12.

17.7K 1K 417
                                    

"Mən leylayı məcnunu fərxatı əsliyi bilmərəm ama belə vaziyyətin içinə soxa bilərəm" Rüzgar elinde cips kovası ile konuşarak odaya girdiğinde gözlerimi devirdim.

Elindeki bildiğiniz kovaydı...

Hem de patlamış mısır kovası.

-Lan tabak bulamadın mı? O kova ne öyle?

Sanki garip bir şey demişim gibi Rüzgar bana bakmaya başladığında birkaç saniye ne dediği düşünmüştüm.

Şimdi Rüzgar ile burada olacağıma babamlar ile atlanta da olmayı çok uygun bulmuştum.

Ama işte doğduğun ev kaderindi...

Babamları değil de annemleri seçmiştim ve bu durumdan pek şikayetim yoktu, iki tarafı da felaket derecede seviyordum.

Babamları özlesem de annemlerden ayrılamazdım. Ayrıca burada kurulu bir düzenim vardı ve bunu bozmak istemiyordum.

-Üşendim tabağa koymaya ama çağrıcığım bilirsin ki sana koyarken hiç üşenmem.

Elimdeki kalemi atmak için kaldırdığımda masanın üzerindeki telefona mesaj geldiğini bildiren sesle geri indirdim.

Bu mesajı atan tabii ki de Doğukan malından başkası olamazdı.

Okulda bile bizim takımdan başka arkadaşım yoktu. Bu durumdan pek şikayetçi değildim, eşcinsel olduğum için herkes beni gösterip gülüşüyordu ve bu durumu bir süre sonra takmamaya başlamıştım.

İnsanlar ön yargılı canlılardı ve herkes kitabı kapağına göre yargılardı. Onlar için bir şey yapamazdım.

Telefonu açtığımda kilit ile karşılaşmıştım.

-Lan Rüzgar sana gelmiş mesaj

Telefonumda kilit yoktu ve rüzgar ile telefonlarımız aynıydı.

Kardeş olduğumuz için annemler ikimizi de ayırmamış aksine ikimizi de yapışık çocuklar gibi dolandırmıştı.

Babamlar ile yaşayan üçüzümüz olan Araf adında kardeşimiz daha vardı ve onunla ayrı büyümüştük. Rüzgar ile benden daha farklı biriydi.

Daha soğuk ve sinirliydi, insan içine hiç karışmazdı. Gerekmedikçe bizimle bile muhatap olmazdı...

Fakat Rüzgar ile bize bir şey olsa, ilk önce Araf koşardı, sarıp sarmalardı. Ne kadar umursamaz davar gibi görünse de bize değer verdiğini hissediyordum.

Pek iletişim kurmasak da...

-Baksana ne yazıyor?

Gözlerimi dik dik suratına diktim. "Şifre ne salak" Derken koyabileceği şifreleri kafamın içinden geçiriyordum.

Ama Rüzgar'ın beyin yapısını düşündükten sonra beynim error vermeye başlamıştı.

-Yaz kızım

Ağzındaki cipsilerle konuşurken sesi boğuk geliyordu. Bu çocuğun evleneceğini bile düşünmüyordum. Ciddi ciddi öz kardeş olduğumuza bile inanamıyordum...

Ama ben okulda sürekli dışlandığım için Rüzgar'ın dışlanmaması için arkadaş rolü yapıyorduk, benim çektiklerimi çekmesini istemiyordum.

Annelerim bile dışarıda ya kardeş rolü ya da arkadaş rolü yapıyorlardı, onlar babamlar kadar şanslı değildi, burası Türkiyeydi ve hepimizin cehennemiydi.

Rüzgar ile kardeş olduğumuzu akrabalarımız ve bizimkiler dışında bilen yoktu. Çünkü soy adlarımız farklıydı ve dediğim gibi annelerin resmi evlilikleri olmadığı için bu durumda da ayrı ayrı nüfusa sahiptik.

Hayırlar Ola / BxB Texting ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin