman gerekeni yap ve ondan uzaklaş Jeno-ah." dedi Renjun ayaklanırken "Bir arkadaşımı daha bu virüs yüzünden kaybetmeyeceğim."

Jeno, Renjun'un gidişini izlerken umutsuzca iç çekti gerçekten onca zaman varken tam da saçma sapan bir karışıklığın içinde aşkı bulmuş olmak zorunda mıydı? Üstelik yakınlaşan kendisi bile değilken nasıl uzaklaşacaktı?

Jaemin'in gözünün önünden ulaşamayacağı yerlere gitmesini istemiyordu.
Hayıflanarak masasına dönünce kağıttaki yazı bir kez daha gözüne çarptı.

'Aşı yeni doğanlar üzerinde denenecek.'

.
.
.

Jaemin yanında hızlı hızlı konuşan Chenle'nin ağzını kapatıp "Lütfen sus." dedi "Yalvarırım."
Chenle dudaklarını büzüp elindeki dosyayı şak diye kapattı.

"Şurada sana rapor vermeye çalışıyorum en azından dinliyormuş gibi yap." dedi huysuzca ve Jaemin'in hızlı adımlarına ayak uydurmak için koşuşturmaya devam etti.

"Çabalarını taktir ediyorum Chenle ama onları odama bırakırsan gözden geçirmek ve muhtemelen anlamak benim için daha kolay olacaktır."

Chenle Jaemin'e kötü kötü bakıp "Dosyada olmayan bir haber daha var ama." dedi ilgi çekmek isteyen bir tavırla.
Jaemin ona alayla göz devirip "Neymiş?" diye çocuğun istediği soruyu sordu.

Chenle hevesli bir şekilde gülümseyip Jaemin'in kulağına yaklaştı. "Bu sabah ateşler içinde yanan bir vampir geldi. Bizim klana katılmak istiyormuş." dedi "Tabiki hakkında kısa bir araştırma yaptım ve yararzsız ek olarak da zararsız birisi olduğunu öğrendim."
Jaemin tek kaşını kaldırıp anlamazca baktı Chenle'ya.

"Neyiz biz mülteci kampı mı? İpini koparanı niye içeri alıyorsunuz?"
Chenle Jaemin'in azarlayan tonu ile ayaklarına bakaran konuştu "Çünkü deneylere mağruz kalan yeni doğanlardan birisi ve yardım isteyene burada her zaman yer olduğunu ifade eden bir sloganımız var." dedi mahçupça.

Jaemin sinirle şakaklarını öveleyip "Suho hyung ve sloganlarından nefret ediyorum sizin yüzünüzden birisini ısırırken mikrop kapacağım." diye geveledi.

"Ee nereye götürdünüz zavallı yeni doğanımızı?"
diye sordu Chenle'ya bakmadan sinirlerine hakim olmaya çalışıyordu belli ki.

"Şey." dedi Chenle "Senin odana."
Jaemin, Chenle'nım ağzımda gevelediği cümleyi anlayınca öfkeyle baktı genç vampire.

"Hatırlatta seni kovayım bir gün." dedi tıslayarak.
Chenle omuz silkip Jaemin'e dil çıkardı ve hızlı adımlarla yanından ayrıldı.

Jaemin akıl sır erdiremediği bu çocuğun arkasından göz devirip çoktan önüne geldiği odasına girdi.
İçerideki genç vampirin sarı saçları oldukça dikkat çekiciydi, arkası Jaemin'e dönük camdan dışarıya bakıyordu.

Jaemin bordo ceketini çıkarıp askılığa asarken "Merak etme" dedi "Burada güvende olursun, senin ile ilgilenmesi için Chenle'yı görevlendireceğim en cana yakınızmız odur"
Çocuk arkasını dönmeden onaylar anlamda salladı kafasını.
Jaemin çocuğa kısaca bakıp beyaz gömleğinin kollarını katladı ve odasındaki viski şisesinden bir bardak doldurdu kendisine.

" Ne tür şeyler yaşadın bilmiyorum ama umarım burada yeni  bir başlangıç yapabileceğine dair uçarı hayallerin yoktur." dedi, içkisini içerken yavaş yavaş pencerenin hemen önündeki masasına yaklaştı.
"Hala aynı dünyadasın peri masalında değil." Çocuktan bir cevap beklerken bir elini beline koydu ama çocuk ona bakmıyordu bile.

"Biliyor musun?" diye sordu çocuk uzun süren bir  sessizliğin ardından
"O gün senden nefret etmiştim, abimi elimden aldığın için. Abim seni seçtiği için babamın sana davranışını haklı bulmuştum, Jaemin hyung."Jaemin tanıdık ses ile kaşlarını çatarken çocuk kıpkırmızı gözleri ile Jaemin'e döndü.

"Ama kaderin işine bak ki şuan onun gözünde senden daha aşağılığım."
Jaemin şok içinde en son 4 yıl önce gördüğü çocuğun sefil görünüşünü inceledi.

"Sen, nasıl?" diye sordu sesi titreyerek devamını getirememişti.
Çocuk omuz silkip gülümsedi öyle bir gülümsemeydi ki bu Jaemin kalbinin param parça olduğunu hissediyordu.
"Abime yardım etmek istedim. Bu sayede onun gurur duyabileceği biri olabilirdim ya da tercih edebileceği birisi." Jaemin karşısındaki perişan görünümlü çocuğa hızlı adımlarla yürüp zayıf ve kırılgan bedenini kolları arasına aldı.

"Gerizekalı." dedi sinirle "Senin ile ne kadar çok övündüğünü bilmiyorsun bile, sen onun bir numarasının tercih edilme durumu söz konusu bile değil."
Kolları arasındaki çocuk Jaemin'in sözleri ile ona kollarını sararken aynı zamanda sarsılarak ağlamaya  başlamıştı.

Jaemin ise çaresizce çocuğu daha da sıkıp saçlarını okşadı. "Geçti artık." dedi boğazındaki yumruyu yutmaya çalışırken "Geçti artık Jisung-ah, yanındayım."

Ama ikisi de çok iyi biliyordu ki her şey Jeno'nun bu durumdan haberi olunca başlayacaktı.

Jisung'a böyle bir karakteri yapıştırmak istememiştim ama gözüm bir Dream üyelerini arıyor ne yapayım:(

||WAR OF HEARTS|| [Nomin/Jaeno]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin