Hastaneyi gezmeye başladım. Hastane de nefes alacak yer yoktu. Görevlilerin,doktorların, hemşirelerin hepsi hastalarla ilgileniyordu. Lee'nin ajandasında anlayamayacağım şeyler yazıyordu. Şuan anlıyorum ki bu hastalığa çözüm arıyormuş. Mesleğine aşık biriydi. İnsanlar için elinden gelen ne varsa yapacağını söylüyordu.
Aramaya devam ediyordum. İnsanların yine tuhaf bakışları üzerimdeydi fakat ne düşündükleri umrumda değildi. Ağlayarak Lee'yi aramaya devam ettim. Bir sonuca ulaşamamak beni delirtiyordu. Beni yerde gören görevliler koşarak yanıma geldi ve odaya alınmam gerektiğini söyledi. Fakat ben hasta değildim. Ben sadece sevdiğim adamı arıyordum.
Doktor; Jeugsi bang-eulo gajyeo gayahabnida!
(Hemen odaya götürmelisin!)Görevli; Joh-a uisa.
(Tamam doktor.)Ben; Sillyehabnida,naneun apeuji anhda.
Lee laneun uisaleul asibnikka?
(Pardon, ben hasta değilim. Lee adında bir doktor biliyormusunuz?)Doktor; Lui nohau, jilbyeong-i jeon-
yeomdoegi ttaemun-e geom- yeog
( Biliyorum, hastalık bulaştığı için karantinada.)Doktor'un böyle demesiyle dünya başıma yıkılmıştı. Onu görmek istiyordum. Gönlüm katlanmıştı fakat her uzaklık çok zordu içimde. Uzaktan görebileceğimi söylemişlerdi. Ağlayarak yanına gidiyordum.