2.Bölüm

128 5 8
                                    

Aylin haklıydı. Eve gidip gece düşünmeye başladım. Derdimi , yaşadıklarımı birine anlatmam lazımdı. Hem içimdekilere boşaltacaktım hem de bana belki yardım edecekti. Internetten hemen araştırmaya başlandım. Genelde hep erkekti ama ben kadın psikolog istiyordum. Sonunda buldum. Adı AYŞE ERDEMOGLU.
Gayet övgü dolu sözler yazılmış. Resmine bakınca gerçekten içime bir his oluştu. Sevdim gibi. Açık fazla kısa olmayan şaçları kumral rengideydi. Gözlükleri yakışmış. Gülen bir yüz. Sabah olunca kimseye bir şey söylemeden evden çıktım. Ofisine dogru gitmeye başladım. Saat 08.30 'a geliyordu. Herhalde açmıştır saat tam saati. İçeri girince kapıdaki sekreter karşılaştım bana merak eden gözlerle bakıyordu.
-Selamün aleyküm" dedim
-Merhaba hoşgeldiniz" dedi. Kiz genç ve güzeldi. Makyaj yapılmış suratı ve hafif toplanmış saçları dikkat çekiyordu.
-Ben Ayşe erdemoglu ile görüşmek istiyordum " dedim
-Hımm ama ravdevu almanız gerekli peki aldınızmı ?
-Hayır ama şimdi görüşemezmiyim.
-Malesef randevu almadan görüşemessiniz hem kayıt da yaptırmamışınız belliki.
Yalvarırcasına baktım
-Ama benim çok ihtiyacım var konuşmaya lütfen bu işleri pek bilmiyorum ama şimdi konuşmak istiyorum lütfen
Bana kısa bir süre baktıktan sonra
-Tamam ama saat tam 09.30 Ayşe hanımın müşterisi gelecek ancak o zamana kadar konuşabilirsiniz ve birde önce Ayşe hanıma bir sormam gerek.
-Ben şimdi içeri girsem merak etmeyin size bir şey demesine izin vermeden kendimi açıklarım.
-Peki
Kapıyı vurdum. Gir sesi geldikten sonra girdim. Bana bakıyordu. Resimdekinden daha da güzelmiş. Gerçekten çok genç görünüyor hatta benden bile . Kendime hiç özen göstermemiştim ve kötü durumdaydım. Uzun siyah bir etek ve üzerine borda bir gömlek ve cilbabımı giymiştim. Eşarbı bile dogru düzgün yapmamıştım. Kadın hâlâ bana bakıyordu.
-Buyrun. İçeri girdiginizden Sevdanın haberi var mı ?
-AH ! Evet kusura bakmayın sizi böyle rahatsız ettim randevum yok ama sizinle konuşmak istiyorum.
-Anlıyorum ama önce kayıt olmanız lazım. Zaten yarım saat sonra müşterim gelecek.
-Biliyorum haberim var kayıt yaptıracagım elbette ama inanın şu yarım saat belki bana çok iyi gelecek lütfen.
Bana baktı ve
-Peki ne konuşmak istiyorsunuz.
-Aslında sizin tekniklerinizi, namınızı duydum.
-Ama bunu sekreterimden de ögrenebilirsiniz. Benimle konuşmanıza gerek yokki.
-Hayır var sizden duymak istiyorum. Sizi şu an bunun sebebini anlatamam kısa olarak ben kimseyle konuşamıyorum. Buna ihtiyacım var kendimi iyi hissetmem için." Beni süzdü koltuga oturmam için işaret verdi. Oturdum.
- Sana yardımcı olayım o zaman. İlk olarak seni tanımam lazım. İlk başlarda utanabilir veya sıkılabilirsin ama sonra alışacaksın. Sen anlatıkça rahatlıyacaksın ve ben sana çözümler bulacağım. Ve sen nereye istersen oraya kadar gider ve tabiki bu anlatıkların sadece senin ve benim aramda kalacak." Aslında beni rahatlatan sözleri degil gözleriydi öyle içten bakıyordu ki ona inandım.
-Peki"dedim
-Bu kadar mı ? Yani sadece bunumu duymak istiyordun ?dedi
Tebessüm ettim.
-Hayır ben sizin sözlerinizle ilgilenmiyorum. Davaranışlarınız ve gözlerinizle ilgileniyorum. Bunları bende biliyorum ama sizin söylemeniz başka. "
Bana şaşkın şaşkın bakıyordu. Belliki onu şaşırtmıştım. Karşımdaki koltuga geldi oturdu.
-İlk defa böyle bir şey duyuyorum. İhtiyacın oldugu her halinden benziyor. Gözlerinin altı şişmiş. Kendine bakmıyormusun ?
-Sayılır. Ama bu aralar bakmıyorum yoksa mecbur bakmak zorundayım.
Sizinle konuşmayı ne kadar çok isterdim. Çünkü gözleriniz ışık saçıyor bana yardım edebilirsiniz ama şartlar pek mümkün degil.
-Öncelikle tesekkur ederim. Anlıyorum merak etme konuşacagız zaten. Hemen kaydını yaptıralım.
-İsterdim ama şartlar
- Şartlar derken
-Öncelikle ben Trabzonda yaşıyorum tatil için buraya geldim ve maddi durumum yüzünden. " başımı öne egdim.
-En iyisi ben gideyim tekrar saolun.
Ayaga kaltım.
-Dur bir dakika " dedi ve yanıma geldi.
- İlk engelin halledilir üç ay boyunca gelir gidersin o sorun degil ve maddi durumunada bir çare buluruz bende seninle konuşmak istiyorum." Dedi ve beni sekreterin yanına götürdü.
-Sevda hanım, hanımefendinin kaydını yapalım.
Ve bir kagıda yazı yazarak ona verdi. Bana dönerek
-Canım sen kaydını yap gerisini merak etme benim şimdi işim var tamam mı?
-Çok teşekkürler.
-Hadi bakalım.
İçeri gitti. Bende koltuga oturdum. Kaydımı yaptırdım. İlk randevum yarın öglen. Çarsı kalabalıktı. Ehh! Normal bugün pazar. Kendimi şimdiden iyi hissediyorum. Gezerken çay bahçesine rastlıyorum ve hemen girip oturyorum. Güzel ,şık bir yer ilk defa görüyorum. Yeni açılmış galiba. Kahvaltımı yavaş yavaş tadını çıkarıyorum. Ohh ! Gerçekten miss! Bugün ayrı bir güzel. Telefonu çalıyor işte bende bu durumu ne bozacak diyordum.
-Aloo Peyker ! Nerdesin kızım?
-Sabah uyuyamadım bende çarsıya geldim şimdi kahvaltı yapıyorum.
-Ohh!! İyi bakalım canın sıkıldı sende hemen çarsıya gittin. Ee bekleseydin biraz burda ne güzel şenliklice yerdik ?
-Anne tamam işte. Artık geldim bitti birazdan gelirim.
-Tamam
Kahvaltımı yaptıktan sonra kalkıp eve gittim. Neşeliydim. Evdeki herkes şaşırdı. Hepsini öptüm. Genelde bunu yapmam! Kevser bile şaşırdı. Hemen yanıma gelip.
-Hayırdır !!??
-Ne hayırdır ?
Bana dik dik baktı.
-Bir şey yok. Bugün pazar ve güzel bir gün mutlu olamazmıyım.
-Tabi tabi .
Dedi beraber içeri gittikten sonra hadi çıkıp biraz dolaşalım dedim. Hep beraber gezdik. Hayat mutlu olunca güzel.
Ama geceler ah! Bu geceler yine karanlık yine yalnızlık. Ne güzel demiş ÖZDEMİR ASAF "oysa ne kadar çok ağladım ben bir damla yaş dökmeden"

AŞKIN SEN HALİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin