◆◆Peyker◆◆
Yolda yürüyorum yavaş yavaş ,sessiz sedasiz...
Anlatacaklarım var , bagırıp çağırıp içimi dökecek , sinirimin geçmesini bekleyeceğim. Yanından kim bilir kaç insan geçti. Hepsi yere bakarak yürüyorlardı. Hepsini ne derdi vardı. Ben kendiminkilere dert mi diyordum. Yazık aslında şükürsüzlüğüme , bana yazık..
Geldim. Psikologa geldim. Rahatlamak için ve benim ben oldugumu hissettigim tek yer oldugu için burayı seviyorum..-Günaydın " dedi gülümseyerek Ayşe hanım
-Günaydın " dedim
Yerime oturmak için ilerledim..
-Bugün nasılsın " dedi
-Ahh gayet iyiyim. Bi sorunum yok "
-Tamam. Başlayalım o zaman. Devam etmeye başla istersen "
-Çocuklugumu anlatmaktan sıkıldım. Zaten hep aynı geçti beni en çok yaralayan.....
-Evet . Nedir bu sorun ?
-Yusuffff.."
-Ahh ! Tabi ya âşk acısı. Mecnunu çöllere düşüren , Ferhat'a dag deldiren aşk acısı . Tabi ordan başla anlatmaya. Tanışmanızdan başlaya bilirsin."《《 5 YIL ÖNCE 》》
- Derya ben çıkıyorum "
- Tamam çok geç kalma "
Yola çıktım. Tramvaya dogru yürüdüm. Acayip heycanlıyım. Üniversiteye başlayalı az bir süre oldu. Derya ev arkadaşım. Aynı okuldayız. Edebiyat Fakültesi KTÜ ' de okuyoruz. Çok iyi anlaştık. Ve şimdi Üniversiteside görev aldım , çocuklara dans dersleri vermeriyorum. Hem parası iyi . Ve ilk günüm. Okula girdim haftasonu oldugu için fazla kimse yok. Havalı olsun diye Mevlâna etek giydim. Üzerine kareli gömlek ve askı. Genç ve alımlı gözüktügüme eminim. Sınıfa girdigimde çocukların olmadığını gördüm. Her tarafa baktım ama kimseyi bulamadım. Zaten bi işte yolunda gitsin şaşarım. En sonunda en alt katta çocuk seslerin geldigini duydum. Hemen indim. içeri girdiğimde arkası dönük bir adamın başına toplanmış çocukları gördüm. Fazla sayılmasada çokca çocuk vardı. Yanlarına gittim.
-Afedersiniz !! "
Arkasını döndü.
-Buyrun"
Oyle icten gülen yüzle bakıyorduki. Sıcacık.
-Aaa!!Ben buraya dans Öğrermenligi yapmak için gelmiştim. Ama kimseyi bulamadım.
-Demek o sizsiniz. Nerede kaldınız ? Saat kaç ? Size 9 da burada olacagınız söylenmedimi ?
-Şey Üzgünüm !! Ama yukarıda da oyalandım çocukları aradım kimse yoktu.
-Evet siz gelmeyince aşağıya indirdim.
-Anlıyorum.
-Tamam. Şimdi başlayalım. Size verilen görüntüleri incelediniz sanırım.
-Evet baktım.
-Lütfen çocuklarla tanışın ve ilk dersinize başlayın."
ve çocuklara dönüp
-Yumurcaklar ben gidiyorum bu abla sizin yeni ögretmeniniz.
Çocuklar hep bir agızdan bagırdılar.
-Gitme gitme gitme!
Gülümseyerek
- Tamam tamam sakin olun ben yine gelecegim hadi bakalım."
Oysaki çocuklarla ne güzel anlaşıyordu. Böyle sert olupta çocuklarla anlaşabildigine şaşırdım dogrusu. Ilk dersim çok güzel geçti. Otabüs durağına dogru yürüdüm. Tabi bu arada saat 13.30'du. Durağa geldiğimde o adamın oturdugunu gördüm. Kitap okuyordu. En iyisi hiç bulaşmadan oradan ayrılmaktı. Döndüm arkamı ve tam adım atacakken arkamdan seslendi.
-ben varım diye gitmene gerek yok. Burası durak ve herkes gelebilir.
-Tabiki hayır böyle bir şeyi aklımdan bile geçirmedim. Iııı şey.....
- Tamam tamam
Bu sırada otobüs geldi ve ikimizde bindik. O arka koltuga geçti ben ise önde oturdum.Pazartesi. En nefret ettigim gün. Hep sıkıcıdır ve bunatıcı havası vardır. Okulda gittim. Ögeleye kadar dersler iyi geçti. Öglen kantine indigimde her yerin dolu oldugunu gördüm. Zaten içerde de oturmak istemiyordum. Yemegimi alarak okulun arkasına geçtim. Agaçlık sessiz sedasız bir yer. Ohhh mis gibi .
- Oooo yerimi benden önce kapmıssın.
Arkamı döndügümde yine o.-Senin yerinmi ? Burada adın felan yazmıyor. Tabela da yok.
-Ahahah haklısın . O zaman beraber oturabiliriz.
-Ben birazdan kalkacagım zaten.
- Gerek yok oturup sohbet edebiliriz.
- Hiç sanmıyorum.
- Seni azarladıgım için kızgınsın.
- Tabiki hayır . Bunun işimle hiç alakası yok.
- Anlıyorum. Ama bende orda haklıydım tabi kendime göre. Sormadın orayla alakam ne ? Neden patronluk taslıyorum diye ?
- ııı tamam şimdi soruyorum.
- Müdür beni o işle görevlendirdi. Çünkü dans etmeyi seviyorum. Şarkı söylemeyide. O yüzden en küçük sorun bana göre degil.
- Güzel. Diger dersime daha erken gelirim. Şimdi gitmem lazım.
Arkamı dönüp gidecekken
- Dur daha tanışmadık.
- Haklısın. Ben yani adım Peyker.
Güldü.
- Çok güzel bir isim. Eski isimlerden galiba.
-Nasıl yani ?
- Hani şu eski edebiyatının romanlarında kullanılan bir isim. Böyle isimleri olan kişiler güçlü ,kendini bilen , kendine güvenen ve tuttuğunu koparan kişiler olurlar. Sende öylemisin yoksa ?
- Bilmiyorum artık . Tanıdıkça ögrenirsin öylemiyim değilmiyim ?
Tabi bide sizin adınızı ögrensem ?
- Haklısın bende kabalık. Birincisi artık şu sizle bizli konuşmayalım. Ve adım
YUSUFF- Hımmm güzel isim. Ama ben senin iamin hakında pek bisey bilmiyorum. Sadece Peygamber ismi ve güzelliğin anlamı demek .
- Zaten bu kadar bilecegin şeyde .
Beraber gülüşerek okula dogru yürüdük.Nerden bilebilirdim o ismin hayatımın anlamı olacağını. Sırf o ismi duymak için neler yapmıştım. Elimde olsa saklamazmıydım seni kaburgalarımın içine. Ama en güzeli ÖZDEMİR ASAF
" Sana bir şiirler olmuş sevgilim ;
Yüzün gözün söz içinde ,
Hangi imla kitabına baksam
"Ben" den ayrı yazılıyorsun "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN SEN HALİ
عاطفية-Sana bir şey sorabilirmiyim ? +Tabiki sor -Sana seni seviyorum, benimle sevgili olurmusun felan degil. Şaskına dönmüştüm. Bende böyle bir soru bekliyordum. Ona baktım konuşmaya devam etti. -Beni ne olursa olsun BEKLERMİSİN? hepsi kolay şeyler ben s...